Yeni bir hayal dünyasından herkese merhabalar :)
İlk bölüm için oldukça uzun bir giriş olsa da baştan kurgu ve karakterler hakkında fikir sahibi olmanızı istedim. Umarım seversiniz ^^
-İyi okumalar~
♫ Imagine Dragons & Elisa - Birds ♫
Büyük masada oluşturduğumuz kargaşa, kulağımıza dolan tok ses ile tamamıyla son bulurken masadaki her birey olduğu yerde hafifçe irkilmişti. Kaşlarım çatık, göğsüm öfkeyle inip kalkarken bakışlarımı Harin'in üzerinden çekip sesin kaynağına yönelttim.Annemin bezmiş ve öfkeli görüntüsü ona bakmamla yapmacık bir sakinliğe bürünürken; elindeki çatal ve bıçağı masaya bırakıp, peçetesini alarak nazik bir şekilde rujlu dudaklarının kenarlarını sildi ve açık tonlu ancak biçimli kaşlarını kaldırıp hesap sorar gibi bize baktı.
"Hepsi onun suçu!" dedi Harin beni anneme işaret ederek ve sabırla derin bir nefes aldım.
"Asistanına korumalarla geleceğimizi ve kontrollü olarak medyanın da orada olacağını ilettim! Durmayıp arkamdan çıksaydın haber sayfalarında sarhoş Kim üyesi olarak anılmazdın. Bizi rezil ediyorsun! Büyükbaba ile büyükanne tüm bu olanları duyduğunda ne yapacaksın!? Her şey raporlara işlendi!" benim karşılığım ile Harin dişlerini sıkıp ayaklandı. Buna eş olarak da elleri arasında tuttuğu porselen tabağını yere bırakmış ve kırılarak büyük bir ses çıkarmasına sebep olmuştu. Bu şımarık hareketine o kadar sinirlenmiştim ki kendime engel olamayarak yerimden kalkıp üzerine gitmeyi düşünmüştüm ancak "Anne?" diyerek kulağıma dolan ağlamaklı ses tüm hareketlerimi sekteye uğrattı.
Gözlerim, annemle benim aramdaki sandalyede oturan küçük bedene kaydığında hissettiğim öfkenin tümü toz bulutuna dönüşmüştü sanki. Telaşlı bir şekilde oturduğum yerden kalkıp henüz beş yaşında olan kız kardeşim Dain'in yanına gittiğimde sandalyesini çevirerek bana bakmasını sağladım. Korktuğu için büyük gözleri yaşlarla dolmuş, fındık burnunun ucu kızarmış ve minicik dudakları bir yandan büzüşürken diğer yandan titremeye başlamıştı.
"Yaptığını beğendin mi onu korkuttun?" Harin umursamaz bir şekilde gözlerini devirdi.
"Korkmasına gerek yok, her zamanki gibi onu kanatların altına aldın işte! İyi bir şekilde yaptığın tek şey de bu değil mi zaten!? Asıl bizi rezil eden sensin Kim Taehyung! Zayıfsın! Ve aileye asla yakışmıyorsun!"
"Harin!" annemin tahammülü kalmamış bir şekilde oldukça baskın çıkan sesi Harin'in susmasına neden olmuştu.
"Ağabeyinden hemen özür dile!"
"Rica ediyorum şunu söylemeyi bırakın! O benim ağabeyim değil! Biz ikiziz," kucağıma aldığım minik bedeni iyice sarmalayıp ayağa kalktığımda ona ters ters baktım. Bu sırada masanın diğer köşesinde oturup hiç kimseyi aldırmadan sakince yemeğini bitiren ablam Yeji, tıpkı annemin yaptığı gibi yavaş hareketlerle ağzının kenarlarını silip bize baktı. Daha doğrusu anneme.
"İzniniz olursa ben çıkacağım?" yöneltilen sorunun kendisine karşı olduğundan emin olan annem, hafif bir baş işareti ile onu onayladığında yirmi beş yaşındaki ablam; zarif bedeni ile oturduğu yerden kalkıp, ünlü bir tasarımcının elinden özel olarak çıkan kıyafetlerini düzelterek tamamen umursamaz bir tavırla yanımızdan geçip uzaklaştı. Tabii çıkmadan önce Harin'le bana sizden bir halt olmaz der gibi bakmayı da ihmal etmemişti. Muhtemelen Kim holdinge bağlı şirketine gidecekti ya da zoraki olarak nişanlandığı müstakbel eşi Soohyun ile görüşecekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bird in Cage • Taekook
Fanfiction"Birini sevmek, o kişinin eksikliklerini tamamlamaya gönüllü olmak demekmiş. Bu yüzden sana özgürlüğümü adıyorum kafesteki kuş." -Taekook 𐤀