Oy vermeyi unutmayınızzz
~İyi okumalar~♫ X Ambassadors - Renegades ♫
Üretim alanına girip İtalyan CEO ile karşılaştıklarında olduğu yere mıhlanmış gibi hissetmişti genç oğlan. Kadın gerçekten de çok güzeldi ve Taehyung'a büyük, cezbedici bir gülüşle bakıyordu. Ne yani, koskoca Kim mirasının tek varisine böyle bakması yasak değil miydi? Kurallara ne olmuştu? Neden uymuyorlardı?
Jungkook, önündeki manzarayı izlerken çenesini durmadan kasıyor, farkında olmadan dilini yanağına bastırıp döndürüyordu. Kadın, Taehyung'un karşısında sanki kendi geleneklerine ait bir hareketmiş gibi eğilmiş, Taehyung da saygı ile ona karşılık vermişti. Yüzündeyse kibar bir gülümseme yer alıyordu. Jungkook buna ilk kez uyuz olmuştu. Taehyung bir anda gözüne olduğundan -sanki mümkünmüş gibi- daha da yakışıklı görünmeye başlamıştı.
Resmen sevgilisini kendi elleri ile buradakilere hazırlamıştı. Zaten uçaktan indiklerinden beri herkes onun gayriresmi tarzını süzüp başını eğmekte zorlanmıştı. Jungkook ilk fırsatta açık bıraktığı o gömlek düğmelerini ilikleyecekti çünkü sevgilisinin esmer teni fazlasıyla öpülesi duruyordu. Üstelik varisinden gözlerini alamayan bu kadın Korece konuşuyordu. Taehyung için mi öğrenmişti? Kendi sevgilisi için? Ve kıyafetleri? Normalde de böyle şık mı giyiniyordu yoksa bugüne özel mi seçmişti bu ultra seksi kumaş parçalarını?
Taehyung gibi kavruk olan teni üzerine geçirdiği klasik, siyah renginde, dantel detaylarla süslü elbisesi, göğüs dekoltesi, kestane rengi dalgalı saçları ve kırmızı rujla renklendirdiği dolgun dudakları... Lanet olsun! Kadın alev gibiydi.
Jungkook dikkatle sevgilisini ve verdiği tepkileri izliyordu. Gözleri birkez olsun o ihtişamlı dekolteye kaysa sinirden çıldırabilirdi. Ancak varis her ne kadar gülümsüyor olsa da resmi bir duruş ve konuşma biçimi kullanıyordu. Onlar içeriye doğru ilerlerken Wooseok, Jungkook ve Suzy de takiplerindeydi.
"Ben ve Bayan Suzy girişte kalacağız, gerisine sen eşlik et," dedi Wooseok büyük bir keyifle. Genç koruma onu aldırmadan yalnız başına sevgilisiyle CEO'yu takibe devam etti. Onların iş hakkındaki konuşmasını netçe duyuyordu çünkü aralarından bir adım mesafe kalacak kadar yakınlarındaydı. Bu yakınlık İtalyan kadının dikkatini çektiğinde konuşmalarını bölmeden hafifçe korumaya baktı ve kaşları çatıldı.
"Bay Kim, dilerseniz odama geçelim. Korumanız da böylelikle dinlenebilir," kadının konuşması üzerine Taehyung da arkasını dönüp sevgilisine kısa bir bakış atmıştı. Tam konuşacaktı ki Jungkook yetkisi olmadığı hâlde ağzını kapalı tutamadı.
"Bay Kim'in tek başına bir odada olması güvenli değil Hanımefendi, buna izin vermiyoruz,"
Taehyung, bu ani çıkışa karşı şaşırırken bakışlarıyla İtalyan CEO'yu kontrol etmiş ve onun kendisine bakmadığını teyit ettikten sonra Jungkook'a dönerek kaşlarını kaldırmıştı. Jungkook, kadındaki sert bakışlarını çekip sevgilisiyle göz göze geldiğinde huysuz bir tavırla omuz silkip gözlerini kaçırdı.
"Bay Byeon nerede? O Bay Kim'in burada güvende olduğunu biliyor. Siz yenisiniz sanırım, lütfen kendinize bir kahve alıp bizi dışarıda bekleyin," boş boş etrafta gezinen bakışları kadınla buluştuğunda şaşkınlıkla kaşlarını kaldırmıştı çünkü omuzlu yaşlarındaki bu kadın resmen üzerine gelmişti. İkisi arasında yaşanan ölümcül bakışma ise varisin olaya el koymasıyla bölündü.
"Bay Jeon olmadan artık adım dahi atmıyorum Bayan Belluci," dedi ortalarına geçerken. Gözleri de İtalyan kadının üzerindeydi.
"Odanıza ancak onun eşliğinde gidebiliriz," dedikten sonra da herhangi bir onay beklemeden önünden çekilip bildiği istikamette ilerlemeye başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bird in Cage • Taekook
Fanfiction"Birini sevmek, o kişinin eksikliklerini tamamlamaya gönüllü olmak demekmiş. Bu yüzden sana özgürlüğümü adıyorum kafesteki kuş." -Taekook 𐤀