Soğuk taşlar, pas ve toz kokusu bedenimi hareket ettiremediğim gözlerimin üzerinde ağırlığın olduğu bir zaman dilimi. Kimse yok duyan hissedebilen görebilen kimse...
Sağımda 10 yıılık gibi duran masanın ayağı solumda her an üzerime düşecekmiş gibi duran rafın ağırlığı eğer hemen birşeyler yapamazsam kısa sürede bulunacağım ve ölümüme daha net adım atacağım ama şimdi buradan çıkarsam karanlık beni yutacak. Kafamda oluşan düşünce zindanlar her bir fikri kendine saklarken bir zindanım daha açıldı ve hatırlarım her bir hücremle nüfuz etti... Keşke etmeseydi...
Sandalyede bağlıyım karşımda william var ağşıyıp benden özür diliyor. 5 civarı yaşa sahip olan ben boş etrafa bakınıyorum ve bir anda o beliriyor.. Benim Silüetim... Tepeden bana bakıyor bense sıcaklığıyla onu seyrediyorum... Dişleriyle insna formunu almış olan sis bana gülüyor.. Ve benimle konuşabiliyor...
-ahahahahaa ne yani benim gibi bir karanlığı çağıran kişi bu velet mi?!
Beni derin uykumdan uyandırabilecek güç bu velette ne arar... Aaaa demek bu adamı işi?!!!
Ne kadar acınası siz insanlar çok büyük bir hata ama bir velet ha?!!!
Şiş velet beni duyuyorsun değil mi benim gibi bir gücü elde edebilecek kapasitenin nasıl olduğunu biliyorum ama sana bağlanmak gibi bir niyetim yok.. Anlıyorsum değil mi.. Sen hiçbirşey yapamazsın... Benim gücümü hak edemezsin... Ne şaçmalık ama!-gitme.
Birden silüet insna formundayken diz çöktü ve siyah sisler yayıldı...
-sen!!!! Velet!!!! Amacın ne ha!!! Sana benim gibi bir güce asla sahip olamayacağını anlatıyorum... Buna rağmen senin gibi biri beni nasıl etkiliyor...
-gücünü verip vermemen umrumda değil, senden alacağım çünkü... İnsanlardan nefret eden bir güç nasıl olurda insanlar benzer özellik taşır. Küçümseme, nefret... İnsana özgüdür... Bu dünyaya çağrıldığı an gücünü bana adadın zaten...
-sen!!!!
-5 yaşındaki bir çocuk.... Sen kimsin?!
-doğru soruları sormaya başladın ha...
Sana kim olduğunu söyliyim seni kendime baplayabilen gücünü vereceğin efendinim... Her zaman beni izleyeceksin...koruyacaksın, sadık olacaksın... Seni ben çağırdım o adam değil....benimsin...hafızamı kaybedeceğim bu bedene bu güç fazla gelecek bana ne olursa olsun yanımda olacaksın...-oyy!!! Tam olarak nesin sen nasıl!!!
-ben ne miyim, kim miyim... Her şeye son verecek olanım... Kapıları açabildiğikleri gibi kapatabilecek bir anahtar... Tanrının hatası... Yok oluşun anahtarı... Bunun kadar da yokluğu hiçliğe kapatıp kitlebilcek bir anahtarım... Senin efendinim...
-insan... İlgi çekicisin....
-ha!!! Şu an konuşan kişi benim güçlerle uyanan zihnim... Birazdan herşey normale dönsede gücüm uyandığında her şeyi tekrar hatırlayacağım... Bana hatırlayacaksın... Victor...
Senin ismin Victor...
Tüm büyücülerin senin benim oluşunda emekleri var senin bana gelişinle bir yırtılma daha oluştu.. Kristal kürelere 11. eklendi... En güçlü evren... En güçlü olan sonzulukla oluştu... Biz 1. Evreniz, patlamanın başı..
Patlamanın sonu olacağız.. Victor.. Efendine zamanı, gücünü, hiçliği ver...Cevap Victor!!!
-evet efendim...
Bana gücünü aktaran William yerde neler olduğunu unutmuş...bir şekildeyim bağlar kopmuş sandalye yanmış... Etraf karanlık sislerle dolu... Gözlerimde yanma hissi etrafın karanlığı ve hiselerimi yitirmiş cesine bir boşluk...
Ardından kapıdan beni izleyen peleinli bir kadın... Güzelim mavisi yeşil ilaçlarla gözleri beni büyülüyordu... Bakışlarında korkunçluk beni etkilemiden gözlerim onda...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Gün Büyücünün Yardımcısı Oldum
RomanceGözlerimi tekrardan açabildiğimde "inanılmaz leydi" adlı bir romanda gözlerimi Ava karakter olarak açmıştım. Ana kadın kahramanın en iyi dostu olup onu büyücü ile tanıştıran iyi kalpli Ava, kadın kahramanı öldürmekle şuçlanıp haince bir plana kurba...