Ahşap işlemeli asansör tuşları bir tuhaf ışık yok ve Açılınca dink diye bir ses gelmiyordu yada önüne bir çeşit karakol ortamı gelmiyordu. Etrafta masalar, nezaretteki sızan sorun çıkaran tipler, ifade verip bağıran insanlar yerine bom boş düz kasvetli tozlu hava ve karanlık koridor en uçtaki pencereden birden çok hafif ışık etraftaki toz zerreciklerini patlatıyor uçuşuyordu neden bilmiyorum ama hepsi o kadar hoş görünüyordum havada uçuşan toz zerreciklerinin beni mutlu edebileceğini aklıma getiremezdim...
Elimde tepsiye benzer eski kapaklı bir metal parçası cebimde hançerim ışığı kapı değişiminden yansıtan broş kapı deliğinden geçtiğini gördüğüm ışığa tepki vermesi gereken büyücü sesini çıkarıyordu, ana erkek karakter olan şu büyücü çok uyuşuk olmasının yanı sıra çok dikkatlidir ayrıca sıkça tehlikeyle karşılaştığından genelde romanda böyle bir durumda onaylamak için adımı söylemesini beklerdim, uyuyor bile olsa tepki verirdi. Romandan anlatılana göre burda en üst katta bir depo olması lazım silahların ve hançerlerin olduğu. Ve deponun yanında ise odam ın ol ası lazımdı, biraz daha açı değiştirip ışığı göstermeye çalıştım ve hala tepkisizdi, bir şeyler oluyordu...
Asansörün sesini duyucağını düşündüğüm için ufak bir rol yapmanın iyi olucağını düşünüyordum.
-Yine yemeğe gelmediğin için yiyecek bir şeyler bırakıyorum kapıya, ben odamdaydım...
Sesizce depoya girdim ve kapı sesi çıkması için kendi odamın kapısını diğer uçtan açtım, böylece kapanmıl efekti verildi. Kimse yokluğumu kabuk etmek için dıları çıkacaktı, depoda bir colt 45 buldum harika ötesiydi bunlardan birini elime alamoyı şimdiden özlemiştim. Avanın kollrıda oldukça güçlüydü neredeyse benimle uyumlu diyebilirdim silahı alıp görebileceğim duvar köşesine geçtim. Silahın mermilerin kontrol ettim 2 atış hakkım vardı. Yeterde atardı. Kapıdan bir ses duydum ve izlemeye devam ettim pelerini bir adam etrafı kolaçan etti tek kişi vardı. Odaya girmesini beklekledim. Katta olay yaratmak tehlikeli olucağından pencereden içeri girmeye karar verdim romanda her zamana kütüphanedeki sağ üst büyük pencerenin açık tutulduğu yazılmıştı, her zaman pencereyide Ava açardı ve odamdan bir girişte vardı.
Hızla camalaradan tırmanıp kütüphanenin olduğu camdan içeri daldım ve pelerini adamı omzundan atlarken vurdum, omzunu tutarak yavaşça yığıldı ve bende hançeri hızla boğazına dayadım.
Elimle pelerini açtım.-Bunu yapmak için sebebin ne, formül kaçırmak, intikam.. Ne istiyorsun?
Omzunu tutup sızlanmaya devam etti.
Eğilip hançerim bıraktım ve yaralı omzunu elimle çok sert bir şekilde sıktım, acıyla bağırmaya başladı.-Hadi baştan alalım, seninle ilgilenecek hiç zamanım yok ve bugün beni sinir eden ilk kişi değilim, eğer burdan sağ çıkmak istiyorsan hemen bu işi halledim, ha?, ne dersin?
Ava karakterini kan etkileri soğuk gibi gözğksede tramvatik geçmişinden ötürü çabucak etkileri ama her zaman buna dayanırdı. Ama benim için sorun yoktu ve bunuda gizlemeye ceketim. Alaycı şekilde gülerek konuşmaya zorladım.
-F-formül... Onu almam lazımdı.
-Neden?
-Çalıştığım soylu eğer çalamazsam ailemi öldürecek, n'olur-
-Bu kadar yeter..
-B - ben... Lütfen... Acıyın bana...
-Bayım... İki kere söylemeyi sevmem, şimdi biraz uyuyun...
Elimle sinir noktasına bastırıp geçici süreliğine bayılttım.
-İyi misiniz?
-Hah, benimle mi konuştun? Evet boynum kaşınıyor sadece...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Gün Büyücünün Yardımcısı Oldum
Roman d'amourGözlerimi tekrardan açabildiğimde "inanılmaz leydi" adlı bir romanda gözlerimi Ava karakter olarak açmıştım. Ana kadın kahramanın en iyi dostu olup onu büyücü ile tanıştıran iyi kalpli Ava, kadın kahramanı öldürmekle şuçlanıp haince bir plana kurba...