-30

280 42 7
                                    

*Demi'den*             Asu
Multimedya=Niall ın albümündeki Demi nin gülümsediği resim.

Sırtımı duvara yasladım. Her ne kadar ağlamamaya çalışsamda hıçkırıklarımı durduramiyordum. Tanrim neden Liam i öpmüştüm ki? Onu sevmiyordum. Neden sevdiğimi söylemiştim? Belki de seviyordum. Ama Niall i daha çok seviyordum. Ahhh Niall bu kadar tatlı olmasa olmazmıydı sanki? Neden Liam a unut vermişdim. Böyle olacaği baştan belliydi zaten

Şarki beni mahvetmişti.

Birşeyler söyle sende vaz geciyorum

Senin için tek olacagim eğer sende beni istiyorsan...

Herhangi bir yere seni takip ederdim

Ve kendimi çok küçük hissediyorum

Ve tökezleyeceğim ve düşeceğim
Hala sevmeyi öğreniyorum

Üzgünüm sana ulaşamadım

Ve gururumu yutacağım
Sevdiğim tek kişi sensin
Ve hoşça kal diyorum

Ahh fazlasıyla romantik ve duygusaldı. Liam ı birakmak istemiyordum. Benim için yeri ayrıydı. Ama Niall a karşı öyle seyler hissediyordum ki bütun dünyayı karşıma almaya hazırdım. Spor salonunun girişindeki kalabalığın arasından Niall çıktı.

O beni fark etmeden önce uzaklaşmalıydım. Bu yüzden hızlı adımlarla okula doğru yürüdüm. Orası en güvenli yerdi. Şimdilik. Bir yandan da göz yaşlarımı silmeye calişıyordum. Tanrim rimelim çoktan akmış olmalıydı. Biri elimi tutarak beni durdurdu. Elbette ki Nialldi. Başka kim olabilir ki?

"Bırak beni Horan"dedim ağlamamaya çalışarak.

"Seni hala deliler gibi sevdiğimi anlaman için ne yapmam lazım?"

"Sevme. Yanlızca beni bırak. Birak gideyim. Neden bana acı çektirmek istiyorsun? Niall lütfen çik hayatımdan. Daha fazla dayanamıyorum. Lütfen. Daha fazla acı cekmek istemiyorum. Sana baglanıpda seni de tekrar tekrar kaybetmek istemiyorum. Lütfen. Bunu kaldiramam. Daha fazla aciyi kadıramam. Yaşayamam"dedim tek nefeste ve bunlari söylerken hıçkırarak ağlayarak yere çöktüm. Niall yanıma çökmüş bir şekilde bana sıkica sarılıyordu.

Canim aciyirdu. Hiç acimadiği kadar hemde. Kalbim yerinden kopariliyormuş gibi hissediyordum. Ve Niall in sarılmasıni umusamayip yanlızca hıçkırarak ağliyordum. Ellerimi sıkmaya basladım. Bunu küçukken sinirlenince yapardım. Uzun tırnaklarim derime iyice batiyordu. Aciyordu. Hemde çok ama sinirimi gideriyordu. Birazdaha sıktım.

"Demi? Demi yapma"dedi Niall. Bunu birkać kez tekrarladı. Ama dinlemiyordum. Hatta aciyi hissetmez hale gelmiştim. Avuçlarumi açtim. Tirnaklarimi batirdiğin yerler kaniyordu. Fena kanıyordu. Niall ellerimi tuttu. Fırsattan yararlanarak dirseğimi karnina geçirdim ve yere düşmesi ile ayağa kalkip kosmaya başladım. Okulun kapısına geldim. Boydan boya cam olan kapıya topuklu ayakkabim ile bir tekme attim. İkinci tekmede cam kırılmişti. Bunu yapacaktim. Kararlîydım. Artık ölmek istiyordum. Onunla ve ya onsuz yaşamak fark etmezdi. Canımı yakıyordu. Canımı ölümün yakamayacağı kadar yakıyordu.

Cam parçalarindan büyük birini elime aldım. Derin bir soluktan sonra keskin bir kısmı ile sol bileğime batirdim. Bir çiğlık atmam bir oldu. Çok acıyordu. Daha da derine indim. Yasamak istemiyordum. Bir yerde dik atilinca tedavi edilmesinin daha zor olduğunu okumuştum. Bu tekniği uygulamaya başladım. Tekrar bağırdım. Derin bir çizgi çekmistim. Ve arkamı dondüğumde Niall üzerime atladi. Son olarak başimi yere çarptığımı hatirlîyordum.

__________________________________________________

Başım ağrıyordu. Sol bileģim ise aciyordu. Yumußak bir yerde yatiyordum. Lanet olsun yine mi hastahaneydi? Hayır! Fazlasıyla sessizdi ve güzel kokuyordu. Çikolata ve çicek karísımı gibi. Bunu içimden söylediğim an kendime gelip aninda gozlerimi açtım. Çikolata ve Çiçek. Bu Niall ın kokusuydu. Tahmin ettiğim gibi de Niall ın odasındaydim. Buleğime göz attim. Dikilmişti? Dikilmiş mi? Neler oluyordu. O an içeriye biri girdi. Bir kadın. Ve uyanık olduğumu görünce şaskınlıkla gülümsedi.

"Uyanmıssın. İyi hissediyor musun? Başın falan dönüyor mu?"

"Hayır. Burayi siz mi diktiniz?"

"Evet tatlım. Ben bir doktorum. Estetik cerrahi. Ah ve Niall ın annesiyim. Seninle sonunda tanışabildik. Yani resmi olarak tanısmıs sayılmayiz. Niall senden çok bahsetti."

"Bayan Horan. Bana yardim ettiğiniz için teşekkür ederim. Gercekten. Ama ben bunu ölmek için yapmiştım. Bu hayata daha fazla katlanamıykrum"diyerek Bayan Horan a içimi döktum ve doğruldum. Bayan Horan yanıma oturdu.

"Konunun ne olduğunu bilmiyorum tatlım. Ama şunu bilmelisin ki hayat yaşamaya değer. Yanlızca her zaman bunu göstermez. Ölmene izin veremezdim hayatim."dedi elimi tutarak. Bende elini tuttum ve bir damla göz yaşının akmasın izin verdim.

"Neden peki?"diye sordum burnumu çekerek.

"Çünkü Niall in seni ne kadar çok sevdiğini biliyorum. Neler yaşadığınız konusunda hiç bir fikrim yok. Ama sana bir sir vereyim. Bir albümu var. Henüz birkaç sayfasini doldurabildi. Bu albim senden oluşuyor. Yerini bilmiyorum. Onu sakliyor. Bir keresinde gülümsediğin bir fotoğraf görmüştüm. Altında

Bana ilk gülüsü

Yaziyorsu. Ve dahası da vardi.

İlk birlikte uyuşumuz

Falan filan yani."

"Bu takinti değil mi?"

"Bu aşk. Seni herkesten çok seviyor. Herşeyden çok. Bak Denetria, tatlım, aşk birine kendini incitebilme gücü vermek ama kullanmayacağini bilmek demektir. Ona güveniyor musun?"diye sordu Bayan Horan. Ona baktim. Beni kurtarmıştı çunkü birlikte olmamizi istiyordu. Çünku birbirimizi ne kadar çok sevdiğkmizi görebiliyordu.

"Evet"dedim cesaretimi toplayarak."evet güveniyorum". Bayan Horan dizime hafifçe vurdu.

"Harika. Şimdi bu çorbayi iç bakalım. Daha iyi hissetmeni sağlar. Birşey olursa seslen tamam mí?"dedi bayan Horan ve kapıyi açtı.

"Bayan Horan. Siz tanıdığım en harika insanlardan birisiniz. Minnettarim"dedim ve bayan Horan gülümseyerek gözden kayboldu. Elime tutuşturduğu sıcak çorbayi yudumlarken etrafi incelemeye başladım. İlginç bir odası vardi. Duvarda bir resmimiz asılıydı. Çerçevelenmişti. Bu resmi provalardan biri sírasında sahnede, Sel in telefonundan çejmiştik. Bunu saklamış miydi? Üstelik yatağinjn karşisina asmıştı.

Gözyaşları içinde o resme bakarken Niall ın kapidan beni izlediğini fark ettim. Ve bu sırada da çorbam bitmişti. Çorbayı kenara koydum.

"Bir daha bunu yapma"dedi Niall ve içeri girerek kapıyı kapadı.
"Kendine sakın zarar vermeye çalışma."

"Nedenmiş?"

"Sen kendi canıni yaktiktça benimde canim yanıyor. Ölmek istiyorum. Mutlu olmani istiyorum Demi. Ama kötü yani da bu. Seni mutlu eden kişinin başka biriyle mutlu olduğunu görmek. En kötüsüde bu."dedi Niall. Yanağımdaki göz yaşını sildim. Ona bakmamaya özen gösteriyordum. Bu arada giysilerimin değişmiş olduğunu fark etttim. Bayan Horan dururken Niall değistirecek degildi ya. Bayan Horan buna izin vermezdi. Üzerimde Niall in bulizlerinden biri vardı. Gözlerim direkt dudaklarına kaydı. Tanrım delicesine tadlarına bakmak istiyordum. Ayağa kalkıp onu öpmek beni iyi hissettirecekti. Uyuşmuştum. Gözlerimin kapanmasına izin verdim

Bir klişe bölüm daha değil mi? :D Evet biliyorum ama Demi nin cidden bileklerini kestiği o anı düşündüm. Ve onu en iyi şekilde yansıtmaya çalıştım. Olmadı sanırım. Ama inanın denedim. Yanı çok tedirginim lütfen yorumlarınızı yazın. Önemliler

Öpüldünüzzz

Without The Love  •» diall + zaylena {tamamlandı}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin