Akşın

yirmi üç

"Alparslan abin bitki çayı almış sana içmek ister misin anneciğim?"

"Olur."

Hastaneden yeni gelmiş salonda oturuyorduk, Alparslan abim hariç. Barlas ile işleri varmış.

Babamla üçlü koltukta oturuyorduk karşımızdaki ikili koltukta da Atakan abim ve Arat abim oturuyordu. Annemde Alparslan abimin aldığı çay için kalktı.

Babam bana sardığı kolunu çekip koltuğun köşesine kaydı. Ne olduğunu anlamaya çalışırken kolumdan çekip kafamı dizine koydu. Saçlarımı okşamaya başlarken huzurla gözlerimi yumdum.

Sabah güneşinin suratıma vurması uykumu hafifletti. Kendimi kalkmak için ikna ettiğimde yatağımdan doğruldum.

Elimi yüzümü yıkayıp üzerimi değiştirme gereği duymadan aşağı indim. Salonda tek başına oturan Atakan abimi görünce yanına gittim.

"Uyandın mı güzelim, bende az sonra seni uyandırmaya gelecektim."

Konuşmak istemediğim için yanına oturup kolunun altına girdim ve beline sarıldım.

"Abin sana kurban olsun!"

Sertçe dudaklarını şakağıma bastırdı.

"Abi acıktım."

Anında ayağa kalkıp benide kaldırdı.

"Masa hazır seni bekliyordum."

İkimiz için servis açılmış masaya gidip oturduk. Bir sürü kahvaltılık seçeneği varken ne yiyeceğimi seçemiyordum Allah'tan abim beni bu durumdan kurtararak tabağımı dolduruyordu.

"Abi yeterli bu kadar daha fazla yiyebileceğimi sanmıyorum."

"Tamam güzelim bunları bitir ama tamam mı?"

Gülümseyip başımla onayladım.

Sohbet ederek ve bol bol gülerek kahvaltımızı yaptık ve sonrasında salona geçip televizyonun karşısına oturduk.

İzleyecek bir şeyler arıyorduk ama bir türlü karar veremiyorduk, ikimizde çok kararsızız.

"Abi bakım falan mı yapsak? Ne dersin?"

Aniden kafasını bana çevirince yanlış bir şey dedim diye korkmadım değil ama yüzündeki ifadeyi görünce korkumun yersiz olduğunu anladım.

"Kalk kız hemen yapalım."

Ayağa kalktığı gibi benide çekiştirmeye başladı. Benim odama gidip lavaboya girdik.

Ben dolaptan maskeyi çıkartırken abimin de telefonu video moduna alıp bir yere yerleştirdi.

"Neden video çekiyoruz?"

"Anıları ölümsüzleştirmek gerek güzelim, gerekli gereksiz fark etmez seninle olan her şey ölümsüz olsun istiyorum."

Ama abiciğim böyle yaparsan benim minik kalbim dayanmaz ki.

"Şu yüzün haline bak ya, nasıl hoşuna gitti."

Gülerek konuşunca bende güldüm sonrasında da kollarımı boynuna doladım.

"Teşekkürler, seni seviyorum."

"Bende seni seviyorum abisinin bir tanesi, ölürüm sana."

Sarılmaya devam ederken benden ayrılıp konuşmaya başladı.

"Yeter bu kadar duygusallık hadi maske yapalım."

Gülerek bende kollarımı çözdüm. Meskenin kutusunu eline verdim.