|kavuşma|

2K 184 129
                                    

"Bunu mu arıyordun Kim Taehyung?"

Taehyung arkasından duyduğu sesle olduğu yerde duraksamış bir yandan sinirlerine engel olamazken bir yandan da belli etmemek için düz bir surat ifadesiyle yavaşça arkasına dönmüştü. Karşısındaki bedeni görünce sırıtmış, kaşlarını kaldırarak yavaşça ona doğru ilerlemeye başlamıştı.

"Ben de seni bekliyordum."

Karşısındaki bedenin tuhafsayan bakışlarını görünce sırıtmaya devam etmiş, tam karşısına gelince sessizce tüm bedenini süzmüştü.

"Ne büyük bir tesadüf ama?"

Karşısındaki beden yüzündeki garip ifadeyi düzeltmek için çabalarken alayla fısıldayınca Taehyung haline acımıştı.
Sert ifadesini koruyarak iyice ona yaklaşmış sinirine hakim olamadan bedenini sertçe duvara itmişti. Ani gelen atakla karşısındaki bedenin elinin hızla silahına gittiğini görünce alayla sırıtıp ne olduğunu anlamasına izin vermeden kolundan tutup sertçe çevirerek ters dönmesini sağlamıştı. Arkasından tuttuğu eli silahını almasını engellerken yüzünü duvara öyle sert bastırıyordu ki kısa beden ağzından çıkan haykırışlara engel olamıyordu.

"Bırak beni!"

Dişlerini sıkıp sertçe konuştuğunda bile Taehyung onu bırakmayınca debelenmeyi kesmiş yüzünün acısını bir kenara bırakıp ağzının içinde fısıldayarak konuşmuştu.

"Sen.. Sen beni gördüğüne şaşırmadın?"

Taehyung duyduğu şeyden sonra alayla kahkaha atmış yukarıda kendisini bekleyen küçüğünü hatırlayınca acele etmesi gerektiğini kendine hatırlatarak hiçbir şeyi umursamadan elini önündeki bedenin boynuna atıp sertçe sıkmıştı. Bedenini defalarca duvara vurarak acı çekmesini sağlarken aynı zamanda nefes almasını da engelliyordu. Önündeki beden boynundaki elden kurtulmak için debelenirken bile hâlâ aldığı birkaç kesintili nefesin arasından konuşmayı sürdürmeye calışmıştı.

"Beni biliyordun.. Seni sikik herif ben olduğumu biliyordun değil mi?"

Taehyung alayla sırıtırken boğazındaki elleri daha da sıkılaştırıp ani bir atakla ters duran bedeni çevirip yüz yüze gelmelerini sağlamıştı. Ellerini biraz olsun gevşetmeden daha çok yaklaşıp sert sesiyle fısıldamıştı.

"Beni çok hafife alıyorsunuz.."

"Nefret ediyorum senden!"

Taehyung duyduğu şeyle igrenir gibi boynundaki elleri çekip bedenini bir paçavraymışçasına yere fırlatmıştı. Sertçe yere kapaklanan beden düşmenin etkisiyle çarptığı başının ağrısını görmezden gelerek ağır ağır doğrularak zorlukla nefes almaya çalışmıştı. Elini sızlayan boğazına attıktan sonra hafifçe ovup kendisini konuşmaya zorlamıştı.

"Nasıl öğrendin?"

Taehyung cebindeki sigarasını çıkarıp yakmış odaların önünde bulunan sekreter masasından sandalyeyi alıp yerde sızlanmalarına devam eden bedenin önüne kurulmuştu.

"Beni hiç tanımıyorsun değil mi?"

"Yıllarca yanımda yaşadın ama hâlâ neler yapabileceğimi tahmin edemiyorsun. Açıkçası beni hafife alman öyle işime yaradı ki.. Gizli yapıyorum zannettiğin her işi evin hiç bilmediğiniz yerlerindeki kameralardan bir bir izliyordum. Ah özellikle odanda saatin içindeki kamera en çok işime yarayandı."

"Ne saçmalıyorsun sen?! Ne kamerası, hepsinin yerini adım gibi biliyorum ben!"

"Sana bir gün babama bile güvenmem derken dalga geçmiyordum.. O kadar aptalsın ki sadece senin bildiklerinle sınırlı kaldığını sanıyorsun."

Noir Blanc | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin