Pırlantaların Hanımefendisi

Bölüm 6

Yükseklik korkum var mutluluktan uçamıyorum

Biri beni şöyle bir silkelese kendime geleceğim. En kaliteli dram filmlerine koy beni hiç sırıtmam, oynarım.
Hani bir musibet bin nasihatten hayırlıydı? Bu musibetleri üzerimden bir türlü atamadım ben.
Ne olurdu yani ışınlanma bulunsa ve ben şöyle dört yıl geriye gidip sıcacık yuvamda musmutlu evliliğimin tam ortasında olsam?

Yani onları da anlamaya çalışıyorum. İnsan evladının ondan fazla psikolog değiştirdiğini duyunca endişelenir. Benim sevilme arzum yok, Çınar tarafından sevilme arzum var.
Bazen siz beni çıldırtmak mı istiyorsunuz diye bağırmak geliyor içimden onun yerine kalkıp çay koyuyorum.
Aile evinde depresyon bile yasak.

Ayrılığımızın ilk altı ayını İstanbul da kendime tuttuğum bir evde geçirdim. Baktım evi bok götürüyor artık ben de toparlamak yerine dibe batıyorum kalktım Bodrum'a geldim. Hani aile evi ya, basarlar beni bağrına gül gibi geçinip gideriz diye düşündüm.
Beni elin bağrına basmaya çalışıyor bunlar! Kaslı kuvvetli zengin göğüsler destek olsun istiyorlar da öyle olmuyor işte.

Şimdi de başka bir bağrı açıkla yemekteyim. Cins bir tip ama hangi cins?
Teyzem Karadeniz'de senin için özel geldi diyor bir de hey Allahım!
Sanki manifaturacıya sipariş vermiş gibi 'ablaa senin mallar geldi' diyor gibi iş yapıyor.

"Ee Rıfat neler yapıyorsun?" Diyorum melül melül bakarak.

"Yalnız Fırat." Diyor gözlerini devirerek.

Boş boş önce denize bakıyoruz sonra birbirimize sonra da yemeğe. Masadaki tuzluk, bardak, masa örtüsü ikimizinden de elinden geçti.

"Sen ne işle meşguldün Leyla."

Bir tane daha andaval. Kardeşim LeyDA ya! Sondan önceki bir harf D yani neresini anlamıyorsunuz bunun? Annemle babamın romantikliğini ne diye bozuyorsunuz?

"Leyda."

"Ne fark eder?"

"Rıfatla Fırat ne kadar ediyorsa o kadar eder."

Bak ciddi ciddi söylüyorum, ben bile isteye birini beğenmemezlik yapmıyorum. Hödük istemiyorum bu en net olan! İnsan gibi insan istiyorum. Anlayışlı, nazik bir bey olmak bu kadar zor olmamalı. Birlikte yiyeceğimiz yemeği neden ben hazırlamak zorundayım arkadaş? Aynı alanı paylaşıyorsak o şahısta temizlik yapsın! Çalışıyorum bahanesini sevmiyorum çünkü ben de çalışıyorum.

Yapan vardır illa ki. Saygım sonsuz herkese ama ben değilim. Olmak da istemiyorum açıkçası. Bazen ben bazen o yapar ama bir paylaşım olur. Bu yüzden karşı cinsle birlikte olmuyor muyuz zaten? Kim ömürlük dadılık yapacağı biriyle olmak ister ki?

"Ressammışsın." Dedi ağız ucuyla.

"Yakıştıramadın galiba?" Dedim dişlerimi gıcırdatarak.

"Yani çok hoş bir meslek değil hatta bence meslek değil."

Sağ ol gerzekcim inan ki ben yıllarca seni beklemişim. Senden başka açık sözlülüğü öküzlükle karıştıracak kimse yoktu zaten.

"Sen ne işle meşgulsün?" Zoraki tebessüm yüzünden dudaklarım yırtılacak şimdi.

"Müzisyenim ben."

"Aa ne hoş. Nerede çalıyorsun?"

Baktı kaldı yüzüme. Ne baktın nonoş? Herkes sen gibi görgüsüz ve ukala değil. Ben sanat sever insanım, senin yaptığını sana yapmam.

"Genelde düğünlerde çalıyorum."

"Zordur senin için o ortama ayak uydurmak. Az çok biliyorum bazı oteller epey zor parçalar istiyor."