༽7!

1.4K 101 85
                                    

sanırım, smut uyarısı :>

Levi'in bakışları vücudunu delip geçerken tek yapabileceğin onun kapının önünden çekilmesini beklemekti. Titrek bir şekilde nefesini verdi ve bakışlarını senin yüzüne çevirmek için kendini zorladı.

"Çok.." cümleye başladı ama birkaç saniye nefesini tuttu. Gözlerini gözlerine dikip, "Güzel olmuşsun."

Yanakların ısınırken gözünün önüne düşen bir saç tutamını kulağının arkasına sıkıştırdın. "Teşekkür ederim," diye mırıldandın. Levi'in üzerinde keten rengi bir gömlek ve beyaz bir pantolon vardı sen de istemeden onu süzdün.

Levi kendine gelmek istercesine bakışlarını başka bir yöne çevirdi. "Bizi bekliyorlar," diye mırıldandı o da. Kafanı hızla yukarı aşağı salladın.

Levi kapının önünden çekilip seni beklemeden arkasını döndü ve kapıya doğru yürümeye başladı. Nefesini sesli bir şekilde verip omuzlarını indirdin. Frikik vermemek için göğüs dekolteni son kez yukarı doğru çekiştirdin.

Levi odadan koridora çıktı, arkasını dönüp sana kaçamak bir bakış attı ve senin çıkmanı bekledi. Sen de onun peşinden hızla çıkıp etrafa bakındın. Levi kapıyı kapattı ve asansöre bindiniz. Otelden çıkana dek sessizce yan yana yürüdünüz, otelin kapısının önünde boynundaki yaka kartında büyük harflerle GÖREVLİ yazan bir adam sizi hemen tanıdı.

"Hazırsanız herkes sizi bekliyor," dedi adam tok sesiyle. Levi kafasını salladı, "Hazırız,"

Adamın bakışları birkaç saniye senin üzerinde gezindi, ardından arkasını dönüp yenilenmiş bir otobüse doğru ilerledi. Levi ile birbirinize bir bakış atıp, görevlinin peşine yürüdünüz. Levi'in bakışlarını arada üzerinde hissetsen de sakin kalmaya çalışıyordun.

Otobüsün içi özel bir jet gibiydi, filmli camların içinde kalan ayrı bir dünyaya giriş yapmış gibiydiniz. Kral süitinde kalan herkes buna alışık olmalı. Bej rengi ve karşı karşıya konumlandırılmış koltuklara Levi ile yüz yüze gelecek şekilde oturduğunuzda bir garson yanınıza geldi.
"Bir şeyler içmek ister misiniz?"

Kadın kötü aksanıyla sorduğunda yüzünü Levi'ye çevirdin. O da sana bir bakış attı ve kısa süren sessizliğinin ardından, "Kırmızı şarap," diye yanıtladı. İçki içmediğini iddia eden bir adama kırmızı şarap içirecek kadar güzel mi olmuştun?

"Siz ne alırdınız hanımefendi?"

Dalmış bakışlarını kadına çevirdin, sürekli miden kasıldığı için alkollü bir şeyler istemedin, "Soda."

Kadın tebessüm ederek kafasını salladı, otobüs hareket etmeye başladığında başka bir görevli gelip koltukların arasından katlanır bir masa çıkardı. Şimdi Levi ile aranızda bir barikat vardı. Garson kadın içeceklerinizi önünüze bırakıp geri gittiğinde Levi şarap bardağını hızla eline aldı ve gözlerini senden kaçırarak büyük bir yudum aldı.

Sen de sodanın bardağını eline aldın, tropikal meyvelerle süsledikleri bardağı eline alınca sodayı sade içmenin mideni daha rahatlatacağını düşündün ama karışık meyveli içeceği geri göndermedin.

Bir yudum aldığında suratını buruşturmamak için kendini zorladın, aşırı derecede alkollü bir soda olduğu her halinden belliydi. Bakışların bulanıklaştığında, dolan göz yaşını parmağının ucuyla sildin. Levi'in sana baktığını hissettin ve sen de ona baktın, bakışlarınız bir anlığına buluştu. Bu bakışın bu geceki son olmayacağının farkındaydın.

***

Ve, evet. Bu noktaya nasıl geldiğinizi düşünmek için biraz daha zaman vardı. Aklın karışıktı, kelimeler bulanıktı ve etraf yeterince karanlıktı.

𝙗𝙚𝙖𝙘𝙝𝙗𝙤𝙮,  𝘭𝘦𝘷𝘪 𝘢𝘤𝘬𝘦𝘳𝘮𝘢𝘯Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin