𝙗𝙚𝙖𝙘𝙝𝙗𝙤𝙮, 𝘭𝘦𝘷𝘪 𝘢𝘤𝘬𝘦𝘳𝘮𝘢𝘯

༽29

"Bak," dedin Levi'yi omuzlarından ittirirken.

"Mikasa bizi görmedi. Sence açıklamalı mıyız?"

Levi gözlerini devirir gibi oldu, "Şahsen ona bir şeyleri söylemek istemiyorum. Çok abartıyor."

Kendini koltuğa atıp elinle yüzünü kapattın. Levi'nin Mikasa ile ilişkinizi paylaşmak istemesini bir yere kadar anlayabiliyordun ama Malibu tatilinin üzerinden aylar geçmişti, aranızdakiler hala bir sırdı.

Tabii bazı arkadaşlarının ikinize dair şüpheleri vardı fakat kimse bu konuyu açmamıştı.

"Evet biliyorum." diye mırıldandın. Levi ellerini yüzünden çekip dudaklarına bir öpücük kondurdu. "Ama eğer çok istiyorsan söyleriz."

"Seni zorlamak istemiyorum."

"Beni zorlamıyorsun Y/n. Bir daha öyle bir şey düşünme. Seni seviyorum, birbirimizi seviyoruz, istemediğimiz hiçbir şeyi yapmayız. Hatta
Mikasa'yı şimdi arayıp söyleyebilirim."

Bir anda yerinden doğruldun, "Hayır. Hayır gerek yok."

Levi yarım ağız gülümsedi, "İlişkimizi açıklamak istemiyor musun Y/n?" diye kışkırttı seni.

"Saçmalama." dedin, bir saniye sonra sırtın koltuktaydı. Aniden Levi üstüne çıktığı için dudaklarından bir şaşkınlık nidası döküldü. "Ay."

"Ay mı? Çok tatlısın aşkım."

Levi eğilip dudaklarını seninkilerle birleştirdi. Gülümseyerek kollarını onun boynuna doladın. Birkaç dakikalık nefessiz öpüşmenizin ardında, öpücüğü daha ileri bir seviyeye taşıyacağınız sırada telefonun çaldı.

"Bakma." diye seni koltuğa bastırdı Levi. Kasıklarının üzerinde sana ait olmayan bir baskı hissettiğinde alt dudağını ısırdın ama telefon ısrarla çalmaya devam ediyordu.

"Eninde sonunda açacağız zaten." diye mırıldandın. Levi nefesini seslice verip kenara kaydı, sen de ayağa kalkıp koşarak telefonunu aramaya koyuldun.

Mikasa'nın aramasını son saniyede açıp kulağına götürdün.

"Y/n! Günaydıın." diyerek bağırdı Mikasa.

"Günaydın Mika." diye mırıldandın telefonu kulağına tutmaya çalışırken.

"Akşam Connie'lerde buluşuyoruz. Abimi de aradım ama açmadı, Hange'nin doğum gününden arta kalan pastaları falan yiyeceğiz. Bir de Connie'nin bize sürpriz deyip açıklamadığı bir şey varmış."

Kıkırdayıp Connie'nin neler yapabileceğini aklından geçirdin, her şey olabilirdi.

"Tamam tamam, abin gelmek ister mi?" diye sordun. Oysa Levi arkanda seni dinliyordu. Yavaşça yaklaşıp kollarını beline doladı, keskin bir nefes verip ses çıkartmamaya çalıştın.

"Gelmek zorunda." dedi Mikasa net bir sesle.

"Bir şeyler mi planlıyorsun?" diye sordun merak ederek. Mikasa telefonun ucundan kıs kıs güldü. "Akşama öğrenirsin canım."

Bir şeyler daha soracağın sırada Mikasa yüzüne kapattı.

Levi elini belinden dolayıp kasıklarına getirdi. "Uf." diyerek nefesini verdi, "Bi bitmediler."

"Levi Ackerman'dan özlü sözler." diyerek dalga geçtin. "Ayrıca dün akşamdan kalma pastayı yemek yerine ölürüm daha iyi." dedi Levi. Vücudunu çevirip ona döndün, "Biraz daha abart istersen."

Levi burnunun ucunu yanağına sürttü. "Abartmamı ister miydin?"

"Aynı konudan mı bahsediyoruz?" diye mırıldandın. "Kesinlikle hayır."