Okyanus

396 27 0
                                    

SABAHHHHH!!!!

PEKİ BİR BÜYÜCÜNÜN SABAHI NASILLLL MII OLURRR!!!

CEVAPPPP!!!

Oldukça sıradannnn...

Öncelikle herkes 7 de kalkar
Ardından 7 30 da kahvaltı edilir
Not : Çoğu büyü (özellikle Kıdemliler)
Kahvaltıyı es geçer.

ZENGİN BESİNLERR!!!

Hayır... Bu da yok...

Bilmem kaç gün önceden kalan ekmekler ve kızarmış pilava yumurta
Yumartının içinde sebzeler oluyor ve pilava karıştırılıyor basit ama doyurucu.... Böyle densede her gün aynı şeyler var....

Bu sefer Aaron yüzünden uykumu alamadım bu yüzden yemek falan yapmaya girişmicem üstelik bugün yanımda sürpriz biri daha var...

Bacak bacak üstüne atmış ısrarla cübbesini çıkarmayan huysuz biri yani Aaron...
O CÜBBESİNİ ÇIKARMAMASININ NEDENİNİN ARADA GİZLİCE UYUYOR OLABİLMESİNE DAYIYORUM, HAYIR ARTIK UYUDUĞUNA EMİNİM!!!

Gerçi onu şuçlayamam ben açık açık uyuyorumda noluyor lowell ısrarla uyandırıp beni ordan oraya sürüklüyor... (hayatımın özeti)

En alt katta kulenin arka tarafında kalan yemekhanede uzun mu uzun kasvetli büyük masalar var kısacası hep berbaer aynı yerde yemek yiyoruz... Bu şu ana kadar sorun değildi (Aaron odasında daha doğrusu kütüphanesinde yerdi)
Ama şimdi savaş alanı gibi olan yemekhane o insanların gürültüsü, şakalaşmaları sabah sabah olan gıcıklıklar...
Kayboldu....
Yerine sadece ölüm sessizliği ve bir gurup aptal surat kaldı...
İtiraf etmeliyim şu büyücülerin gergin suratlarınu ve Aaoronun karşında büründükleri ifadeleri o kadar komik ve ilginç görğnüyorki
Aslan, hayır ejdarha karşında titreyen küçük kedicikler gibi...
İşte gerçek otorite tam olarak buydu.
Eh bende Aaoronun yardımcısıyım yani bendende aynı şekilde korkmak arı gerekirken bu gerzekler benim karşımda neden böyle olamıyor acaba...

Aaron büyük ihtimalle uyuyordu bu yüzden kimse o yemediği için kahvaltısını edemiyordu... Onu uyandırmalı mıyım yoksa aç kalmaları iyi miydi. Ama bende açım en iyisi birazda olsa aaronla uğraşmak.. Hem açıkcası Aaoronun ilginç yönlerini görmek ilgimi oldukça çekiyordu... İtiraf edebilirimki hiçbir yerde bulamayacağınız bir tür.

Etrafımdaki gerginliği süzükten sonra Aaoronun yanına doğru uzanıp hafifçe kapşonunu sıyırdım ve gülümsedim.

Ama görebildiğim tek ifade sessizce gözleri kapalı ve bir şeyi bekleyen inanılmaz huzurlu ve uzak biriydi elim kapşunundaudı ama görebildiğim hiçbir şey yoktu. Gözlerini açtığı gibi bana baktı

-noldu

-özellikle bir şey yok, hiçbirşey yapmadığın için kimse bişey yapamıyor.

-yani

Bu çocuk ciddi miydi şu an ya!!

Biraz surat asıp onun yemeğini aldım ve ağzına verdim.

-aaaaaaa

Herkes o kadar korkmuş yapıyorki rahatlayan ortamda birden herkes her şeyi bırakıp bana sanki ölüme gidiyormuş gibi baktı...

O sırada sadece gözle bana odaklanan Aaron kapşununu açıp elimdeki yemeği yedi ve masaya yaslandı
Sanki bir kediymiş gibi yattığı yerden ağzını açıp onu beslemi bekledi. O sırada etraftaki herkesin dillerini tuttuğu ve tuhaf bir şekilde ekonultupunu biliyor olsamda asla ama asla umursamadım..
Kabul etmek zor olsada ayarında bendeki bir çok şeyi değiştiriyordu..

Ama nedendir bilmem benim bile bilmediğim bir ben ortaya çıkıyordu.
Şaçmada olsa tam olarak böyle anlatabilirim.

Bu birkaç hafta boyunca romandaki Aaron tamamen başka bir tanıtım gibiydi.
Sinirli suratı, huysuz kaşları çatık halde dolanması kimseye suratını gösterip kitapların arasına gömülmesi. Yemek götürdüğüm zamanlarda kitapların arasından sıcak bakışı yemek yerken bana göz ucuyla bakması hatta ona baktığımı yakalarsa kafasını çevirip bakamaması bu bile nasıl denir bilemiyorum ama oldukça farklıydı, kimsenin görmediği taraflarını bana göstermesi bile kendimi özel hissetmemem yol açarken ileride ne olacağı bnei endişelendiriyordu, peki ya bu dünyanın kapılarıda bana soğuk bir demir parçasıyla kapansaydı aaronda benim için göz yaşları dökebilirmiydi...

Bir Gün Büyücünün Yardımcısı Oldum Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin