༽9

818 77 23
                                    

"Benim bavulum nerede?"

"Ya bavulunun yerini sen bilmeyeceksen kim bilecek Connie?"

"Anan."

Eren Connie'nin üzerine atlayıp kafasına vurduğunda Connie bundan zevk alıyormuş gibi kahkaha attı. Birlikte yere yuvarlandıklarında, Mikasa ikisine bağırmaya başladı.

"Gerizekalılar kalkın yerden uçağı kaçıracağız."

"Anan dedi ama."

"Eren mal mısın, kaç yaşındasın?"

Eren gözlerini kısıp Mikasa'ya baktı. Historia kafasına taktığı ama yüzünü bile zar zor gösteren büyük şapkasını eliyle tutuyordu. "Ya uçacak bu!" diye mırıldandı. Ymir uzanarak Historia'nın kafasına baskı yaptı. Historia memnun bir gülümsemeyle size baktı.

"Ee, Levi nerede?" diye sordu Annie. Gözlerini ona çevirdin çünkü sabahtan beri Levi'i sen de görmemiştin.

"Bilmiyorum ki, o ruh hastası havaalanına erken gitti sanırım."

"'O ruh hastası' arkanızı topluyor olmasın canım kardeşim?"

Levi'in sert sesini arkanızda duyduğunda için ürperdi. Tatilin son gününe kadar ondan deli gibi kaçmıştın, sık sık karşılaşmadığınıza göre Levi'nin de senden kaçtığı belliydi. Levi Connie'nin bavulunu ona doğru ayağıyla ittirdi.
"Al şunu. Erkekler tuvaletinde unutmuşsun."

Jean ve Sasha kıkırdamaya başladığında Connie Eren'in kolundan kurtulup bavuluna koştu. "Çocuğum!"

Sasha yüzünü buruşturup gülümsemeye devam etti, "Çocuğum mu?"

"Anlayamazsın."

Sasha gözlerini devirdiği sırada Nicollo kolunu onun omzuna atmıştı, kendine doğru çekti ve Sasha'yı kendine yapıştırdı.

"O zaman, gidebiliriz değil mi artık?"

"Durun. Havaalanında yemekler çok pahalı. Zulamı doldurmam lazım."
Sasha Nicollo'nun kolundan kurtulup koşmaya başladı. "1. Dünya Savaşındayız da sanki aç kalacak."

"Sus keltoş."

Connie ağzına parmaklarıyla görünmez bir fermuar çekti. Arkana bakmaktan çekindiğin için Levi'in arkanda ne yaptığını tam olarak bilemiyordun. Yelena sessizce sana yaklaştı ve tıpkı Nicollo'nun Sasha'ya yaptığı gibi kollarıyla seni esir aldı. Bavulunun tekerleklerinden biri ayakkabının topuğuna çarptı.

"Sevgili koltuk partnerim nasılmış?" diye sordu. Burnunu kırıştırdın. Güneş neredeyse batmak üzereydi ve bir an önce evine varıp kendi yatağınla buluşmak istiyordun. Birkaç günden beri Levi'den kaçtığın için hem bedensel, kendi düşüncelerinden kaçtığın için de zihinsel olarak da yorulmuştun.

"Sadece uyumak istiyorum."

"Peh, sıkıcı."

"İçine Connie falan mı kaçtı?" diye sordun. Yelena omuz silkti ve koluyla seni biraz daha sıkılaştırdı.

"Ya Eren sen aptal mısın, mal mısın, salak mısın?"

"Ya yine ne yaptım? Hep de ben suçlu oluyorum ya." diye mızmızlandı Eren Mikasa'ya dönüp. Mikasa kaşlarını çatmış ayakkabısının üzerindeki pembe sakızı göstermek için ayağını kaldırdı.

"Niye ayağıma tükürüyorsun?"

"Ya ben onu senin ayağına değil, Connie'nin kafasına yapıştıracaktım."

"Nasıl ya nasıl? Nasıl yaparsın bunu bana?" Connie bavuluna sarılmış bir şekilde Eren'e baktı. Dehşete düşmüş bir ifadeyle kafasını iki yana salladı.

"Rapunzel saçlarımdan ne istiyorsun kıskanç köpek?" diye sordu.

Arkadan Levi'nin derin bir şekilde nefes aldığını duydun. "Siz aptallar biraz daha oyalanırsanız eve gidecek olan kişi boş koltuklarımız olur." dedi. Cesaretini toplayıp arkana döndün ve Levi'a baktın. Onun da bakışlarının senin üzerinde olduğunu fark ettin ama inatla ona bakmaya devam ettin. Gözlerini kaçıranın ilk sen olmasını istemiyordun.

Yelena senin kafanı zorla önüne çevirdi.
"Kolumu acıttın be."

Mikasa o sırada senin ve Levi'nin bakıştığını fark etmişti ve kendini tutamadan kıkırdadı. Levi'nin ona şuan kötü bakışlar attığını tahmin ettin.

Büyük havaalanının içine girdiniz ve güvenlikten sıra sıra geçtiniz. Connie'nin bavulu x-ray cihazından geçerken bir anda ötmeye başladı. Etrafın sessizleştiğini hissettiniz ve tüm gözler Connie'ye döndü.

"Ne var lan bavulunun içinde?" diye sordu Jean gergin bir şekilde. Connie ellerini havaya kaldırarak gözlerini kocaman açtı ve bağırdu, "BEN YAPMADIM!"

"Sen aptal mısın?" diye bağırdı Sasha.

"Ne bağırıyorsun gerizekalı!"

"Kesin sesinizi."
Kravatlı güvenlik görevlisi hayattan bıkmış bir tavırla Connie'yi baştan aşağı süzdü.

"Kenarda durun beyefendi, çantanızı kontrol etmem gerek."

"Ben yapmadım, yemin ederim benim bir suçum yok zorla yaptırdılar!"

***

hikayeyi
unutmusum kardo

𝙗𝙚𝙖𝙘𝙝𝙗𝙤𝙮,  𝘭𝘦𝘷𝘪 𝘢𝘤𝘬𝘦𝘳𝘮𝘢𝘯Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin