Taehyung küçüğü ile geçirdiği güzel günün büyüsünü üzerinde taşıyarak uyandığında kafasında günün planını yaparak hızlı bir duş aldıktan sonra bir süre şirketleriyle ilgili kağıt işleriyle ugraşmış ve Hwasayla görüşmek için korumaların eğitim alanına doğru ilerlemişti. İçeriye girdiğinde etrafa kısaca bir göz atmış, gruplar halinde zorlu parkur ve eğitimlerden geçen adamlarını bir süre sessizce izlerken memnun bir şekilde sırıtmıştı.Her zaman çok disiplinli olmuş yanında çalıştırdığı adamlarının da öyle olmasına bizzat önem vermişti. Bundandır ki düzenli olarak tüm adamlarını zorlayıcı eğitimlerden geçirmiş hepsinin her konuda mükemmel olmasını sağlamıştı.
Hwasa'nın yanına vardığında var gücüyle emirler yağdıran, daha hızlı olmaları için başlarında bekleyip elindeki kronometre ile dakikaları ölçen ve adamlarının canını çıkarmayı amaçlayan kadını sırıtarak izlemişti. Onca adamın hepsine ayrı gruplar halinde türlü türlü eğitimler yapmalarına rağmen tek başına hizaya getirip en iyi şekilde disiplini sağlamasını memnuniyetle izlemişti.
Kimisi havuzun içine elleri, ayakları ve gözleri bağlı bir şekilde atlayıp kurtulamaya çalışıyor kimisi ellerini bağlamış iplerden ve kelepçeden en kısa sürede kurtulmaya çalışıyordu. Bir yandan da çeşitli engellerin, ağırlıkların ve daha bir çok canını çıkartacak kısımların bulunduğu parkuru defalarca turluyordu. Daha çeşit çeşit bir sürü eğitimin sonunda hepsi atış denemeleri yapıyordu.
Taehyung'un geldiğini gören korumalar eğitimi anında bırakıp eğilerek selam vermişti. Hwasa, Taehyung'un geldiğini görmediğinden adamların hepsinin bir anda durmasına anlam verememiş ve kaşlarını çatarak hızla arkasını dönmüştü.
"Pek bir sinirlisin, ne oldu beceremiyorlar mı?"
Taehyung alayla sorduğunda Hwasa sinirli bir şekilde hepsine bakış atmış adamların hepsi, Hwasa'nın kendilerini yeterli görmediğini bildiğinden mahçup olmuş bir şekilde kafalarını eğmişti. Hwasa ise derin bir nefes vererek şikayet edercesine söylenmeye başlamıştı,
"Hiçbir şey beceremiyor bunlar Taehyung! Çıldıracağım biz de böyle miydik?"
"Bilmem, belki."
Taehyung omuzlarını silkerek cevap verdiğinde yeterince iyi olmalarına rağmen memnun olmayan ve sinirle adamlarına bakan arkadaşına sırıtarak kafasını iki yana sallamıştı.
"Biraz es ver, bu adamlar bana canlı lazım."
Bunun üzerine Hwasa, adamlara saatler süren eğitimin sonuna geldiklerini söylediğinde hepsi patronlarına küçük bir göz atıp sorun olmadığını anladıklarında birden kendilerini ceset gibi yere atmışlardı, Hwasa bile bu hallerine sırıtarak kafasını sallamıştı. Taehyung gelmese bir süre daha zorlardı onları ama daha sonra acısını çıkarmak üzere izin vermişti.
Küçüklükten beri beraber olan iki arkadaş Bay Kim tarafından henüz çok küçük olmalarına rağmen eğitimlere başlatılmış dayanıklıları artsın, acı eşikleri yükselsin diye türlü türlü zorlukta eğitimlerden geçmişlerdi. Özelikle Bay Kim oğlu Kim Taehyung'u ne kadar severse sevsin hiç acımamış asker gibi yetiştirmişti. Taehyung ise bundan şikayetçi olmaktan ziyade bugünkü gücünün sebebi olan babasına daima minnet duymuştu.
Taehyung uzun zamandır yarışmadıklarını hatırlamış ve eski günleri yad etmek adına Hwasa'ya atış için meydan okumuştu.
"Böyle esip gürlüyorsun adamlarıma, bir de seni görelim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Noir Blanc | Taekook
ActionTüm hayatı boyunca güce tapan Kim Taehyung bir anda hayatına giren ve durmadan etrafında tatlı tatlı dolaşıp duran Jeon Jungkook'a tapmaya başlamıştı. "Tu es trop bel mon petit." (Çok güzelsin küçüğüm.) "Je veux juste être ton bel." (Ben, sadece sen...