Taehyung içinde engel olamadığı siniriyle odanın içinde tur atıp duruyordu. Adamlarından istediği şeyi hazırlamaları ne kadar gecikirse o kadar daha çok sinirleniyordu. Böyle bir insanla aynı odada bulunmak bile rahatsız ediciydi onun için. Bir an önce işini bitirip küçüğünün yanına gitmek istiyordu. Başına giren sert ağrıyla alnını ovmuş, odanın içinde inleyip duran adama bakmıştı.
"SESİNİ KES!"
Yaralı adam anında susmuş, bugüne kadar çok farklı hayaller kurduğu patronundan gördüğü tavırlarla ürkmüştü. Kapı tıklatılınca ikisinin de bakışları oraya dönmüş, biri sırıtıp keyiflenirken diğeri korkudan tir tir titremişti. Taehyung adamlarının getirdiği şeyleri bundan zevk alıyor gibi özenle masaya dizmiş, yarattığı ortamdan memnun kalmıştı. Siyah deri eldivenlerini eline geçirip daha fazla beklemeden ilk aşamasına geçmişti.
Daha önceden defalarca kullandığı acıya karşı hassaslaştıran iğnesini alıp sandalyedeki bedene ilerlemiş, kendi kendine sırıtırken derin sesiyle fısıldamıştı.
"Bunu yapmaya bayılıyorum.."
Adam patronunun elinde gördüğü iğneyle geri kaçmak için çırpınmış ancak başaramamıştı. Daha önce o iğneyi yapanların ne kadar acı çektiğini kendi gözleriyle gördüğü için korkudan ne yapacağını şaşırmış gibi kafasını iki yana sallıyordu.
"H-hayır hayır hayır.. Lütfen onu istemiyorum l-lütfen."
Taehyung adama tiksinir gibi bakmış, elini bile sürmek istemediği için iğneyi korumalardan birine vermişti. Koruma, iki kişi adamı tutarken iğneyi sertçe bacağına bastırmış, adam sesini kessin diye ağzına sert yumruğunu indirmişti. Ardından başını eğip geri çekilmiş diğer korumalar gibi acınası bakışlarıyla yaralı adamı izlemeye başlamıştı.
Taehyung adamın yanına yaklaşmış, saniye saniye adamdaki değişimleri izlemeye başlamıştı. İğnenin kanına karıştığı her saniye nefes bile alamıyor, acıyla inliyordu. Taehyung keyifli bir sırıtış bırakıp ayağa kalkmış, korumalara düzeneği kurmaları için kafasıyla işaret vermişti. Korumalar hızla köşedeki düzeneği kurmaya başlarken Taehyung da birazdan işkencesinin yıldızı olacak sıvıdan küçük bir tüp alıp adamın yanına geri dönmüştü.
"Bunun ne olduğunu biliyor musun?"
Keyifle sorusunu sorunca adam kendini geriye çekip kafasını iki yana sallamış, bu bile canını acıtırken ağlamaktan kurumuş gözlerini kapatmıştı.
"Denemek ister misin?"
"Y-yapma l-lütfen. Affet beni yalvarırım ne istersen yaparım lütfen d-dur."
Taehyung duymuyor gibi sırıtmış, korumalardan birine adamı tutması için işaret vermişti. Adam ne kadar dirense de iki tane koruma sayesinde kollarını öne doğru uzatabilmişlerdi.
"Hangi elinle canını acıttın benim bebeğimin?"
Adam çığlık ata ata geri çekilmeye çalışıyor, Taehyung'un ona acımayacağını bilse de kafasını iki yana sallayıp yalvarıyordu. Taehyung daha fazla dayanamayıp elindeki tüpün kapağını açmış, içindeki sıvıya kısaca göz atıp hiç duraksamadan adamın elinin tamamına dökmüştü.
Adamın çığlığı tüm odayı sararken acıdan delirecek gibi olmuş, dökülen sıvıyla eriyen elini görünce çığlıkları bile yarıda kesilmişti. İnanmıyor gibi neredeyse yok olan derisine bakarken şok olmuştu. Taehyung keyifle sırıtırken adamı tutan korumalar da şaşkınlıkla erimiş ele bakıyordu. Adamın kesilen sesleriyle şoka girdiğini anlayan Taehyung hırıltılı sesiyle fısıldamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Noir Blanc | Taekook
ActionTüm hayatı boyunca güce tapan Kim Taehyung bir anda hayatına giren ve durmadan etrafında tatlı tatlı dolaşıp duran Jeon Jungkook'a tapmaya başlamıştı. "Tu es trop bel mon petit." (Çok güzelsin küçüğüm.) "Je veux juste être ton bel." (Ben, sadece sen...