My Stepbrother/HyunLix

Ev Arkadaşı

Felix

Yeni tanıştığım çocuk ile iyi anlaşmıştık. Kedisi Maria ise çok sevimliydi. Biraz hayatımdan ona bahsetmiştim.

"Vay.. cidden garip bir hayatın var."

"Seninki daha garip biliyor musun?"

"Heyy, hadi ordan benimki bir aptallıktı.."

"Üzülme eminim karşına Bri çıkar.."

"Haklsın. Ama üzülmüyorum biliyor musun? Çünkü artık bakmam gereken küçük bir kedim var."

Diyerek kedi ile burunlarını birbirine sürtmüştü. Bu hallerine gülmüştüm.

"Eee Felix, eve gitmeyi düşünüyor musun?"

Dediği şey ile durdum. Hiç istemiyordum eve gitmeyi ama nereye gidecektim? Sokakta kalamazdım.

"Hayır."

"Nerede kalacaksın peki?"

"Biliyorum.."

"Benimle kalmaya ne dersin?"

Dediği şey ile gözlerim parıldamıştı. Her ne kadar yeni tanışmış olsak da verdiği güven fazlaydı.

"Gerçekten mi?!"

Gülmüş ve saçlarımı karıştırmıştı.

"Demek artık ev arkadaşıyız??"

"Evet."

O ayaklandığında ben ayaklandım. Artık o eve gitmeme gerek yoktu.

"Hadi o zaman sana yeni evini göstereyim. Fakat ailen sorun çıkarırsa ben üstlenmem ha!"

Dediği şey ile güldüm.

"Merak etme.. herşey bende."

"Pekala.. ilk senin evine mi gidelim yoksa bana mı?"

"Umm.. bana gitsek iyi olur."

"Pekala."

____

"Oğlum ne diyorsun??"

"Duydun anne. Artık burda kalmıyorum. Yeni ev arkadaşım bu."

Diyerek Wooyoung'ı gösterdim. Annem çok olmuş bir şekilde bana bakmıştı. Diğer kız ile yanıma gelmişti.

"Oppa.. eğer sorun bensem.. gitme."

Sorun o değil şuan tam karşımda oturan ve ev arkadaşıma yiyecekmiş gibi bakan kişiydi.

"Sorun sen değil Jihyo.."

Dedim Hyunjin'e bakarak o sırada kızda oraya dönmüştü.

"Dediğim gibi anne artık gidiyorum. Burada kalmayacağım. Eşyalarımı toplamaya gelmiştim."

Diyerek ayağa kalktığımda Hyunjin'in sesini duymuştum.

"Madem böyle bir haber aldın anne.."

Ona döndüm bana bakıyordu.

"Bende üniversite için Amerika'ya gideceğim."

"Oğlum ne diyorsunuz böyle?!"

Annem çıldırmış gibi bağırdı.

"Sakin ol anne. Ve bağırma."

"Ne demek bağırma ha!?"

"Siktiğim oğlun giderken birşey demiyordun?"

"Hah! Sen herkesi sikersin zaten Hwang Hyunjin."

Sinirle söylemiştim bunu. Sanki tekrar başa sarmıştık.