24: Gerçek hayattan uzakta 🕊

2.5K 297 295
                                    


Oy vermeyi unutmayınızzz
~İyi okumalar~

Rosenfeld - Do It For Me

"Anlatsana, benim iznim olmadan buraya girmeyi nasıl başarabildin?"

Taehyung ağzındaki lokmayı çiğnedikten hemen sonra aklına takılmış ve sormak için an kolladığı o soruyu sorduğunda Jungkook ukala bir tavırla gülmüştü.

"Burada kaldığım zamanlarda benim hakkımdaki bilgileri askeriyeye işlettirmiştin ve bir ihtiyacın olup olmadığını öğrenmek için yanıma gelenler oluyordu yani beni zaten tanıyorlardı?"

"Yine de bana haber vermeden buraya girmene izin vermeleri imkansız?"

"Sana haber verdiler zaten," Taehyung dünkü iş yoğunluğu içerisinde bir telefon alıp almadığını hatırlamaya çalışıyordu. Jungkook ise konuşmaya devam edip onun merakını giderdi. "Senin yerine moruk konuştu sonra da kimliğini çaldım. Tüm bunları hazırlamaya da benim için görevlendirdiğin o genç asker yardım etti,"

Taehyung duydukları karşısında hayrete düşerken başını iki yana sallamıştı. Sevgilisi hem holdingteki işlerin peşinde koşmuş hem de bu sürpriz için çokça çabalamıştı. Yorgun olduğunu biliyordu. İlk günün gecesinde yanına bile gelememişti. Bugün de burası ile holding arasında gidip gelmiş olmalıydı. Önündeki yemekler bunun kanıtıydı. Her biri Jungkook tarafından özenle hazırlanmıştı. Varis; hiçbir yemekten alamadığı lezzeti bugün bu yemek masasında alıyordu çünkü sevgilisi, elini değdirdiği her şeyi güzelleştiriyordu.

"Suzy noona, seni yurt içi seyahatlerinde çalışıyor olarak gösteriyor. Bu yardımının altını doldurmalısın," genç varis burnundan bir gülüşle sevgilisine baktığında başını sallamıştı. Suzy'yi böyle bir şeye ikna ederken onu delirtmiş olmalı diye geçirdi içinden. Jungkook iflah olmazdı.

"Taehyung?"

"Söyle sevgilim,"

"Ben..." diye başladı söze ancak kısa bir an devam edemedi. "Şey... senden bir şey daha... isteyebilir miyim?" Varis, çekincesi sesine dahi yansımış olan sevgilisiyle göz gözeyken rahat olması için ona kalbindeki tüm sevgiyle bakıyordu.

"Tabii ki?"

Genç oğlan dudağındaki piercingi dişlerken bir türlü konuşup konuşmama konusunda cesaretini toparlayamıyordu. Bu biraz sevgilisinin malına konmaya çalışan servet düşkünü biri gibi hissettiriyordu fakat kendine hatırlattığı gerçeklerle sonunda konuştu.

"Buradan ayrıldığımızda... kendi kimlik bilgilerini tamamen iptal etsen olmaz mı? Yani... buraya sadece benim kimlik bilgilerimle giriş yapsak? Ben düşündüm ki... sen zaten mal sahibisin, her türlü askeriyeye girebilirsin ama-" Taehyung'un aldığı istek doğrultusunda kaşları çatılsa da kendisini toparlaması oldukça hızlı gerçekleşti ve Jungkook'un kötü hissetmesini engellemek amacıyla konuşmasını tamamlamadan hızlıca araya girdi.

"Evet evet, haklısın. Çok iyi düşünmüşsün burası... benden çok senin sayılır zaten. Sen daha çok kaldın,"
Taehyung, bu isteğinde hiçbir sorun olmadığını belirtmek için güldüğünde genç oğlan da onu izlerken rahatlamış bir şekilde gülümsemişti.

Açıkçası Taehyung sorular soracak diye endişelenmiş ve böyle bir şey istemekten aşırı derecede utanmıştı ancak her şeyi bu sürpriz işine girişince anlamıştı. Youngjoon denen şerefsiz de buraya rahat rahat girebiliyorsa muhtemelen Taehyung'un kimlik bilgilerine sahipti. O adam tekrar kendisi gibi başka birine de zarar vermeye kalkışır mıydı bilmiyordu ancak bu çirkin işlerine sevgilisinin adını ve özel alanını bulaştırsın istemiyordu.

Bird in Cage • Taekook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin