yorum sınırı: 20
iyi okumalar<3"İyileştiğine göre evinden ayrılabilirim. Yaşasın özgürlük."
Dudaklarını sahte bir üzüntüyle büzüp Yelena'ya baktın. "Tüh ya. Çok iyi bakmıştın aslında."
Yelena eliyle sana poz verip kalçasını kıvırdı, "Tamam ben gidiyorum artık yeter."
Yelena kapıdan çıkıp gittiğinde ardından biraz boş apartman boşluğuna baktın. Günün sonunda yine her zamanki gibi yalnız kalmıştın. Omuzlarını indirip kapıyı kapattın, bu gün biraz kendine çeki düzen vermek istedin. Belki cilt bakımı yapabilir ya da kendini iyi hissedersen yaşadığın gökdelenin zemin katındaki spor salonuna gidebilirdin.
İzninin son gününü sağlıklı bir şekilde geçirmek için yatağını topladıktan sonra mutfağa geçtin ve evde olan meyvelerle bir smoothie yapmak için mutfak robotu çıkardın. O sırada telefonun çalmaya başladı. Salona geçip dağınık koltuğun üzerinden telefonunu aldın. Mikasa arıyordu, "Efendim Mikasa?"
"Selam Y/n. Hızlıca konuya gireceğim Hange'nin doğum günü için bir şeyler planlıyoruz. Senden de fikir almak istedim yarın işten sonra bize uğrasana?"
"A, tabii. Hange zaten tatile gelemediği için bize baya kızgın." diye mırıldandın alt dudağını dişlerken. "Hm hm, en sonunda bizi dövecek diye korkuyorum."
"O zaman ona müthiş bir şey hazırlayalım ki sevgili ruh hastamız bizden nefret etmesin."
"Katılıyorum."
"Tamam o zaman yarın akşam görüşürüz."
Telefonu kapatıp mutfağa geri döndün. Salonu toplamak için biraz üşenmiştin bu yüzden orası akşama da kalabilirdi. Smoothie'yi bir bardağa boşaltıp, kalçanı tezgaha yasladın ve yudumladın. "Of çok güzel olmuş."
O sırada yeniden telefonun çaldı. Yavaş adımlarla salona geri dönüp kimin aradığına baktın. Uzun zamandır konuşmadığın ismi görünce kalbinde bir yerlerde bir şey sızladı. Titrekçe nefesini verip telefonu eline aldın, ekrana bir süre baktıktan sonra tam kapanacağı esnada telefonu açtın.
"Anne açtı! Y/n? Selam, nasılsın?"Kardeşinin sesini duyduğunda burukça gülümsedin, "Merhaba Gabi." diye mırıldandın sessizce.
"Nasılsın? Uzun zamandır görüşemedik."
"Uzun zaman oldu evet. İyiyim siz nasılsınız? Annem nasıl?"
Annenin telefonu kardeşinin elinden almasını dinledin.
"Ben iyiyim tatlım! Seni çok özledik! Yaz tatilinde ziyarete gelirsin diye düşünmüştük ama gelmedin."
Annenin ilk başta heyecanlı, ama cümlesinin sonlarına doğru hayal kırıklığı dolu sesini duyduğunda kaşlarını çatıp bir yerlere oturma ihtiyacı duydun."Fazla izin alamıyorum biliyorsunuz,"
"Biliyorum tatlım, fazla kendini yorma. Abinle haberleştiniz mi? İşi için New York'a gelecekti. Sanırım o da Boston'daydı."
Tırnaklarını yemeye başlayıp mırıldandın, "Bilmiyordum, arayıp sorarım."
Birkaç saniye sessiz kaldığınızda annen iç geçirdi. "Seni çok özledik Y/n. Oradayken sanki bizden daha da ayrıymışsın gibi hissediyorum. Anlatabildim mi?"
Gözlerinin dolmaması için çabalasan da burnunun sızladığını hissettmeye başladığında kendini tutmak için dişlerini sıktın.
"Evet," diye fısıldayabildin sadece."Sen bizi özlemedin mi?"
Annenin sorduğu soruyla nefesini tuttun.
"Özledim. Ama yakın zamanda oraya gelmek gibi bir niyetim yok."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝙗𝙚𝙖𝙘𝙝𝙗𝙤𝙮, 𝘭𝘦𝘷𝘪 𝘢𝘤𝘬𝘦𝘳𝘮𝘢𝘯
Fanfiction•En yakın arkadaşının soğuk nevale abisi Levi sadece memelere yükselen, röntgenci, libidosu boyundan yüksek biri değildi. Ya da sen öyle sanıyordun. *** •"Bunu nasıl açıklayacağımı bilmiyorum, Y/n. Ama seni çok...