Mikasa'nın salonundaki koltuklarda Levi ile karşı karşıya otururken Mikasa ikinizin suratına bakıp konuştu. "Bir dakika siz neden birlikte geldiniz?"
Mikasa Hange'nin evinin anahtarları yerine Levi ve senin aynı anda gelmeni sorguladı. Yutkunduğunda Levi omuzlarını silkti ve rahatça bir yalan uydurdu.
"Y/n'nin asansörü beklediğini gördüm. Birlikte geldik."
Mikasa'nın dikkati hızla dağılırken, Levi'nin onun eline verdiği anahtara başka bir yaratıkmış gibi baktı. "Bu soktuğumun anahtarı yüzünden kafayı sıyırmak üzereydim."
Levi kardeşine ters ters baktı. "Ağzını topla Mikasa."
"Pardon, anne."
Levi bakışlarını kaçırmadan ona bakmaya devam ettiğinde Mikasa sustu. Yerimde kıpırdanıp Mikasa'ya baktım. "Şimdi Hange nerede?"
"Yarım saatliğine Sasha'ların başına saldım. Burada değil. Abi hem anahtar sendeydi neden bundan 4 gün sonra haberimiz oluyor ya?" diye söylendi sinirle Mikasa.
Levi bu sefer gözlerini devirdi, "O akşam sizinle başa çıkmaya çalışırken pantolonumun cebine atmışım. Çamaşır makinesine atacağım an cebinde buldum."
"Neyse en azından bulundu." diye mırıldandın.
Mikasa anahtarı orta sehpahanın üzerine bırakıp içeri giderken salona Eren girdi. Saçları nemliydi, Levi ve sana bir bakış atıp tebessüm etti. "Hoşgeldiniz."
Levi bir şeyler mırıldanırken Eren'e gülümseyerek cevap verdin. Birkaç saniye sonra Mikasa elinde bir tutam kağıtla geri dönmüştü. Dizlerinin üzerine çöküp orta sehpahanın üzerine kağıtları dizdi.
"Hazır abim de buradayken hepinizden fikir almak istiyorum. Akıl akıldan üstündür değil mi?"
Levi bacak bacak üstüne attığında ona yandan bir bakış attın, "Bunda size yardım edeceğimi de nereden çıkardın Mikasa?"
Mikasa ifadesini bozmadan zoraki bir şekilde abisine gülümsediğinde ikisinin abi-kardeş ilişkisine imrendin. "Bana önceden verdiğin bir sözün var." Mikasa gözlerini devirirken Levi uzanıp eline boş bir kâğıt aldı.
"Buraya tam olarak ne yazacağız aşkım?"
Eren de eline bir tane kağıt aldığında Mikasa'ya doğru salladı. Mikasa kağıtı onun elinden geri aldı, "Bir dakika hayatım, şimdi değil."Mikasa ayağa kalkıp salonun köşesinden daha önce fark etmediğiniz taşınabilir ayaklı bir beyaz tahta çıkardı ve oturduğunuz koltukların tam karşısına koydu. Beyaz tahtanın üzerinde önceden Connie ve Sasha'nın yazdığı saçma şeyler ve sağ alt köşesinde de çizilmiş penis bulunuyordu. Arkadaşlarını tanımasan ergenliğe yeni girmiş birkaç kişi zannederdin.
Eren beyaz tahtanın köşesindeki penis çizimini fark ettiğinde kıkırdadı, Mikasa acele acele çizimleri ve yazıları silerken göz ucuyla Levi'e baktın. Dudaklarını birbirine bastırmış başka bir şey düşünüyor gibiydi. Gözlerini kıstın, "Yani şimdi bizden Hange'nin doğum günü için fikir alacaksın?"
Mikasa tahtayı silmeyi bitirip ellerini birbirine çarptı. "Akıllı kızım benim nasıl da şak diye anlıyor görüyor musunuz? Sizin de biraz Y/n gibi kafalarınızı çalıştırmanızı istiyorum."
Levi nefesini hızlıca verip içini çekti. "Sevgili abiciğim, ne kadar burada bizimle olmayı istemediğini bildiğimden söylüyorum. Hange senin de arkadaşın."
"İyi peki."
"Görüyorsunuz anlatmaya gerek yok, çok hevesli."
Kendini tutamadan kıkırdarken Eren de sırıtarak Mikasa'yı izliyordu. Levi bakışlarını boş kağıtlara çevirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝙗𝙚𝙖𝙘𝙝𝙗𝙤𝙮, 𝘭𝘦𝘷𝘪 𝘢𝘤𝘬𝘦𝘳𝘮𝘢𝘯
Fanfiction•En yakın arkadaşının soğuk nevale abisi Levi sadece memelere yükselen, röntgenci, libidosu boyundan yüksek biri değildi. Ya da sen öyle sanıyordun. *** •"Bunu nasıl açıklayacağımı bilmiyorum, Y/n. Ama seni çok...