20 | KIŞ GÜNEŞİ - Â k ı b e t

36 7 19
                                    

"Ne oldu Kemal? Lütfen iyi bir şey de." Annem benden önce davranıp ne olduğunu sormuştu ve şu an ikimiz de babamın ağzından çıkacak sözü merakla bekliyorduk.

"Hem iyi hem de kötü sayılabilecek bir şey." dedi babam tam da tahmin ettiğim gibi. "Korumalar Serhat'ı bizim evi gözetlerken bulmuş."

"Ne?"

Annemden ve benden gelen bu tepki babamın beklediği bir şeydi ki "Sakin olun." dedi sakince. "Korumalar gerekeni yapmış ve Serhat'ı yakalamışlar. Şimdi ben Yiğit'e haber vereceğim ve polisler Serhat'ı alacak."

"Nasıl yani hak ettiğini bulacak mı?" diye sordum şaşkınlıkla. Hâlâ olayın şokundaydım.

"İnşallah bulacak." diye cevapladı gülümseyerek. "Fikret ve Emir'İ bağlamasının kanıtı var elimizde ve Yiğit bunu biliyor. O da zaten Serhat'ı bulmaya çalışıyordu. Bize lazım olan kısım Serhat'ın vereceği ifade. Eğer ki Orhan'dan emir aldığını söylerse bu iş biter."

"Ya söylemezse peki?" diye sordum alacağım cevabı bilerek.

"Söylemezse her şey yine aynı kalacak maalesef. Orhan hakkında tek bir delil yok."

"Not ve mesaj? Notta Yağmur'un sana bilgi vermesi hakkında bahsetmiyor muydu?" diye sordu annem.

"Notu ve mesajı da Yiğit'e söyledim. Yiğit'in her şeyden haberi var fakat ne notun, ne mesajın kimden geldiğinin kanıtı yok her ne kadar biz bilsek de. Yani not da mesaj da faili meçhul biri tarafından yazılmış anlayacağınız."

"İnşallah söyler de daha fazla bu iş uzamaz." dedi annem ellerini açıp dua ederken. "Herkes hak ettiğini bulur inşallah."

"İnşallah annem, inşallah."

"İyi haberi verdiğime göre kötü olanını söylüyorum." dedi babam annemle benim hevesimizi kursağımızda bırakarak.

"Benim tanıdığım Serhat sonucu ne olursa olsun hiçbir şey söylemez. Yıllarca hapis yer ama söylemez. Bir şekilde yaptığı şeylere yalan uydurur ve biz yerimizde saymış oluruz. İnşallah dediğiniz gibi olur da söyler ama bu imkânsıza yakın. Ayrıca Serhat evi gözlediği için korumalara gelecek planlardan bahsettiğimi duymuş olabilir. Bu da Orhan'ın planlarımızı bilmesine yol açmış olabilir."

"Nereden tutsak elimizde kalıyor desene Kemal." diye mırıldandı annem umutsuzca.

"Siz anne kız düşünmeyin bunları. Ben sadece haberiniz olsun diye söyledim. O güzel canınızı sıkmayın ikiniz de."

"Öyle diyorsun baba da dert edinilmeyecek gibi değil ki." dedim sıkıntıyla.

"Dua edelim Yağmur, dua edip Allah'a sığınalım."

Başımı salladım ve aklımdaki soruyu sordum. "Peki baba Serhat neden bizim evi gözetliyormuş ki?"

"Bilmiyorum Yağmur ama muhtemelen bir şey öğrenebilmek için ya da Allah korusun sana bir zarar vermek için buradaydı."

Babamın dedikleriyle ürperdiğimi hissettim. Çok şükür ki korumalar fark etmişti ve bir şey olmamıştı, tabi amacı bana zarar vermekse.

"Ya gözdağı vermek için duruyorsa?" dedi annem şüpheci yaklaşımla.

"Zannetmiyorum." dedi babam başını iki yana sallayarak. "Yeteri kadar gözdağı vermişti zaten Yağmur İzmir'deyken. Bize kendini ifşa ettikten sonra gözdağı vermeye devam etmesi çok saçma."

YAĞMUR SUYU VE TOPRAK KOKUSUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin