otuz iki

6.9K 392 14
                                    

Annenin olması çok güzel bir duyguymuş, bunu maalesef yeni yeni tadıyorum. Eksiklerim gün geçtikçe aldığım aile sevgisiyle kapanıyor gibi. Once kardeş sevgisi sonra anne-baba sevgisi, insanın mutlu olması için yeterli.

Okuldan dönmüştüm ve şuan annem beni mutfak masasında sorguya çekiyordu.

"Barlas verdi o kolyeyi sana değil mi? Sabah onda gördüm, kendi kendine konuşuyordu nasıl versem acaba diye."

Kendi kendine konuşurken düşününce gülümsedim. Çok tatlı ama ya.

Aptal aptal gülümsememi annem çok farklı yerlere çekmiş olacak ki o bakışların başka açıklaması olamaz.

"Anne sen yanlış anladın. Evet Barlas verdi ama tamamen normal şekilde, başka bir şey anlama."

"Kız sen benim gözümün içine iyi bak, Leyla Bozdağ yer mi bunu!"

Masada üzerime eğilmiş yüzüme bakıyordu. 

"Anne gerçekten bir şey yok. Sen yanlış anladın."

"Barlas elimde büyüdü, sende benim kızımsın. Ne kadar seni ben büyütmesem de anneyim ben anlarım. Şimdi dökül, yorma beni."

Utanırım ben! Nasıl söyleyeceğim. Akşın olamayan bir şeyi söylemek bile seni utandırıyor, olsa ne olurdu kim bilir!

Sakince cümleme başladım.

"Anne cidden bir şey yok. O almış evet ama gayet normal bir arkadaş olarak."

Ellerimi tuttu.

"Anneciğim, Barlas'tan hoşlanıyor musun?"

Bilmiyorum. Bu soruyu ciddi anlamda kendime hiç sormadım. Ondan hoşlanıyor muyum?

"Hoşlanmak mı bilmiyorum ama onun yanındayken mutlu oluyorum, bazen utanıyorum, ondan hediye almakta çok güzeldi."

Soluklandım ve düşündüm.

"Gerçekten bilmiyorum ama benim için farklı bir yerde sanırım."

Annem gülümsedi. Sonra da sürahiyi alıp bir bardak su doldurdu ve bana uzattı.

"Bir su iç bu itirafın üzerine iyi gelir, bende de aynısı olmuştu."

Anne ciddi misin! Ben burada ne diyorum kadın bana ne diyor.

"İlk başta bende senin gibiydim, tabi senden daha küçüktüm. Babanla 14 yaşındayken tanıştım. Yazları görüşüyorduk sadece. Bende kabul edemiyordum, babanda kabul edemiyordu ama sona ikimizde kabullenmeyi öğrendik."

Annemi dinlerken bir yandan da düşünüyordum. Kabullenecek bir şey var mıydı aramızda.

"Sonrası zaten hızlı gelişti. Ben 18'ime girdiğim gibi evlendik ve hâlâ birlikteyiz. Güzel ve büyük bir yuva kurduk."

"Anne hadi ben hoşlanıyorum diyelim peki o ne olacak. O benden hoşlanmak zorunda değil ki."

Annem gülümsedi.

"Tabiki değil ama emin ol o da bir şeyler hissediyor. Barlas'ı daha önce hiç böyle görmedim."

Umarım bu işin sonunda üzülmem ama ben sanırım gerçekten hoşlanıyorum.

••••

"Güzelim film izleyelim beraber diyorum, ne diyorsun?"

"Olur, güzel olur."

Alparslan abim kafamı öpüp beni yerimden kaldırdı.

"Atakan bir şeyler hazırla, Arat Barlas'ı çağır gelsin film izleyelim."

Akşın Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin