대인기피증이 생겨 버린 게 18살쯤
그래 그때쯤 내 정신은 점점 오염 돼
가끔씩 나도 내가 무서워 자기 혐오와
다시 놀러 와 버린 우울증 덕분에The Last/Agust D
Nefes nefese kaldığımı hissetmiştim. Çıkıştan beri basketbol antremanındaydım ve hiç durmadan oynamıştık. Hoca birkaç kez oynattıktan sonra beni hemen takıma almış ve asıl maç için hazırlamaya başlamıştı.
Gözlerimi etrafta gezdirirken hocanın, "Bugün iyi iş çıkardınız çocuklar, dağılabilirsiniz." dediğini duymuştum. Yorgunlukla gözlerimi kapatırken ellerim terden ıslanmış ceketimi bulmuştu. Çıkarmak istemiştim ama etrafta insanların olduğunu hatırlayarak vazgeçmiştim. İnsanlara izleyecek manzara sunmak istemezdim. Zaten özellikle kızlar oyun boyunca gözlerini ayırmadan bakmıştı. Birine bu derece ayrıntılı bakmaktan utanmıyorlar mıydı? Hem belki sevgilim var?
Kafamdaki düşünceleri dağıtıp bana bakan kimseye bakmamaya çalışarak izleyicilere bakmıştım. Susadığımı hissetmiştim, dilimi dudaklarımda gezdirirken karşılaştığım gözler yutkunmama sebep olmuştu.
Oradaydı, diğer seyircilerden uzak bir köşeye yerleşmiş bana bakıyordu. Yüzümdeki gülümsemeye engel olamazken bakışlarını gözlerimden çekmiş ve kucağına bakmıştı. Bende onun gibi kucağına baktığımda elleri arasında duran su şişesini görmüştüm. Tam o an Hoseok bir anda ayağa kalmıştı. Bana arkasını dönmeyerek az önce oturduğu yere elindeki şişeyi bırakmış, ardından dönüp gözlerime bakmıştı.
Bu bakış uzun sürmemişti. Gözlerini gözlerimden çeker çekmez hızla, yan taraftaki merdivenlere yönelmiş ve yukarıya çıkarak gözden kaybolmuştu. Az önce giderken o pet şişeyi bana mı bırakmıştı? Yoksa ben delirmiş miydim?
Gidişini öylece izlerken o gözden kaybolunca bakışlarım pet şişeyi bulmuştu. Hızlı hareket ederek az önce onun oturduğu yere adımlamıştım. Oraya vardığımda az önce oturduğu yerdeki pet şişeyi elime almıştım.
Pet şişeye bakarken yüzümde her defasında oluşan aptal sırıtma eksik olmamıştı. 1 haftaya yakındır sürekli bu şekillerde benimle iletişime giriyordu. Bu halleri beni çok mutlu ediyordu. Bazen bunları yapışlarında gözlerime öyle bir bakıyordu ki dünyayla aramdaki bağ kesiliyordu, sanki sadece o ve ben varmışım gibi hissediyordum.
Jung Hoseok'un gözlerine bakmak; en sevdiğim filmin, en güzel kısımlarını geçmek istememek gibiydi. Sonsuza dek sürsün istediğim ama sonunda bozulan.
Hiçbir zaman bakışlarında en küçük bir duygu bile görmemiştim fakat o duygusuz bakan çift göz; benim, duygularımı dorukta yaşamama neden oluyordu.
^^
Yemeğimi yedikten sonra hızlı adımlarla sınıfa doğru ilerlemeye başlamıştım. Vardığımda sınıfın kapısını kapalı görmek beni şaşırtmıştı. Normalde asla kapalı tutmazlardı. Sanırım içeri de kimse yoktu. Tam kapı koluna uzanmıştım ki duyduğum sesle duraksamıştım.
"Seni özledim bebeğim."
Jongin'in sesini duyduğumda sevgilisi ile birlikte olduğunu düşünüp onları rahatsız etmemek için uzaklaşmak için adım atmıştım ki duyduğum 2. ses yere çakılmama sebep olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeryüzündeki İnciler | Sope'
Fanfic"Belki de beyaz güllerin bizdeki anlamını hiç kimse, hiçbir zaman tam anlamıyla öğrenemeyecek..." -------- |Taekook/Namjin/Minsung| -------- 9- #kimseokjin 🤙🏼