44

175 37 5
                                    

KLİŞE UYARISI!!!

İki hafta sonra herşeyin kusursuz işliyor olması bana öylesine tuhaf gelmişti ki bir rüyada olduğumdan şüphelenmeye başlamıştım. Çünkü bu gün okulda bir konferans olacaktı. Yaz tatiline bir ay kalmışken müdür birkaç öğrenciden konuşma yapmalarını istemişti. Bende onlardan biriydim. Değişmiştim. Çünkü bu gün bir ödülde alacaktım. Bir resim yarışmasına Sel in ısrarı ile katılmıştım ve kazanmıştım. İnanılmaz değil mi? Güzel bir dönem olmuştu yani. Fazla heyecanlıydım. Konuşmamı ezberlemiştim ve itiraf etmeliyim ki biraz saçma bir konuşmaydı. Herneyse sahne arkasında ölmek üzereydim. Yüzlerce kişi beni izleyecekti ve ödülü alırken Sel in bana manyakça tezahürat yapıp rezil edeceğini biliyordum. Ve adımı duydum.

"Şimdi ödülünü alması ve konuşma yapması için bayan Demetria Lovato yu sahneye davet ediyorum". Derin bir nefes alarak perdeleri aştım ve sahneye çıktım. Düşündüğümden daha kalabalıktı. Midem bulanmıştı. Bunu yaptığıma inanamıyordum. Ne zamandan beri bu kadar iyi biriydim? Müdürün elini sıktım ve altınmış gibi görünen kupamı elime aldım. Kürsüye geçip konuşmaya başladım.

"Herkese merhabalar. Çoğunuzun şu an düşündüğü şeyi biliyorum. Müdür Bey neden sürekli kuralları çiğneyen bu kıza konuşma yaptırıyor? Cevap şu ki bende bilmiyorum. Bu sene çok kural çiğnediğim doğru. Maalesef. Ama...bu benim. Ve değişmek istemiyorum. Hepimiz öyle olmalıyız. Eğer kendimizden memnun değilsek bununla yakınmayı bırakıp memnun olmamızı sağlayacak şeyler yapmalıyız. Örneğin ben değiştiğime inanıyorum."diye devAm ederken Sel in yerinde olmadığını fark ettim. Ayaktaydı. Kapının dibinde biriyle konuşuyordu. Niall? Bu cidden O muydu? Burada ne işi vardı? Neden gelmişti? Kendimi kötü hissetmeye başlamıştım. Dikkatini bana çevirmesini sağlamak için devam ettim.

"Aslında kendi kendime değişmedim. Birinin bana çok yardımı dokunmuştu. Daha iyi biri olmamı sağlamıştı. Bardağın dolu tarafından bakmamı sağlamıştı. Ama ben, ona kötü davranmaya devam ettim. O da bana. Ve...herşey bozuldu. Tekrar kötü biri olmaktan korkmuştum. Bununla başa çıkmaya çalıştım. Başarmış olduğumu umuyorum"dedim ve gözlerinin içine bakmaya devam ettim. Niall, Sel in ona bağırmasını aldırış etmiyordu bile.

"Demek istediğim, kendinizi sevin. Mutlaka biri sizden daha sevimli olacak. Mutlaka biri sizden daha zeki olacak. Mutlaka biri sizden daha zengin olacak. Ama hiçbiri, hiçbir zaman siz olamayacak. Teşekkür ederim"dedim ve beklemediğim kadar büyük bir alkış tufanı ile sahne arkasına geçtim. Göz yaşlarımı serbest bıraktım. Canım hiç acımadığı kadar acıyordu. Kupayı orada gördüğüm ilk kişinin eline tutuşturdum bir şekilde. İlerledim. Sahne arkasından çıkıp her zamanki yerime gittim. Hademe dolabına. Bay Marcus un gizli odasına. Yere oturdum. Ve tıpkı aylar öncesinde olduğu gibi orada ağlamaya başladım. Kapının dakikalar sonra açılmAsıyla burnumu çektim. Yine aylar öncesinde olduğu gibi Niall gelmiş olmalıydı. Ama hayır. Gelen Sel di. Ki bu içimi rahatlatmıştı. Sel yanıma çöküp bana sıkıca sarıldı.

"Burada olduğunu biliyorum"dedi beni sıkmaya devam ederken.

"Sel...sel lütfen havisülasyon gördüğümü söyle. Lütfen...buna çok ihtiyacım var"dedim hıçkırırken. Sel saçlarımı okşadı. "Gitti. Merak etme onu gönderdim. Sakinleş hadi". Sakinleşmem imkansızdı. Kalbimin parçalara ayrıldığını hissediyordum. Ve her parça cam gibi derime batıyordu. Sel ayağa kalkmama yardım etti. Resmen yaşlanmış gibiydim. Yürüyemiyordum. Konuşamıyorum. Beni nasıl bu hale getirebiliyordu? Beni arabaya bindirdi. Ve birden arkaya bizimkilerde doluştu. Bizimkilerle kastım Zayn, Harry ve Lou. Sel arkasına dönüp sordu.

"Siz burada be arıyorsunuz?!"

"Sel"dedim onu bölerek. "Sorun değil"diye ekledim. Sel gözlerini devirip arabayı çalıştırırken Zayn in sinsice gülümsediğini gördüm. Tanrım tamamen çökmüştüm.

***

bay ve bayan Gomez hala işteydi. Bu yüzden evde yalnızdık. Koltuğa attım kendimi. Konuşmak bana iyi gelecek miydi bilmiyordum ama konuşmazsamda çatlardım. Çok kötü hissediyordum. Alt tarafı onu görmüştüm. Sel yanıma oturup elini omuzuma koydu. Çocuklarda yerleşti. Zayn ile Sel beni ortalarına almışlardı ki artık bu beni o kadar rahatsız etmiyordu.

"Demi, sana verebileceğim en iyi tavsiye unutmaya çalışmandır. Başka çaremiz yok"dedi Sel. Zayn hemen gıcıklığına mı yoksa yardımcı olmak için mi bilmiyorum, karşı çıktı.

"Katılmıyorum. İstesen de unutamazsın ki! Bence konuşmalısınız. Ortak bir karara varıpta dostça ayrılmalısınız. Hep böyle süremez. Elbet bu günde olduğu gibi bir şekilde karşılaşacaksınız". Şey aslında Zayn in verdiği tavsiye daha mantıklıydı ama onunla konuşmak beni mahvederdi. Harry atıldı.

"Ya Liam?"

"Dostum sen konuşmasana ya! Daha da batırıyorsun"dedi Lou. Gözlerimi devirdim. Ağlamaktan kıpkırmızı olmuşlardı. Hıçkırarak ağlamaya devam ettim. Kanepenin örtüsünü sırtıma aldım ve başımı bacaklarıma gömdüm. Zayn in sırtımı sıvazladığını hissettim. Ve birden kapı çalındı. Başımı korkuyla kaldırdım. Sel ayağa kalktı.

"Eğer o manyak gelmişse yemin ederim bu kez ona dalarım."dedi sinirle ve kapıyı açtı. Evet. Niall dı. Başımı gömüp ağlayabilirdim ama Zayn bana sarıldı. Hepimiz onu görmemezlikten gelmeye çalışıyorduk.
"Evet. Yine benim"dedi Niall. Sesini duymayı çok özlemiştim. Tekrar hıçkırdım. Örtüyle yüzümü kapattım. Ama Harry nin ve Louis in ayağa dikildiğini görebiliyordum. Zayn ise beni teselli etmeye devam ediyordu. Açıkçası hepsinin benim için en yakın arkadaşlarına artık soğuk davranması çok hoş bir şeydi. Yani onun suçlu olduğunu biliyorlardı ve beni teselli ediyorlardı. Bu kez Sel in sesi kulaklarımı doldurdu.

"Ne istiyorsun?!"diye sordu sinirle. Bir an ona yumruk geçirmesinden bile korkmuştum. Acaba beni fark etmiş miydi?
"Sadece konuşmak Selena."

"Niall gitsen iyi olur"dedi Harry.

"Nerde o? Bakın konuşmalıyım. Sadece konuşacağız söz veriyorum. Canını yakacak bir şey yapmayacağım."

"Çok geç"diye mırıldandı Sel.

"Tamam yeter nerede o?"diye sorduğunda örtüyü başımdan kaldırıp beni görmesini sağladım ve öfkeyle baktım ona. Niall başını salladı.
"Anladım. Tebrik ederim Zayn"dedi Niall. Ne? Bizi birlikte mi sanmıştı? Pisliğin tekiydi! Böyle bir şeyi nasıl düşünebilirdi ki? Zayn Sel den sonraki en iyi dostumdu ve İkisi birlikteydi. Neredeyse benim kadar sinirlenmiş olan Zayn ayağa kalkıp ona doğru yürüdü.

"İleri giyorsun Niall"dedi öfkeyle. Sel ile onu tutup durdurduk. Yoksa kesin Niall ı döverdi. Ve haklıydı. İleri gitmişti. Hiç durmadan pislikçe davranışlar sergiliyordu.

AH KLİŞELİKTE BENDEN DAHA İYİ BİR YAZAR OLAMAZ! BİR YANDAN KLİŞE OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM BİR YANDAN DA DEĞİŞTİRMEK İSTEMİYORUM. YANİ ŞU BİRKAÇ BÖLİM BU TARZ KLİŞE OLAYLARLA DOLU. AMA HEPSİ DAHA ÖNCE 1D ÜYELERİNİN YAŞADIĞI ŞEYLER. YANİ BİR KISMI.

BU ARADA ÖNCEKİ BÖLÜME İSİMLERİNİZİ YAZMAMANIZ BENİ ÜZDÜ :(

HERNEYSE UMARIM BURAYA DÜŞÜNCELERİNİZİ YAZARSINIZ.

Without The Love  •» diall + zaylena {tamamlandı}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin