"Eren, Zeke ve Mikasa'yı evlerine bırakıp geliyorum. Daha içme tamam mı? Armin'i de Annie alacaktı, ara onu sor."
Kafanı uslu bir çocuk gibi sallayıp parmağını şıklattın, "Anladım efendim!"
Levi kaşlarını yeniden çattığında sırıtıp etrafına bakındın. Yelena'nın odasının önündeydiniz, etrafta kimse yoktu. Kustuktan ve vücudundaki alkol oranını azalttıktan sonra bir avuç dolusu sakız ve mentollü şeker yutmuştun. Yelena'dan ödünç aldığın pijama takımından birini giymiştin.
"Ya Zeke senin kafan mı büyümüş?"
Koridora Eren ve Zeke gelmeden önce hızlı bir hareketle uzanıp Levi'in dudaklarına öpücük kondurdun. Levi donup sana baktı.
"Bir şey demek istemiyorum ama zorluyorsun.""Yo."
Pis pis gülümseyip ona yarım saat öncesini hatırlatmak için işaret parmağını ısırdın. Levi birilerinin gelip gelmediğini kontrol etmek için kafasını çevirdi. "Cringe bir an geliyormuş gibi hissediyorum." dedin yüzünü buruşturup. Levi de yüzünü buruşturup sana garipçe baktı, "Ne?"Kıkırdayıp kafanı salladın, "Boşver."
"Bazen gerçekten sarhoş olup olmadığını düşünüyorum."
Levi'in dediği şeyi anlamayıp dikkatini duvardaki tabloya verdin, "Bu benim tablom değil mi ya?"
"Daha fazla içme Y/n. Ben gidiyorum."
"See you later, alligator." diye bağırdın arkasından. Duvardaki tabloyu çıkarıp kolunun altına sıkıştırıp salona geri gittin. Yelena içki bardaklarını toplarken tepsinin üzerine, yere sızmıştı. Paytak adımlarla yürüyüp tabloyu televizyon ünitesinin kenarına yasladın ve Connie'nin yanına oturdun. Connie uslu bir çocuk gibi bağdaş kurup oturmuştu, "Merhaba anne."
"Ayy canım oğlum."
Onu kolunun altına alıp sarılırken Mikasa, Eren ve Zeke gitmişti. Salona Ymir ve Historia girdiğinde yüzünü buruşturan Ymir sana baktı.
"Ne bok yediniz lan burada?""Ananı yemişler Ymir."
Connie kolunun arasından seslendiğinde Ymir yerdeki yastıklardan birini size fırlattı. "Bok kokuyor burası. Aç şu camı."Ymir ilerleyip pencereyi açtı. O anda Yelena kafasını kaldırdı ve sanki dakikalardır su altında yüzüp karaya çıkmış gibi nefes nefese bağırdı. "Lan!" Onun karışmış saçlarına bakıp sırıttın.
"Çarpık Yelena."Yelena çenesine akan salyasını elinin tersiyle sildi ve baygın gözlerle etrafına baktı. Ymir Historia'yı kolunun altına alıp koltuğa çekti ve televizyonu açıp kanalları değiştirmeye başladı.
Connie bir anda telefonunu çıkartıp birkaç saçma fotoğraf çekmeye başladığında kıkırdayarak başını onun bacaklarının üstüne yerleştirdin. Connie telefonuyla ilgilenmeye devam ederken yattığın yer çok rahat gelmeye başlamıştı. Gözlerini kapatıp, "Armin'i arasana," diye mırıldandın. Connie de bir bebek gibi mızmızlanıdı, "Oyun oynuyorum ya dur."
"Gerizekalı."
"Çok rahatmış ben burada uyuyacağım."
"Uyu anne."
*
"Connie, çek bacağını kızın boynundan. Ne biçim yattınız siz ya?"
Levi'in belli belirsiz sinirli ses tonunu duyduğunda tek gözünü açıp ona baktın. Görüşün hafif bulanıktı, bu birkaç saat önce içip çarpıldığın içki kokteylinden dolayı olmalıydı. Boynunun üzerinde gerçekten ağır bir baskı vardı, dudaklarını aralayıp nefes almaya çalıştın ama boğazın kurumuştu bu yüzden sertçe öldürdün.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝙗𝙚𝙖𝙘𝙝𝙗𝙤𝙮, 𝘭𝘦𝘷𝘪 𝘢𝘤𝘬𝘦𝘳𝘮𝘢𝘯
Fanfiction•En yakın arkadaşının soğuk nevale abisi Levi sadece memelere yükselen, röntgenci, libidosu boyundan yüksek biri değildi. Ya da sen öyle sanıyordun. *** •"Bunu nasıl açıklayacağımı bilmiyorum, Y/n. Ama seni çok...