Bölüm Şarkısı: Evden Uzak - Gör Duy Hisset
Dedüblüman - Belki
Ömer Başçı - Ah Be Kadın
Demet Sağıroğlu - Kınalı Bebek"Ah be kadın, gecenin karanlığındasın!"
-----------------------Bizim sokağımız sakin olurdu genelde. Gürültülü gecelerimiz de olurdu ama bu çok nadirdir. Herkes kabuğunda yaşardı buralarda. Yabancılar hemen tepki çekerdi. Yabancıları çok sevdikleri söylenemezdi, beni bile zor kabullendiklerini hatırlıyorum, ama bir iş olduklarında koşarlardı. Yardımsever oturanlardı hepsi aslında, sadece temkinli yaklaşıyorlardı herkese.
Gereksiz bir gürültü vardı sokakta. Adam sesleri duyuyordum, daha önce işittiklerime benzemiyorlardı. Elimdeki çaydanlığı yerine bırakıp adımlarımı salona doğru ilerlettim. Camı açıp yaklaştığımda bir nakliyat arabasıyla karşılaştım. Birileri karşı binaya taşınıyordu. Kaçıncı kattı kestiremiyordum henüz ama karşımdaki binaya giriş yapıyordu birçok insan.
Arabam nakliyat arabasına yakın yerde parktaydı. Aynı zamanda arabama zarar gelecek mi diye izliyordum. Henüz bir şey hissetmediğimden yarım kalan kahvaltı hazırlığıma dönmeye karar vermiştim.
Çayıma tek şeker atıp özenle hazırladığım kahvaltımın naşına oturabilmiştim. Bu sabah olduğundan daha aç hissediyordum. Çay kaşığını tavşan kanına yakın sıvının içerisine atıp sağa doğru çevirmeye başlamıştım. Ardından kahvaltıma yönelebilmiştim artık.
"Arabama bir şey yapmazlar, di'mi?" dedim, aynı zamanda ağzımdaki ekmeği gevelerken. "Yaparlarsa çok pis kavga ederim, biliyorsun zaten beni." diyerek onayladım kendimi kafamı sallayarak.
Kahvaltımın ortalarına geldiğimde aramızdaki suskunluğu yeniden ben bozmuştum. "İyi insanlardır umarım, tam karşımda bir de. Kimseyle uğraşmak istemiyorum."
O kadar çok dert yanıyordum ki, artık yorulduğumu fark etmiştim. Yeniden söze başlamama fırsat kalmadan çalan kapıyla elimdeki çayı masaya bıraktım. "Hayırdır inşallah."
Peşimde sürüklediğim uykulu adam ile kapının önünde hemencik bitip gözden baktım. Tanımıyordum. Kapıyı ufak aralıklarla açıp hâlâ tanımadığım adama karşı yapay bir gülümseme takındıktan sonra kafamı salladım "ne oldu" dercesine.
"Araç sizinmiş sanırım, alt komşunuz öyle dedi." diyerek ilk sessizliği bozan orta yaşlı adam oldu. "Çekebilir misiniz rica etsem, nakliyat aracındakileri çok rahat geçiremiyoruz."
"Pazar pazar, ben arabayı nereye park edebilirim ki?" diye bir hışımla atladım. Kaşlarım çatılmıştı. "Çekemem."
"Han'fendi, aracınız çizildiğinde laf çıkartmayın o zaman!"
Sesini eskisine nazaran daha da yükseltmişti. Kapıyı iyice aralayıp, duvarda asıkı olan anahtarlıktan anahtarları alarak kapının önündeki terliklerimi giydim. Ardımda bıraktığım adamdan önce merdivenleri inerken, adım sesleriyle beni takip ettiğini anlamıştım. Apartmandan dışarıya çıktığımda ellerimi belime atarak nakliyat aracına yöneldim. Birçok adam vardı.
Aralarından, hafif göbekli olup ortalama benle aynı boyda olan kır sakallı adam yaklaştı. Güneşten ikimizin de gözleri kısılıyordu.
"Siz misiniz buraya taşınan?"
"Ben değilim."
"Çağırın kim taşınıyorsa!"
"Bayan, adamın işi gücü var. Malzeme almaya gitti, derdin neyse buyur de bana."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Deli Divâne | +18
Teen FictionBir yaşam ne kadar vasat olabilirse, o kadar vasattı bazı yaşamlar. İki yaşam ne kadar alakasız olabilirse, o kadar alakasız ve bağımsızdı. Hazen, hayatını bir boşluğa adamıştı. Kimi zaman o boşluktan kurtuluyor ama bir şekilde yine kendini tanıdık...