18. Bölüm

697 144 27
                                    


"Bir dakika, Türkiye kupasının bitmesine bir şey kalmadı? Nasıl turnuvaya yeniden dahil oluyorum?" dediğimde Ahsen başını iki yana salladı. "Bir de akıllı geçinirsin," dedi ve ardından gözlerinde parıltılarla ekledi. "Erdemli davranışın uluslararası camiada dikkat çekmiş ve Dünya kupasına gidecek kişiler kontenjanında birazcık esneme yapıp bir kişilik daha yer açmışlar," dediğinde oturduğum iki kişilik ranzanın alt katındaki yataktan hızla kalktım ve başımı sertçe üstteki yatağın demirine çarptım. Küt sesinin kafamdan çıktığına emindim ancak umurumda değildi.

"Ay dikkat et, kafanı kırma. Daha çok ihtiyacın olacak," 

Gülerek ellerini açmış bana doğru gelen Ahsen'e gözlerimin önünde uçuşan kuşlarla birlikte sarıldım. Kafamı gerçekten sert çarpmıştım, ancak şu an hiçbir şey bunun önüne geçemezdi. Yine de elimle kafamı yoklama ihtiyacı hissetmiştim, neyse ki herhangi bir kanama yoktu.

"Demek ki sana sarılmak için böyle büyük bir olayın gerçekleşmesi gerekiyordu," Ahsen bana sarılmış halde söylenmeye devam ediyordu. Normalde insanlarla fiziksel temastan kaçınırdım, böyle bir durum söz konusu olduğunda ne yapacağımı bilemez bir halde donakalıyordum. Ancak şu an öyle başka bir andı ki normalde yapmayacağım birçok şeyi yapabilirdim.

Az önce hayatımla alakalı umutsuzca oturuyorken şimdi Dünya Şampiyonası için önemli bir şans elde ettiğimi öğrenmiştim. Şok anı geçtikçe gerçekler kafama daha çok dank ediyordu. Belki federasyon buna izin vermişti ancak babamın izin vermeyeceğinden adımın Güz olduğu kadar emindim.

"İyi de babam," deyip Ahsen'den ayrılıp yatağa tekrar oturdum. "Asla izin vermez. Önceki gün çok kızdı, daha öncekilere hiç benzemiyordu." Umutsuzluk tüm vücudumu yeniden sarmıştı.

"Baban daha önce de bu durumdan memnun değildi Güz. Böyle bir fırsat gelmişken bunu reddedemezsin. Lale hoca bunun tekvando tarihinde ilk kez gerçekleştiğini söyledi. Ne yapıp edip babanı ikna etmen lazım."

Ahsen'de yanıma gelip oturdu. Bir süre ikimiz de sessizce oturup düşündük. Bir yanım hayatta beni mutlu eden, yaşadığımı hissettiren şeye tutunmak için heyecanlıyken diğer yanım babamı düşündükçe dört duvar arasında sıkışmış hissediyordu.

"Kamp nerede olacak?"

"Konya'da, bir hafta sonra başlayacak."

"Konya mı?" deyip Ahsen'e döndüm. Dalgınca sorduğum bu soru aklıma bir fikir getirmişti.

"Aklıma bir şey geldi ama çok çılgınca ve," deyip durakladım. Heyecanlandığım için oturduğum yerden ayağa kalktım. "Yakalanma ihtimalim çok yüksek ama buna değer," deyip kafamda olasılıkları hesaplamaya başladım. Ahsen'de ayağa kalktı, "Bana da söylersen beraber değerlendirebiliriz," deyip dikkat çekmek için etrafımda dolanmaya başladı.

"Babamı tekrardan tekvandoya dönmek için ikna etmek boşa kürek çekmekle eşdeğer. Başımı alıp da gidemem çünkü o benim babam. Belki hayatımız boyunca hiç anlaşamadık ama onu tamamen kaybedemem," deyip yutkundum. Üzerime çöreklenecek herhangi bir duygu ile uğraşamazdım. Gülümsedim, "Konya'da teyzem yaşıyor. Babamı bir şekilde onda kalmaya ikna edersem kampa katılabilirim. Şampiyona zaten İstanbul'da, ona gidip gelmek sıkıntı olmaz diye düşünüyorum. Belki başarı olasılığı çok düşük bir plan ama denemeye değer. Tekvando olmazsa ben bu dört duvar arasına sıkışmış hissedeceğim kendimi," dedim.

Ahsen omuzlarımdan tuttu, her maç öncesinde birbirimizi motive etmek için bir köşeye çekilir bunu yapardık. Ciddiyetle bana bakıyordu, kendimi gerçekten de birazdan maça çıkacakmış gibi hissetmiştim. "Tekvando bundan sonra hayatında olmasa bile sen ne yalnız ne de hedefsiz olacaksın Güz. Tekvando senin hayatında çok önemli bir yere sahip, benim için de öyle. Ama seni sen yapan hislerin, karakterin, başardığın şeyler ve ayakta duruşun. Bunu sakın unutma," dedi ve sanki daha az önce ciddiyetle bana bakıp konuşma yapmıyormuş gibi zıplamaya başladı. "Bir şey söyleyeyim mi? Allah sana yürü ya kulum demiş. Yani kampın Konya'da yapılıyor olmasının başka açıklaması olamaz. Mükemmel plan ve ben sorunsuz ilerleyeceğine eminim," deyip coşkuyla bana bakmaya devam etti. Onun bu heyecanı bana da geçmişti ve bir şekilde bu yaptığım plana inancım daha da artmıştı.

Beni Sen İnandırHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin