Akşın

otuz beş

"Abi ağa olayı ne?"

"Ne?"

"Dedeyle sarılırken sana ağa demişti, sende unutamadın dedin."

"o mu?"

Başımla onayladım. Pek anlatmak istemiyor gibiydi ama merak etmiştim.

"Şey, küçükken buraya geldiğimizde bir kız vardı."

Sustu. Devam etmesi için bakıyordum ama konuşmuyordu. Koluna dokundum. Bana baktı ve devam etti.

"Buraya geldiğimizde peşimden ayrılmazdı, bir yaş küçüktü benden. Oyunlar falan oynardık.  Çocukluk şeyiyle sürekli ağam diye gezinirdi etrafımda."

Neden şimdi böyle hüzünlendi ki?

"Benimle evleneceğini söylerdi küçükken. Zamanla büyüdük, rahat rahat görüşememeye başladık. Bazen bir araya geldiğimizde nazlı nazlı gülüp küçüklüğümüzü hatırlatırdı. Evlilik olayına gelirdi bir şekilde konu."

Gözlerini havadaki yıldızlara dikti, sustu bir süre. Araya girmedim bende hiç.

"Bana ilgisi hâlâ vardı biliyordum, benimde ona ilgim vardı."

Gözleri dolmaya başladı. Yanında olduğumu göstermek için elini tuttum.

"Üç yıl önce buraya geldiğimde öldüğünü öğrendim. Trafik kazası geçirmiş. Aramızdaki duygusal bağdan kimsenin haberi olmadığı için onu hatırlatan şeyleri rahatça söyleyebiliyorlar."

Abimin gözünden bir damla yaş gelirken yerimden doğrulup kollarımı sıkıca boynuna doladım.

Hiç bir şey diyemiyordum şuan ona çünkü ne dersem fayda etmezdi. Ölümle tanışmış sayılmam, sevdiğim birisini toprağa vermek zorunda kalmadım. Umarım ölümle tanışmam. Yeni yeni sevdiğim insanlar olmaya başladı ve onları kaybetmek istemiyorum.

Abim belime doladığı kollarını ayirinca bende kollarımı çözdüm. Ayağa kalkıp elimden tuttu.

"Gel uyuyalım artık."

Bir şey demeden beni götürmesine izin verdim. Abimin odasına gelince ikimizde sessizce yatağa uzandık.

Başımı abimin göğsüne koyup sıkıca sarıldım. Yalnız hissetsin istemiyordum.

Bir eli belimin altından geçerken diğeri saçlarımdaydı. Saçlarımda gezinen elleri durmazken dudaklarınıda bastırdı.

"İyi geceler abi."

"İyi geceler güzelim."

~~

"Anne?"

"Efendim bir tanem."

"Bu olmuş mu?"

"Olmuş canım, zamanla elin alışınca daha güzellerinide yaparsın."

Şuan oturmuş sarma sarıyorduk. İlk defa deniyordum.

Sabah kalktıktan sonra sakin bir kahvaltı yapmıştık sonra dede dediğini yapıp kurban ile uğraşmak için babamı da alıp gitti.

Abimler ise bir yerlere dağıldılar neredeler bilmiyorum. Bizde akşam amcalar geleceği için hazırlık yapıyorduk.

Babaanne Zümrüt hanımın mutfakta iki tane yardımcısı vardı. Onlar başka şeylerle uğraşıyorlardı; ben, annem ve babaanne sarma sarıyorduk. Babaannenin beli ağrıdığı için yaprakların neredeyse yarısına geldiğimizde dinlenmeye gitmişti.

Ben ilk defa yaptığım için yavaş yavaş yapıyordum ve çok bir katkım olmuyordu ama annemle birlikte vakit geçiriyor olmam bana yetiyordu.

Arat abim sanki dün bana hiçbir şey anlatmamış gibi davranıyordu. Sanki dün gece hiç yaşanmamış gibi uyanmıştı sabah.