Alarm sesi ile hemen uykumdan uyandım. Saat 07.00.
Uykum çok derin değildir ama ufak şeylerede uyanmam.
Okul için erken kalkıyordum alarmımda bunun için ama bu gün okula gitmeyecektim. DNA testi olmaya gidecektik çünkü.
Dün bir adamın gelip bana sarılmasından sonra onun kim olduğunu öğrendim hatta hepsinin kim olduğunu öğrendim.
Kemal bey baba, Leyla hanım anne. Kemal beyle beni almaya gelen ortanca abi Arat. Akşam bir anda ortaya çıkıp bana sarılan küçük abi Atakan. Ve bir tanede şuan Türkiye'de olmayan büyük abi Alpaslan varmış.
Atakan 23, Arat 26, Alparslan 29 yaşındaymış.
dün akşam onların kim olduğunu öğrendikten sonra yorgun olduğumu söyleyip Leyla hanımın bana oda göstermesini istedim.
Odaya gelince Leyla hanım biraz duygusallaştı, sahilde Kemal beyin dediği gibi beni çok beklediğinden bahsetti. Duygusal bir ortamdı içimin çekildiğini hissettim ama hiçbir şey belli değilken bağlanmak istemiyordum.
Odanın kapısı hafifçe açıldı ve Atakan'ın kafası gözüktü aradan.
"Çoktan uyanmışsın. Gelebilir miyim?"
"Gel."
İçeri girip arkasından kapıyı kapattı. Biraz tedirgin olduğum gerçeği apaçık ortadaydı.
Yatağın ayak ucuna oturup bana çok yaklaşmadı.
"Rahatsız ettiysem kusura bakma. Sadece biraz konuşmak istedim."
"Önemli değil."
Önemli değil mi? Cidden mi? İçim titriyor şuan resmen.
"Korktuğunun farkındayım küçük hanım. Bunun hakkında bir şey demeyeceğim haklısın çünkü tanımıyorsun bizi."
Sessizce ellerime odaklandım. Bir süre konuşmadı, bende konuşmadım.
"Ben 7 yaşındaydım o zamanlar. Küçüktüm ama bazı şeylerin farkındaydım. Abi olacaktım kız-erkek olması önemli değildi ama kız olduğunu öğrendikten sonra her şey daha da değişti. Üç tane abin olacaktı ve en çok beni sevmeni istiyordum."
Kafasını çevirip camdan dışarı baktı. Gözlerine bulutlar çökmüştü. Kısa bir nefes alıp devam etti.
"Çok iyi hatırlıyorum. Akşam yemeği yedik masadan kalkıp salona geçecekken annemin bağırışları kapladı tüm evi."
Yüzüme baktı bu sefer. Gözünden bir damla yaş geldi. Sol elini kaldırıp sildi yavaşça.
"Annemin acı çektiğini fark etmiştim ama senin gelecek olman beni mutlu etmişti. Herneyse doğdun falan camın önünde abimlerle sürekli seni izliyorduk. Oradan ayrılmıyorduk. Sanki oradan ayrılsak başına bir şey gelecekti. Bizi zorla eve gönderdiler senin için hazırlanan odanın son hazırlığını yapalım diye, o gün son kez bakmışım sana farkında değildim."
Kesik kesik nefesler alıyordu aralarda. Benimde gözlerim dolmuştu, çok etkilenmiştim.
"Bizden bir kaç saat sonra annem ve babam geldi eve ikiside perişan. Üçümüzü oturttular koltuğa. Senin gittiğini söylediler. Uzun bir süre kendimize gelemedik. Babamlarda çok kötüydü bize belli etmiyorlardı. Gece uykudan uyanıyordum sürekli senin için hazırladığımız odaya gidiyordum sonra. Her defasında annem o beşiğin başında ağlıyordu. Babam duvara yaslanıp sana aldığımız oyuncak ayıya sarılıyordu. Abimler kendi kabuklarına çekilmişlerdi."
Hıçkırarak ağlamaya başlayınca dayanamayıp oturduğum yerde dizlerimin üzerinde doğruldum. Yanına doğru emekleyip boynuna sarıldım. Beklemeden kollarını belime doladı.
Omzuma başını koyup hıçkırarak ağlarken bende onun omzunda sessizce ağlıyordum.
.
.
.Akşın Bozdağ
17 yaşında
Atakan Bozdağ
23 yaşında
Arat Bozdağ
26 yaşında
Alparslan Bozdağ
29 yaşında
~ Kemal Bozdağ ~
50 yaşında
~ Leyla Bozdağ ~
47 yaşında
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Akşın
ChickLitİnsan kendine yetebilir mi? Eğer yalnız olmaya alışıksa gayet yetebilir ama değilse zaman alır. İmkansız değil, yapılabilir şeyler. Zor olan kalabalığın içinde yalnız kalmaya zorlanmak, kendine yetebilmeye zorlanmak. Ben Akşın, sadece Akşın. Kalaba...