🥘19.Bölüm - Rüya?!?!?!?! -💙🎶

548 24 2
                                    

Kerem ile yapacaktım ama Baran daha çok istenildi. Bu yüzden saçma da olsa Baran ile devam edecek bir şekilde...

Baranla olmasın diye tutturdunuz. Yeni biri gelsin dediniz. Öyle yaptım. Hatta Baranı öldürmeyi düşünüyordum. Şimdi yine mesaj alıyorum Baranla olsun diye. Vallaha ne yaptığınızı bilmiyorsunuz. Bundan sonra kendi bildiğimi yapacağım. Güzelim kitap saçmaladıkça saçmaladı.

Flasback

Bugün tam on yedi yaşıma giriyordum. Yaz tatilinde olduğumuz için doğum günüm okul döneminde olmamıştı şükür. Sık sık vaktimiz vardı. Yine anne ve babam kavga ediyorlardı. Gerçekten o kadar sıkılıyordum ki bu durumdan. Nefret ediyordum yaşanılan her şeyden.

Bugün güzel geçebilirdi. Ama değildi. Odamda sadece kavga seslerini dinliyordum. Ablam onları ayırmaya çalışıyordu. Pınar da korkudan diğer odaya sinmişti. Babam ona dokunmazdı. Son evladı diye ona herkesten daha iyiydi. Ablam zaten çalışıyordu. Sürekli evde olmazdı. Kendini koruyabilirdi. Yine açık hedef bendim. Okuldan gelir gelmez annem ve ben babamın hışmına gelirdik. Her neyse.

Gelen kapı sesi ile babamın gittiğini anlamıştım. Annem yanıma gelip beni kontrol etmişti. İyi miyim diye. Sarılmıştı bana. Korkmamam için. Sonrasında Pınarın yanına gitmişti.

Bense ellerimi kulaklarıma kapatmış öylece duruyordum.

Cama atılan taşla hızla oraya yöneldim. Kaşlarım çatılmıştı. Neler oluyordu? Camı açtığımda o güzel sureti ile karşılaşmıştım. Hızla asık yüzüm düzeldi. Onun yerine yüzümde kocaman bir gülümseme oluşmuştu.

"Ne oldu?"

"Babanın çıktığını gördüm. Yeni gelebildim. Saat daha erken hem. Bakayım. Evet daha çok erken."

Kolumdaki saate bakarken 14.39 olduğunu görmüştüm.

"Gelmeyecek misin?" Dediğinde başımla onayladım. "Yani geleceğim. Anneme bir bahane bulurum. Her zamanki yerde beni bekle olur mu?"

"Tamam güzelim. Çabuk gel ama."

"Tamam." Aşk insanı öylesine aptallaştırıyordu ki. Benim gibi bir insan bile sevdiğinin karşısında kekeleyebiliyordu.

Anneme Öyküyle gideceğimi söyledim ve evden çıktım. Her zaman buluştuğumuz bir yer vardı. Oraya doğru yürürken saçımı düzeltmeye koyulmuştum.

Hızla sarıldım ona. Başımı boynuna gömerken kokusunu içime çektim. Aynı şeyi o da yapıyordu.

"İyiki doğdun güzel gözlüm. İyiki benimlesin."

Benden yaklaşık yirmi santim uzundu. Boy farkı çok fazla olduğu için bana sarılırken eğiliyordu. Bende uzanıyordum tabiki.

"Ev yine karışıktı. Kimse kutlamadı biliyor musun doğum günümü?"

Geriye çekilerek ellerimi tutmuştu. Kocaman avuçlarının içinde ellerim neredeyse kayboluyordu. Elimi öptüğünde gülümsedim.

"Eee hediyem nerede?"

"Hediye mi? Ee ben sana en büyük hediyeyim diye almadım hediye falan." Dediğinde yalandan kaşlarımı çattım. İki elimi bağlayıp trip atarcasına baktım. Ona nazlanmayı çok seviyordum. Aslında hediye alıp almaması umrumda bile değildi.

𝚂𝚊𝚍𝚊𝚔𝚊𝚝𝚒𝚗 𝚁𝚎𝚗𝚐𝚒 𝙼𝚊𝚟𝚒 (Renkler Serisi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin