Duvarların Arkasındaki Kütüphane

115 9 0
                                    

Aslında hadi biraz her şeyi bırakalım ve şunu düşünelim... Her şey importolupun yaptığı deneyle başlıyor değil mi...
Ve ben şu an saraydayım...
Buda demekki, evet Ava olsaydım (ki aslında öyleyim neyse..) sakince bir kenarda oturmam gerekirdi değil mi?!
Peki neden böyle bir şey yapmam gerekiyor ki...
Ben bunu istemiyorum bu yüzden bugün deli gibi eğleneceğim ve biri bile beni tutamayacak...

Aaoronun kolunda arkamda bir büyücü ordusu ile saraya görkemli bir giriş yaptım.. Odadaki herkes gözlerini çevirdi ve bizim gibi güçlü bir ordu karşısında gözlerini alamadı...
Daha önce söz etmesemde şu bir gerçekçi büyücüler olduk güzel, yakışıklı ve seksiler...
Üstelik inanılmaz derece şıklar
(normalde büyücüler aşırı rahat giyinirler... Cübbeler, bol şeyler... Kafama dolasan hala saracak Atkılar vs)

Ayy bir guru duydum daha da bakın eziklerrr!! Öhöm biraz dozunu kaçırmış olsamda şu kenardaki aaronla gözlerini diken kızları yolmaktan çekinmeyecektim...
Hah!!!

Kafamı sinirle ayarına döndürünce Aaoronun kalabalıktan ziyade bana baktığına dikkat ettim...

-adımlarına dikkat et.. İlk kes böyle bir şey giyiyorsun.. Düşe-

Cümlesini bitirmesini bekleyemeden Aaron dan gözümü alamadıpım için tökezledim... Şu kenardaki kızlar bana gülüp küçümser bakış atıyordu...

Ama kafamda yankılanabileb tek şey aromun mükemmel gülüşüydü... Çocuk muydu tökezleyen birine gülüyordu bilmiyordum ama gülmesi insanı içine çeken türdendi...
Fırsatı bilip Aaoronun koluna iyice yapışıp kızla hafifçe dil çıkardım...
Nasıl desem bu dünyada böyle şeylerin keyfini çıkarabilmek lazımdı çünkü önceki hayatımda hiç böyle mükemmel tanıdığım insanlar yoktu direk kimse yoktu...
Bu yüzden sonuna kadar acısını çıkarıyordum...

Herkes göz kamaştırıcı giyinmişti içlerinde hala nasıl durduklarını anlamasamda gerçekten sosyete böyleydi...

Kalabalık ve gurup olduğumuzdan ilgi çeksekte biz ilerledikçe herkes tanıdığı bir leydiyi veya şövalyeyi görünce yapışıp sohbete dalıyordu.. Biz ise giderek azalıyor... Geçebileceğimiz bir masa arıyorduk.

-Aaronnnn şuna bak uzun zamandır böyle güzel yiyecekler görmedim bunlardan yiyemezsem var ya!!!

Arkamda olan lowell gülme krizine girdi... Sahi Ava bana lowell ile olan ilişkisinden söz etmemişti..
Merak etmiyor değildim çünkü lowell hiç bir zaman beni veya kişiliğinin ani değişimini sorgulayan biri olmamıştı. Sadece her zaman yanındaydı buda güven veriyordu...

-bana biraz şu harika yemeklerden getirebilir misin Aaron.

Tatlış bir gülümseme sergiledikten sonra gitmişti... Bunu fırsat bilen ben lowell in koluna yapıştım.

-loweelll!!!

-hayır hayır, hayır asla!!!

-evet evet... Bu fırsatı kaçırmayacağımı biliyorsun...

Her şey imparatorlukla onun bu satın deneyleri başlamasından dolayıydı...
Göz ardı etmeyecektim... İntikam isteyen huysuz yaşlı bir ruh olduğumum düşünüselde... Oldukça güçlü ve yıkım getirebilecek bir intikam arzum vardı... En azından kendimi ve sevdiklerimi koruma arzum..

-Lowell sana ihtiyacım var biliyorsun, reddetsen bile bir şekilde-

-Hahhhhh!!! Evet evet biliyorum.. Tamam yapacağım ne istiyorsun...

-prenses görkemli merdivenlerden inişin yapar kendinin güzelliğini sergilerken aradan sıvışacağım... İmparatorluğun kütüphanesine girmek istiyorum... Mümkünse gizli olanlara...

Bir Gün Büyücünün Yardımcısı Oldum Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin