Bianca duyduğu ismiyle afallarken,sesindeki şaşkınlığa da engel olamamıştı.Zira bu çocuk yaşından çok büyük laflar etme konusunda usta olmalıydı.
_ Hey ufaklık ! Sana ismimi söylediğimi hatırlamıyorum.Yoksa sen benim gibi yanlız kızları kurduna güzel bir ziyafet yapmak için mi takip ediyorsun ?
_ Aslında onaylayana kadar bunun hakkında bir fikrim bile yoktu.Ama eğer olsaydı şüphesiz ki bunu tercih ederdim.
Bianca duyduklarından memnun olmayarak , yüzünü buruştururken aklına gelen düşünceyle çocuğa çevirdi tekrar bakışlarını .
_ Peki ya senin ismin ne ? Durumu eşitlemeliyiz.
Çocuk bundan memnun olmuşcasına başını salladı.
_İsmim Harold.Seninle tanıştığıma memnun oldum Bianca.Bunu da artık geri alabilirsin ' diyerek çantasını karşısındaki kıza uzatırken, gözlerini bir saniye bile üzerlerinden ayırmayan kurduna çevirdi.
_ Gitme vakti dostum.Anlaşmamız hala devam ediyor.Unutma ! Bugün uslu bir kurt olacaksın.
Alex ağzından belli belirsiz homurtular çıkartırken,arkasını dönerek sisin içinde kayboldu.
_ Hadi Bianca önümüzde uzun ve yorucu birgün var.
Bianca tereddütle bakışlarını bir ormanda birde yanındaki çocukta gezdirdi.
_Bunun iyi bir fikir olduğunu sanmıyorum.Ben şu ağacın oradan ilerleyeceğim.Yollarımız burada ayrılıyor Harold.Kendine iyi bak.Bende seninle tanıştığıma memnun oldum.Ama kurdun için aynı şeyleri söyleyemeyeceğim.
Bianca son cümlesini gülerek bitirdiğinde aynı tepkiyi karşısındaki çocuktan alamamıştı.Belki de düşündüğünün aksine kurdu onun için fazlaca değerliydi.
_ Söylediklerimde ciddiydim Bianca.Ama bunu sana gösterememiş olmalıyım.Korumam olmadan birgün bile hayatta kalamazsın.Nereye gitmek istersen Alex ve ben sana eşlik etmekten mutluluk duyacağız.Bu arada son söylediğini duymadığı için şanslı olmalısın.Çünkü o çoğu zaman ihtiyar bir bunak gibidir.Tüm gün homurtusuyla başımı ağrıtabilirdi.
Bianca bıkkınlıkla karşısında laftan anlamayan çocuğa içinden söylenmeye başlamıştı bile .Bu kadar sabırlı olması mucize gibiydi.Eğer annesi bunu görseydi eminim ki lord Albert hakkında takındığı ısrarını sonuna kadar sürdürür, onunla evlendirmeden bırakmazdı.Aklına gelen evlilikle başını iki yana salladı.Şuan bu sorunu düşünmenin sırası değildi.Tekrar tüm dikkatini karşısındaki çocuğa yöneltti.
_ Bak ufaklık ! Ben kendi kendime idare edebilecek durumdayım ve inan bana huysuz olduğumda Alex yanımda uslu bir köpekçik kalır.
Bianca çocuğun saçlarına elini daldırıp biraz karıştırdıktan sonra geldiği yöne doğru iteledi.Zaten bu çocuk sebebiyle çok vakit kaybetmiş ve gün neredeyse öğlene varacaktı.Başındaki pelerini biraz daha yüzüne çekerek , çantasını kolunda sabitledi.Aslında nereye gideceği hakkında en ufak bir fikri yoktu.Ama gözüne kestirdiği ağaca doğru ilerlemeye başlamıştı.Çizmesini aşan karlar adımlarını yavaşlatsa da bugün gideceği yol onun için biraz da olsa kısalmış olacaktı.
_ Gittiğin bu yol ayıların ininde son buluyor.Herhalde sende onlara kısa bir ziyaret yapmak istemişsindir.
Harold'ın alaylı sesini duymasıyla adımları sekteye uğrarken , başını arkasına doğru çevirdi.
_ Sen hala burada mısın ?
_ Ben bu ormanı avucumun içi gibi bilirim.Tek başına ormandaki vahşi bir hayvana yem olmaktan başka bir seçeneğinde var.Bizimle gelebilirsin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AĞLAYAN AĞAÇ
Fantasia_ Kimsin sen ? Sesindeki meydan okumanın aksine içi titriyordu.Ama bunu karşı tarafa belli etmek eğer bir şansı varsa da hepsini yok ederdi.Eli eteğinin altına giderken , bacağına sabitlediği bıçağını kavrayarak gizlemeye devam etti. _ Asıl benim o...