kırk iki

4.2K 254 120
                                    

Okuldan geldikten sonra anneme Barlas'la olanları anlatmıştım. Çok sevinmişti hatta ufak bir dans gösterisi bile yaptı.

Sonra ise ikimiz yemek hazırladık. Annem evde çalışan olmasını istemiyor. 'Evin kadını benim, benim dışımda bir kadının evimle çok alakadar olmasını istemiyorum' diyor.

Hem çalışıp hem evle çok rahat ilgileniyor. Bunu nasıl yaptığını sorduğumda işini severek yaptığını, ailesinin yaşadığı evle aşkla ilgilendiğini söylemişti. 

Tabi babam annemin yorulmasını istemediği için bir şekilde ikna etmiş ayda bir gün 5 kişilik bir ekip gelip dip köşe temizlik yapıyor.

Şimdi ise annem salata yapıyordu bende yemek masasını kuruyordum. Babmlar az sonra gelir sonrada yemeğe geçerdik. Barlas'ta yemeğe katılacaktı ve açıklama yapacaktık. Annemle konuştuktan sonra Barlas'a söylemiştim o da kendini hazırlayacağını söylemişti.

Atakan abim evdeydi. Bir saat önce gelmiş ve odasına çıkmıştı. Duş alacağını söylemişti ama hâlâ yanımıza gelmedi.

Masaya son dokunuşları yaptıktan sonra abimin yanına gitmek için merdivenlere ilerledim. Merdivenleri çıkarken babamların geldiğini belirten araba sesini duydum.

Hızlanan kalbimi umursamadan hızla merdivenleri bitirip abimin odasının önüne geldim. Kapıyı tıklatıp içeriden komut gelmesini bekledim.

İçeriden gelen komutla kapıyı aralayıp kafamı uzattım. Yatakta uzanıp telefonla uğraşan abim bana bakınca doğrulup gülümsedi.

"Gel abisinin balı."

Gülümseyip yanına gittim ve benim için açtığı kolunun altına girdim.

"Yanımıza gelmeyince seni merak ettim."

"Bir şey olmadı bebeğim, arkadaşla konuşuyorduk."

"Nasıl bir arkadaş."

Munzur bir sesle sormuştum bunu.

"Normal bir arkadaş. Başka bir şey düşünmene gerek yok."

"Sevgilin var mı abi?"

Önce başıyla reddetti beni.

"Hayır, yok."

"Neden?"

Başıma öpücük kondurup düşünmeden cevapladı.

"Kariyerim daha ön planda şuan. Eğer bir sevgilim olursa kendimi biliyorum onunla çok ilgilenirim ve daha önemli olan şeyleri yok sayarım."

Bir şey söylememe kalmadan odanın kapısı açıldı ve Arat abim içeri girdi.

"Hadi yemeğe annem çağırıyor."

Atakan abimle kalktık. Ben beklemeden arat abimin kollarına girdim.

"Hoş geldin abi."

"Hoş buldum güzelim."

Üçümüz birlikte aşağı indik. Masada oturanları görünce önce gidip babamın boynuna sarıldım.

"Hoş geldin baba."

"Şimdi çok hoş buldum."

Ondan ayrılıp Alparslan abime arkadan sarıldım. Yanağına öpücük kondurup ısırdım.

"Çok özledim abi."

"Bende güzelim bende."

O da yanağımı öptü.

Sonra ince annemle göz göze geldim ve ardından Barlas'a baktım. Barlas'a gülümseyip yanına oturdum.

Babamın afiyet olsun demesiyle yemeğe başladık. Ben heyecandan doğru düzgün yiyemiyordum.

Aşırı gergindim hemen şuan her şeyi söyleyebilirdim ama annemden işaret bekliyorum. O bana işaret vereceğini söylemişti.

Çorbaları içtikten sonra annemle ben tabakları toplayıp mutfağa gittik. Abimler yardım teklif ettiler ama izin vermedik.

"Anne çok heyecanlıyım ne yapmam gerek, ne zaman söyleyeceğiz?"

"Şimdi gider yemeği yerken söylersin. Çorbaları rahatça içelim dedim."

"Nasıl yani, bir şey olur mu?"

"Sakin ol bir tanem, sadece böyle bir şey beklemiyor kimse."

Annem bir şekilde beni çıkarttı mutfaktan. Masaya geçtiğimizde sohbet eşliğinde yemeğe devam ediyorlardı.

Yemek olabildiğince sıradan geçerken ben bir anda söze girdim. Bu kadar beklediğine şükür.

"Baba, abilerim."

Hepsi bana dönünce gergince gülümsedim.

"Söyle güzel kızım."

"Söze nasıl gireceğim bilmiyorum ama söylemem gerek."

Barlas'a baktım gülümseyerek başını eğdi. Masanın altında elimi tutuyordu. Ondan aldığım güçle bir çırpıda söyledim.

"Biz Barlas'la birlikteyiz."

Akşın Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin