Medya Beliz!
Dün bölüm atmayı unutmuşum üzgünüm...
Bana hatırlatabilir misiniz? Bölüm hazır ama vallaha atmayı unutuyorum
-
Feza yerleri süpürürken bende gelen geçene bakıyordum. Bir şey düşünmüyordum. Öylesine bakıyordum.Bir köşeye oturup insanları izlemeyi severdim. Davranışlarını seyretmek hoşuma giderdi. Ne konuştuklarını hep merak etmişimdir.
Bu huyum her defasında Barana garip gelsede bir zaman sonra alıştırmıştım. O da benim gibiydi. Hatta bazen ne yaptıklarıyla ilgili varsayımları karşılaştırırdık.
Buruk bir biçimde gülümsedim. "Şefim gazete geldi şefim." Feridin sesi düşüncelerimi bölmüştü. Sandalyede yana taraf yüzüne döndüğümde hızla elindeki gazeteyi önüme koydu.
"Baksana bizim restoranın haberi çıkmış." Kalbim deli gibi atarken heyecanla elime aldım gazeteyi.
Elim yavaşça gazetinin üstünde gezindi. Biraz sesli bir şekilde okumaya başladım. "Bu haftaki ziyaretimizi B***** Restoranında gerçekleştirdik..." okudukça mutluluğum kat ve kat artıyordu.
Oldukça güzel şeyler yazıyordu. Yazılan şeyler beni fazlasıyla tatmin etmişti.
"O zaman bunu kutlamalıyız şefim." Emrahın söylediğini başımla onayladım.
"Akşam güzel bir sofra kuralım." Feridin söylediğiyle iç çektim. Keşke durumumuz iyi olsaydı da gerçek bir kutlama yapabilseydik.
"Kutlama olarak zam yapmak isterdim ama durumumuz ortada."
"Biz zam istemiyoruz ki şefim."
"Neyse söylediğiniz gibi Akşam güzel bir sofra kuralım."
Gazeteyi katladım. Masamın üstüne koyup ayağıya kalktım.
"Şefim ilk müşteri geldi bile."
"O zaman güzelce karşılayalım. Siz ilgilenin ben yeniden mutfağa giriyorum." Deyip mutfak bölümüne doğru ilerledim.
İlk olarak saçımı toplayıp bone taktım. Önlüğümü takıp ayakkabılarımı çıkardım. Terlikleri giydikten sonra ellerimi güzelce yıkadım.
Hadi bakalım.
Her şeyi hazırlandıktan sonra bir masaya oturmuş çay içiyordum. Yine gelen geçenleri izliyordum. Ama bu sefer dışarıyı değil müşterileri izliyordum.
Yüz ifadelerinden yemekleri beğenip beğenmediklerini kestirmeye çalışıyordum.
Cam kenarında oturan bir çift vardı. Kadının yüzü solgundu ama adam inatla mutlulukla bir şeyler anlatıyordu. Sanırım onu mutlu etmek için konuşuyordu. Ama gördüğüm kadarıyla çabaları boşunaydı.
Diğer bir tarafta bir aile vardı. Küçük kıza mama sandalyesinde yemek yedirmeye çalışıyordu pardösü giymiş kadın. Yanında ki adam ise telefonuyla uğraşıyordu. Göz devirmeden edemedim.
Gözümü çarpan şeyle kaşlarım çatılmıştı. Cam kenarında oturan çiftin masasının altında parlak bir şey vardı.
Yavaşça yanlarına ilerledim.
Bileklik vardı.
"Bileklik size mi ait?" Dediğimde az önce gülmeyen kadın yavaşça eğilip aldı.
"Bizim değil. Üstünde isim var bakın." Uzattığında elinden aldım.
Üstünde büyük harflerle 'Baran' yazıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝚂𝚊𝚍𝚊𝚔𝚊𝚝𝚒𝚗 𝚁𝚎𝚗𝚐𝚒 𝙼𝚊𝚟𝚒 (Renkler Serisi)
Diversos"Sen beni aldattın. Bundan ötesi var mı ha?" "Evet seni aldattım. Çünkü ben ahlaksız kadının tekiyim." - Kapak tasarımı bana aittir! - Bu isimdeki ilk ve tek kitaptır! - İlk yayın tarihi: 24.10.2021