"Bunları çok seviyorum biliyor musun?" diye mırıldandı Levi dudaklarını boynundan ayırıp. Başparmağı ve işaret parmağının arasına sıkıştırdığı göğsünün ucunu çekiştirdiğinde inlememek için elini dudaklarının üzerine kapattın.
Bir kişinin zor sığdığı tuvalet kabininde sırtın duvara yaslıydı, Levi ile vücutlarınız birbirine yapışmıştı ve Levi durmuyordu. Nefes alabilmek için elini dudaklarının üzerinden geri çektin. Levi'nin hareketleri kışkırtıcıydı.
Bir eli üzerindeki tişörtün içinden kayıp sırtına oradan da sütyeninin kopçasına ulaştı. Parmağını takıp kopçayı açtığında göğüslerin serbest kaldı, rahatlayarak gözlerini kapatıp başını duvara yasladın.
"Evet güzelim, benim için rahatla."Eğilip tişörtünün üzerinden serbest kalmış memelerine birer öpücük kondurdu. Burnundan sık sık derin nefes alıp verirken midenin altında bir şeyler kasıldı. Levi'nin diğer eli, beyaz yazlık şortunun içine ulaştı. Gözlerini açıp ona baktın.
Gerçekten tuvalet kabininde sevişecektiniz. Bir elin Levi'nin omzundayken diğeri onun ensesindeydi ve ensesindeki kısa yumuşak saçlarını okşuyordu. Levi tişörtünü karnından yukarı doğru çekiştirip sütyenini çıkardı.
Şortunun içindeki elini çekip tişörtünün eteklerinden tutup yukarı çekti. Yavaş hareketlerle tişörtünü yavaşça kendi omzundan aşağı sarkıttı. Soğuk hava çıplak teninle buluştuğunda kısa bir süreliğine ürperdin.
Levi yüzünü göğüslerine çevirip onlara baktı. Gözlerindeki istek çok fazlaydı, yutkunduğunda yüzünü sana çevirdi.
"Çok güzelsin biliyorsun değil mi?"
Aynı zamanda bir eliyle sol göğsünü avuçladı. Nazikti, acıtmayacak şekilde sıktıktan sonra eli bir süre orada kaldı."Kalbini bu kadar hızlandıran şey ben miyim?"
Cevap veremeyecek kadar kendinden geçmiştin, kafanı onaylar şekilde aşağı yukarı salladığında Levi'in dudaklarında küçük bir tebessüm belirmişti."Kendimi daha fazla tutamam, ama burada olmasını istemiyorum," diye fısıldadı Levi dudaklarına kısa bir buse kondurmadan önce. Bacakların titriyordu, Levi dudaklarına doğru sessizce fısıldamaya devam etti.
"Daha, özel bir yer olmasını istiyorum. Buna layık değilsin."Gözlerini yeniden kapattın, kafan o kadar bulanıktı ki düşüncelerin birbirine karışıyordu. Levi soğuktan sertleşmiş meme uçlarına birer öpücük kondurduktan sonra omzuna astığı tişörtünü yavaşça sana geri giydirdi. Gözlerini geri açıp ona baktın. Sütyenin onun elindeydi. Yutkunduğunda Levi elindeki sütyenine baktı.
"Şimdilik bende kalabilir mi?"
Buna itiraz edecek kelimeler dilinin ucuna gelmedi. Levi gülümsedi yeniden dudaklarını yavaşça boynuna değdirdi, ıslak öpücüğü seni titretirken fısıldadın, "Fark ederler,"Levi boynundan ayrılıp yeniden gözlerinin içine baktı. "Sana hırkamı veririm."
Kabinden ilk o çıktı. Sütyenini kendi tişörtünün içine sokup kamufle etti, nefes nefese kalmış ve aşırı uyarılmış bir şekilde sırtın duvara yaslı birkaç dakika kabinde bekledin. Ardından tekrardan elini yüzünü yıkayıp kabinden yavaşça çıktın. Levi'in birinci sınıf koltuğuna yürüdün. Levi elindeki siyah hırkayla seni bekliyordu, yanına oturunca hırkayı sana verdi. Büyük göğüslerin dezavantajı olarak belli olmasınlar diye hırkayı giydin.
Fermuarı yukarı doğru çekerken elinin titremesine engel olamadın. Ona teşekkür etmeli miydin bilmiyordun, teşekkür etsen saçma kaçabilirdi.
Bu yüzden sıran bitene kadar sessizlik içinde koltuklarınızda oturdunuz. Yelena'dan çaldığın kitabı okumaya çalışsan da sadece çalışıyordun, odaklanamadığın için ikide bir cümleler birbirine karışıyordu. Kitaba saygısızlık etmemek için kitabı kapatıp kafanı arkaya yasladın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝙗𝙚𝙖𝙘𝙝𝙗𝙤𝙮, 𝘭𝘦𝘷𝘪 𝘢𝘤𝘬𝘦𝘳𝘮𝘢𝘯
Fanfiction•En yakın arkadaşının soğuk nevale abisi Levi sadece memelere yükselen, röntgenci, libidosu boyundan yüksek biri değildi. Ya da sen öyle sanıyordun. *** •"Bunu nasıl açıklayacağımı bilmiyorum, Y/n. Ama seni çok...