Herşey yarım kalmaya mahkumdu sanki.Her bir cümlesi, her bir yanıtı soluksuz kalmaya müebbetli.
Mucize diye adlandırdığı o gecenin belki de sabahıydı.Ya da gökyüzünün aydınlandığı bir zaman.Kaybolan binlerce ışık, sanki yokmuş gibi bir hayalden ibaret olan ağlayan ağacı.
Etrafında açmaya başlayan çiçekler, ağaçların tomurcuklaşan dalları.Etrafını saran manzara tam olarakta buydu.Sanki bir mucizenin en korkunç hali gibiydi yaşadıkları.Alex diyene kadar gözlerindeki ışıltı gördüğü güzellikten olsa da, sonrasında kanının donduğunu hissetmişti.
" Sen gelene kadar bu ormanda değişen tek şey yağan kardı" demişti." Sen buraya gelene kadar kar bile yağmadı.'' diyerek eklemiş.Sanki acı çeker gibiydi Alex.Sanki olan onca güzellik onları öldürecek gibi.
O canavar geldi aklına sonra.Söylediği tüm o anlamsız sözler.Saplantılı olduğu zaferi ve bunu sağlayabilecek olan kendisi.
Yerde açan her bir çiçek solup giderken, tıpkı hissettiği tüm güzel duygular da yerini daha kötülerine bıraktı.Orman hızla eski halini alırken geriye hiçbir iz de kalmadı.
Daha birkaç gün önce yaralanan Harold tamamen iyileşmiş olarak yanlarına doğru geliyordu.Sanki onca yarayı o almamış gibi.Delireceğini hissetti.Boğulduğunu ve nefes alması gerektiğini.
Arkasını ona dönerek ormanın içerisine doğru koştu.Ardından gelenleri umursamayarak ya da ne söylediklerini.Bu ormanın her bir canlısı yaşamayı ölüm görüyordu.Alex'in ona değen bakışı geldi sonra aklına.Sanki lanetli, korkunç bir cadı görmüş gibiydi.Sanki ormanını katleden bir câniye bakıyor gibi.
Koşarken yüzüne değen saçlarını umursamadı.Ne zaman çıktığını bile farkedememişti.Arkasından kolunun tutulmasıyla sendelerken düşmekten son anda kurtulmuş ve karşısında olan çocuğa tutunmuştu.Nefes nefese soluklanmaya çalışırken saçlarına değen elle sıçrayıp geriye doğru sendeledi.
_ Bianca '' dedi Harold onu anlamaya çalışarak.' Neden kaçıyorsun ? Oysa beni görünce mutlu olursun sanmıştım.
_ Ben '' Bocaladı Bianca.Sanki yardım ister gibiydi sesi.'' Kimim ben Harold ? Neyim ? Burayı lanetliyor gibiyim.
_ Senin lanetin bu ormanı yaşatacak kadar güzel Bianca.Açılan her bir çiçek kadar eşsiz.
_ Gördün mü ? Orada yaşanılan herşeyi sende gördün değil mi ?
Harold hala kendine gelememiş olan Bianca'nın saçlarını toplayarak pelerinin içine saklarken konuşmaya başladı.
_ Hayır.Ama görmeyi çok isterdim.
_ Nereden biliyorsun öyleyse ?
_ Ağaçlar fısıldadı '' diyerek güldü çocuk.
_ Benimle dalga geçmeyi bırak Harold.
_ Bunu da nereden çıkardın ?
Bianca onun sorusunu umursamadan bedeninde gezdirdi bakışlarını.
_ Oldukça sağlıklı görünüyorsun.Öyle bir yaranın bu kadar kısa sürede iyileşebilmesi de bir sır olmalı.
_ Elbette.Hemde çok büyük bir sır.
_ Benden saklayacağın kadar.
_ Senden saklayacağım kadar.
~ ~ ~
Köye geldiklerinde Bianca kulübedeki çantasını alarak onu bekleyen Harold ve Alex'in yanına gitti.Ortalık ilk geldikleri günkü kadar kalabalıklaşırken Garry' ye doğru ilerledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AĞLAYAN AĞAÇ
Fantasía_ Kimsin sen ? Sesindeki meydan okumanın aksine içi titriyordu.Ama bunu karşı tarafa belli etmek eğer bir şansı varsa da hepsini yok ederdi.Eli eteğinin altına giderken , bacağına sabitlediği bıçağını kavrayarak gizlemeye devam etti. _ Asıl benim o...