Karaltı

78 10 0
                                    

Cıvıl cıvıl olan her yerde milyonlarca insan vardı her şey rengarenk herkes mutlu... İğrenç... Tabiki insanların mutluluğuna karşı değilim ama hepsinin anlık ve sahte olması rahatsız ediciydi.

Ayapımda kocaman botlarla taş kaldırımların aralarından çıkan çiçeklerin üstünden geçmemeye dikkat ettim aradığım ne olduğunu bilsemde zamanı ve mekanı aramam oldukça sıkıntılıdır çok az bir. Bilgiyle örümcek ağına tutumuştum hemde tek elle ama bu benim tek umudumdu...

Madem zamanı ve mekanı bilmiyordum o zaman neden onun bana gelmesini sağlamıyordumki, evet riski yüksek olsada bir kahinle buluşabilme fırsatı göz ardı edilemezdi.. Yani burdaki geleceği bende biliyordum ama kitabtaki gelecek burdaki hayatımda bir etkisi yoktu ama kitabı yazan bir kahinse şayet bu geleceği bildiğine göre burdan bir kahindi bilip bana yardım edebilirdi..

Etrafı ilk defa dolanma fırsatım olmuştu ve bu oldukça hoştu.. Gördüğüm değişik tatlılar yiyecekler insanlar melodiler...
Kulağıma fısıldayan melodiyi takip ettiğimde büyük bir kalabalığın dans ettiği meydana ulaştım... Ortada biri klasik gitarla bir şov sergilerken kalabalık değişik figürleriyle rengarenk ortamı süsülüyordu...o zaman kıyafetinin asla uygun ommadığımı fark ettim kenarda dikene bir oğlan çocuğu gibiydim. Aşağılamak anlamında tabiki söylemiyordum sadece bu şekilde etrafta dolanmam ilgiçekiciydi... Dikatte bile alınmayacaktım..sokağın köşesinde küçüş ilginç bir dükkan gördüm ve içeri daldım.. Evet ilk planım dikkat çekmeden aralarda dolanıp aramaktı ama burası sandığımdan da kalabalık bir çukuru ve milyonlarca ara sokak ve tehlike vardı bu nedenle en iyisi iletişime geçip farklı bir yönden dikkat çekip birilerine ulaşmaya çalışmaktı...
Bu beni nereye götürür bilmiyorum ama büyü bilgim ve yeteneğim günden güne artıyordu.. Ve kontrolü alabiliyordum, bir kez beynime oturursam yapamayacağım bir şey yokmuş gibiydi.

Küçük ahşahlardan yapılı renkli tabelaları olan ve şirin bir dükkandı kişiliğim gereği her zaman sade, rahat ve ucuz şeylerle donandığımdan  böyle şeyler ters ve cazip değildi ama o balo kıyafetiniden kötüsü olamayacağı için bunu da yapabilirdim...

Tezgahları düzenleyen yaşlı bir bayan bana döndü.. Kahverengi şaçları yeşil gözleri sevimli bir gülü vardı o an dükkanıyla ne kadar özdeşleştiğini düşündüm...

-holgeldiniz!!

Her şeyden sonra bu kelimenin kullanım anlamını unutmuştum ve anlık şok ve dehşete yer bırakmıştım.
Şapkamı çıkarıp önce bir bayan olduğunu ve paramın olduğunu göstermem gerekti..
(Kulede iyi bir maaşım ve avanın da iyi bir birikimi vardı)

-bana uygun kıyafetlerini var mı?

-ahahaha tabiki güzel bayan!! Yabancı mısınız şaçlarınız tıpkı ı-
Aahhaha pardon burdan...

Beyaz şaç gerçekten sandığım kadar nadir ve dikkat çekiciydi ve büyük ihtimalle şaçlarımın ırene ile benzerliğini söylemeye çalışıyordu...
Bana güzel açık kırmızı ve mavi kurdelelerle süslenmiş bir elbise getirdi.. Ayağıma ise kırmızı topuklu hoş botlar...

-Çok yakıştı!! Kesinlikle bunlar sizin için o kadra beklemiş...

-çok teşekkür ilginiz için...

-küçük bayan bunu söylememiz yasaktır ama tıpkı eski imparatoriçe güzelim beyaz şaçlarınız var parlak ve mükemmel bir gün halka düzenledikleri ziyarette bir kez onu gösresemde unutmak hiçbirimiz için mümkün değildi.. Çom şevkatli, iyi, zeki ve güzel biriydi...neyse hahahaha!!! Buraya geldiğinde üzerinde kırmızı elbiseler ve mavi tokalrı vardı ona çok uyumlu ve yakışık olduğunu düşünmüştüm... Bir daha da aynı renkleri bu şekilde taşıyan birini göremedim taki bu güne kadar...

Bir Gün Büyücünün Yardımcısı Oldum Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin