Oy vermeyi unutmayınızzz
~İyi okumalar~♬ LP - Other People ♬
Her şeyin tam da beklediği gibi olmasından ötürü bunaltıcı bir huzursuzluk sarmıştı varisin ruhunu. Birkaç hafta önce sağlık kontrolündeyken serumuna enjekte edilen ilacı artık kullanmak zorunda olmadığı kendisine söylendiğinden beri bu anın geleceğini elbette biliyordu. Büyükbabanın, Nana ile evlilik mevzusunu yakın zamanda açması beklediği bir şeydi. Tek tahmin etmediği bunu herkesin içinde yapacak olmasıydı. Sevdiği adamın karşısında evleneceği günü öğrenmeyi beklemiyordu. Jungkook'un ne hissettiğini düşündükçe içini kaplayan karamsarlık kalbini yakacak türdendi.
Gözleri tekrar odadaki saate kaydığında buluşma vakitlerinin üzerinden neredeyse bir buçuk saat geçtiğini fark etmişti. Genç oğlanın bu gece yanına gelmeyeceğine artık emindi. Tamamen çaresiz hissediyordu. En yakın arkadaşı hatta kardeşi olarak gördüğü kızla evlendirilmesini engelleyecek bir yol bulamıyordu. Daha öncelerde, daha doğrusu Jungkook hayatına girmeden önce bebek mevzusunu zaten çözmüşlerdi. Bu konuda aileyi iki yıl boyunca oyalamak zor olmazdı ancak söz konusu evlilik olduğunda eli kolu bağlanıyordu.
Keşke daha erken tanısaydım onu diye düşündü tekrardan. Jungkook'a aşık olduğunda çoktan Nana ile nişanlanmıştı. Daha erken olsaydı belki yolun başındayken bu nişana mani olabilirdi ya da vaktini ertelemesi çok daha kolay olurdu ancak o zamanlar önüne bir anda atlayarak hayatına girmiş bir adama deli divane aşık olacağını düşünemezdi. O sıralar Nana ile evlenmeyi büyük bir şans olarak görüyordu. Aslında hâlâ öyleydi. Şimdi bile Nana dışında biri ile bu olayları yaşadığını düşünemiyordu. Bir umutla zihnini zorluyor olması da bundandı. Hâlâ bir çözüm yolu olduğuna emindi.
Yirmi üç gün!
Yirmi üç gün sonrası için yine ve yeniden kendi adına bir hayat planı çizilmişti. Taehyung aylardır hissetmediği o bunaltıcı sıcaklığı hissetti derisinin altında. Gözlerini sıkıca kapattığında kendine nefesini düzende tutması gerektiğini hatırlatıp duruyordu. Jungkook'un hayatına girmesiyle kazandığı o güç yerle bir olmuş gibiydi. Ne sevgilisi için ne de arkadaşı için bir şey yapabiliyordu. Düşünmekten kafayı sıyıracaktı.
Peki Nana?
Her şey onun açısından çok daha zordu. Evleneceği adamın en yakın arkadaşı olması yetmezmiş gibi kalbinin dolu olduğunu, bir erkeği sevdiğini biliyordu. Nana, Taehyung ile evlilikleri gündeme geldiği ilk zamanlar aralarındaki ilişkinin belki de zamanla dostluktan evrileceğini düşünürdü ancak şimdi bunu bile düşünemiyordu. Hatta kendisini iki aşığın arasına girmiş biri olarak görüyordu. Jungkook'u çok seviyordu. Taehyung zaten öz ailesinden gördüğü biriydi. Nişanlı oldukları süreçte parmaklarındaki yüzükler bile onlara zamanı geldiğinde bir olacaklarını hatırlatmazdı. İkisi de arkadaşlıklarına sahip çıkıyordu ancak şimdi işler değişmişti. Günler sonra Nana, Taehyung'un odasına yerleşecekti. İkisinden dünyaya bir çocuk getirmeleri beklenecekti. Nana'ya bu durum ilk kez böylesine ağır gelmişti.
Taehyung ve Jungkook'un ilişkisi...
Buna evlendikleri zaman da devam edecekler miydi?
Bir şey olmak zorundaydı. Nana bunu kaldırabileceğini düşünmüyordu. Bu evlilik engellenmek zorundaydı. En yakın dostunun kalbindeki tek gerçeğe engel olan kişi olmak istemiyordu.
Jungkook da benzer bir durumdan muzdarip idi.
Kendisini belki de en etkili işkence yöntemlerinden birine vermişti. Sanki asırlar gibi gelen bir süredir odasındaki klasik saati izliyordu. İnsan ömrünün son sürat ilerleyen kısa bir zamanla sınırlandığına karşı farkındalık ancak dikkatini saate verirsen artardı. Bundan olsa gerek koyu kahve hareleri dakikalardır saatin içinde dönen saniye ibresini takip ediyordu ve ince çubuğun her on ikiye varmasıyla bakışlarını dakika ibaresine çevirerek uzun çubuğun bir çizgi ileri atlamasını seyrediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bird in Cage • Taekook
Fanfiction"Birini sevmek, o kişinin eksikliklerini tamamlamaya gönüllü olmak demekmiş. Bu yüzden sana özgürlüğümü adıyorum kafesteki kuş." -Taekook 𐤀