Felix
Yakınımda olması ve nefesinin dudaklarıma çarpıyor oluşu aklımı bulandırıyordu. Yüzüne o sırıtmasını yerleştirdiğin de bakışlarım dudaklarına indirdim.
Bir anda beni bileğimden yakalayıp üst kata sürüklemişti. Ne olduğu anlayamadan onun odasına gelmiştik. Kapıyı kapatıp beni de kapıya yaslamıştı.
"Böyle olmasını istemezdim ama.."
Gözleri gözlerimden dudaklarıma inmişti.
"Beni çıldırtıyorsun.."
Anında tekrar dudaklarıma yapışmıştı. Bende artık ellerimin yeni yeri olan boynuna sarılmıştım. O da bir eli ile çenemi tutuyor diyer eli ile tişörtümün altından sırtıma ufak daireler çiziyordu.
Dudaklarımı serçe ısırmıştı ve ben ortama bir inleme bırakmıştım. İnlemem ile dudaklarında bir kıvrılma olduğu hissetmiştim ve beni kapıya daha çok yapıştırarak bedenini bana sürtmüştü.
Garip bir susamışlık vardı, ama bu susamışlık su ile geçmezdi. İşin içine dili kattığında zaten karışık olan aklım daha da karışmıştı sıcak dilini ağzımda hissetmem ile kendi bedenimi ona yapıştırmıştım. Yaptığımız şey her ne kadar normal olsa da bizim için değildi Tanrı bunu istemezdi.
Başımızdaki melekler bize kızarak günahlarımıza günah eklediğinden emindim fakat kimin umrunda? Ne zaman beni o tarafa sürüklediğini anlamadan sırtımı yatak ile buluşturmuştu. Kısa süre dudaklarınızı ayırıp üstüme çıktığında gözlerim sadece onu takip ediyor bedenim onu istiyordu.
"Sadece benim olmanı istiyorum civcivim. Beni bırakıp bir yere gitmeni istemiyorum."
"Seni asla bırakmayacağım."
Üstümde yerini tamamen aldığında dudaklarını kulağıma sürterek konuşmuştu.
"Ve tek isteğim bu dudakların sadece beni davet etsin cennetine, bu bedenin sadece beni kabul etsin."
Dudaklarını yaladığını fark ettiğimde yutkunma hissime engel olamamıştım. Elini bacağıma koyarak orayı okşamaya başlamıştı.
"Ben dışında başkasının bedenine dokunmasına izin verme civciv."
Birşey diyemiyorum sanki dilime bir kilit vurulmuştu. O da daha fazla konuşmak istemeyerek dudaklarıma yönelmişti ki telefonunun çalması ile durmuştu. Gözlerimi açıp ona baktığımda kaşlarının çatmış olduğunu görmüştüm.
"Siktir, cidden bu vakiti mi buldular beni aramak için."
Sinirle üstümden kalktığında arkasından ona bakmıştım o ise odadan çıkıp telefonun yanına gitmişti. Bende yatmanın anlamsız olduğunu anlayarak kalkmıştım ve odama girmiştim. Yüzümü yıkamam gerekiyordu çünkü bir domates gibi olduğumu biliyordum.
Aynada kendime baktığımda, şişmiş ve kızarmış dudaklarım kızarmış yanaklarım dağılmış saçlarım ve üstümle gerçekten tuhaf duruyordum. Böyle bir his asla yaşamamıştım. Kimseyi böylesine arzulamamamıştım. Aniden açılan kapı ile gözlerim oraya dönmüştü.
"Bebeğim?"
"Hyunjin?"
"Ne oldu? Bir sorun mu var?"
"Hayır sadece yüzümü yıkamak istemiştim."
"Anladım."
Diyerek arkama geçmiş, kollarını belime sarmış ve kafasını boynuma gömmüştü.
"Küçücüksün.."
Boğuk sesi ile konuştuğunda yutkunmuştum. Ah Tanrım!
"Benim küçüğümsün."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Stepbrother/HyunLix
Fanfictionküçük yaşta evlatlık edinilen Felix ve onun üvey kardeşi Hyunjin. Hyunjin küçüklüğünden beri kıskandığı üvey kardeşi Felix'e beslediği nefret zamanla büyük bir tutkuya dönüşür. Başlama Tarihi: 2 Aralık 2022 Bitiş Tarihi: 14 Şubat 2023