9: Kül kedisi 🕊

3.2K 351 510
                                    

Oy vermeyi unutmayınızzz
~İyi okumalar~


Taylor Swift - I Knew You Were Trouble


"Yihhaaaaa!"

Kulağıma dolan kovboy çığlığı ve ardından gelen enerjik kahkalar kesinlikle Jungkook'a aitti. Sıkıca yumduğum gözlerimi araladığımda buna emin olmuştum çünkü hâlâ sesli sesli gülüyor ve korkusuzca eğleniyordu. Ben ise ruhumu teslim etmek üzereydim.

Ellerimden biri sıkıca arabanın yan asmalığını tutarken diğeri ile de sürücü koltuğunun kenarını sıkıca kavramıştım. Ayaklarımı torpidonun altındaki boşluğa iyice bastırırken sırtımı koltuğa yapıştırmak amacıyla kendimi itiyordum.

Korkuyordum.

Çünkü Jungkook hiç de iyi bir sürücü değildi. Arabayı deli gibi kullanıyor, kuralların bir çoğunu es geçiyor ve yol üzerindeki kasisleri kesinlikle görmüyordu. Her kasiste araba bir süre havada kalıyor ve sertçe yere çekiliyordu.

Resmen uçuyorduk!

Aklımda durmadan vazgeç Taehyung diye haykıran bir taraf vardı ve ben daha yolun başındayken bu fikre yakın hissediyordum.

Yapacaklarımız için bir araca ihtiyacımız olacaktı. Kim ailesine ait hiçbir şeyi kullanamayacağımız için Wooseok'tan yedek hesabıma para aktarmasını istemiştim. Ne peşinde olduğumdan habersiz olduğu için sorgulamadan parayı göndermiş ve biz bu parayı çekip Jungkook'un büyük uğraşlarla ayarladığı karta yüklenmiştik.

Sonraki işimiz araç kiralamak olmuştu ve açıkçası burada Jungkook'a karşı güvenim artmıştı çünkü araç seçme işini ona bırakmış ve lükse yönelmesini beklemiştim fakat o beni şaşırtarak eski model, markasını bile bilmediğim bir araç seçmişti. Her şeyi en ince ayrıntısına kadar düşünüyordu. Pahalı bir arabayla dikkat çekeceğimizin farkındaydı. Ancak bu kadar kötü bir sürücü olduğunu bilseydim kesinlikle manuel vites kullanmayı bilmediğim hâlde direksiyona geçmek için ısrar ederdim. Eminim altında çok daha iyi kalkardım.

"Kusacağım sanırım!" diye bağırdığımda Jungkook'un gözleri anlık olarak bana kaysa da asla beni takmamış aksine daha da çok gülmüştü.

"Korkma! Ehliyetimi aldıktan sonra hiç araba kullanmamış olsam da reflekslerim gayet iyidir!" sözleri ürpermiş ve bedenimin diken diken olduğunu hissetmiştim. Tam o sıra arabayı beşinci vitese takmış ve bu hıza layık olmayan aracın motorundan korkunç seslerin çıkmasına neden olmuştu.

Ölecektik!

"Bak bakalım müzikler nasılmış," diyerek bir gözü yoldayken cebinden çıkardığı USB belleği girişine takmaya çalışıyordu ama "Sen yola bak!" diyerek bağırdım ve kolluğu sıkıca kavramış olan elimi ona doğru uzatarak elini iteledim. Belleği titreyen ellerimle takıp rastgele tuşlara basarak arabanın içini hışırtılı bir sesin doldurmasını sağladığımda Jungkook birkaç hareket ile netçe duyulan bir müziğin tüm arabayı sarmasını sağladı.

Yüksek ses bazen yolda denk geldiğimiz kişilerin dikkatini çekiyordu ancak hızımızdan dolayı onları çok kısa bir süre görebiliyordum. Jungkook'un aksine ritmi oldukça hoş olan bu müziğe dahi odalanamazken sıkıca kapalı tuttuğum gözlerimi ancak kulaklarımdaki uğultulu ses kesildiğinde ve tamamen hareketsiz olduğumuzu fark ettiğimde açabilmiştim.

Düzensiz nefes alıp vermekten başım döndüğü için ciğerden derin bir nefes aldım. Görüşüme giren Jungkook emniyet kemerini çıkarıp arabadan indiğinde hâlâ göğsüm şiddetle inip kalkıyordu ve sıkı sıkı tutunmaya devam ediyordum sonra benim kapım açıldı ve Jungkook içeriye doğru eğilip emniyet kemerimi açtı. Geri çekilirken yüz yüze geldiğimiz o anda durup dudağının bir kenarını kıvırarak gülümsemiş ve iç çekerek tamamen geri çekilmişti.

Bird in Cage • Taekook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin