63!!!

219 34 11
                                    

PEKALA HAYATIMDA DAHA ÖNCE HİÇ BİR BÖLÜMÜ YAZARKEN BU KADAR ZORLANMAMIŞTIM. LÜTFEN YORUM YAZIN

Niall

Elini tuttum. Ve onu hızla kendime çekip sarıldım. Kahretsin! Onu öylesine özlemiştim ki bunca zaman nasıl dayanmıştım bilmiyordum. Kokusunu burun kemiklerim sızlayana kadar içime çektim. Sonunda Demi, kollarını bana doladı. Tamam. Şimdi kendimi mükemmel hissediyordum. Saçlarının arasına öpücük kondurdum. Onu biraz daha sıktım ki başını göğüsüme yaslamıştı.

Tanrım! Onsuz yapamıyordum. Yaşayamıyordum. Yanımda o olmadığı zamanlar açıkça ölü gibiydim. Durmadan içiyordum ve salakça davranıyordum.

Ona karşı hep salakça davranmıştım. Pisliğin tekiydim. Demi olduğunu hayal ederek altıma bir kızı almıştım ve en kötüsüde sarhoş iken ona bir bebek vermiştim!

Ben sevilmeyi hak etmiyordum.

Yavaşça geri çekildim. Gözlerimi gözlerine kenetledim. Sonunda gülümsüyor olduğunu görmek çok güzeldi. Ve gülümsemesi içtendi.

ona söylemem gerekiyordu. Buna hazır değildi. Yine de bilmeliydi.

Gerçi kötü şeyler yaşamştık. Bunu da kaldıramazdı.

Karaciğer kanseri olduğum gerçeğini kaldıramazdı.

"Demi bak şunu bilmelisin k ben sana dokunurken...agh tamamen sarhoştum. Hiçbir şey hatırlamıyorum. Yemin ederim"diye minik bir açıklama bulundum. Gerçekten en ufak bir şey hatılamıyordum. Vücudunu bile görmemiştim. Demi yavaşça başını aşağı yukarı salladı. Beni seviyordu!

Demi

Sırtına dolamış olduğum kollarımı boynuna çıkardım. Niall yavaşça fısıldadı.

"Ne yapmak istersin?"diye sordu. Bütün gün ona sarılaral yatsam harika olabilirdi. Dediğim gibi ona kızgındım ama kızgınlığımda bu kadar sürüyordu.şu an..çok mutluydum. Kollarında olmak beni hiç olmadığı kadar iyi hissettiriyordu. Yeniden beni kavraması ve socak vücudunun teması hepsi harikaydı. Eşi benzeri olmayan duygulardı.

"Birlikte uyuyabiliriz. Ah yada American Horror Story nin yeni sezonuna başlayabiliriz. Aslında sinemaya da gidebiliriz James Bond gelmiş. Eskileri kadar güzel değil sanırım ama izlemeye-"diye devam ediyprdum ki Niall ın socak dudakları beni böldü. Alt dudağımı yumuşak ama hızlı hareketlerle emmeye başladı. Şeftali gibi olan Tadını çok özlemiştim. Herşeyden çok! Niall yavaşça ellerini belime indirdiğinde karşılık vermeye başladım. Sıkıca ensesinden tuttum ve öpücüklerine şiddetle karşılık verdim.

Niall alt dudağımı ısırarak ara sıra canımı acıtıyordu ama umrumda değildi. Kalçalarımı avuçlayarak birden beni kucakladı. Bu sırada sıcak dudaklarını dudaklarımdan ayırmamıştı bile. Her ne olursa olsun o her zaman benim seksi İrlandalım olacaktı ve onu öpmekten asla bıkmayacaktım. Niall ağızımın içinde dilini dolandırırken yürümeye başladı.

Ellerimi yanaklarına çıkardım. Yanaklarını okşarken onu öpmeye devam ettim. Merdivenleri çıkmaya başladık. Gözlerimi kapadım. Beni düşürmeyeceğinden emindim. Yinede sıkıca bacaklarımı beline dolamıştım. Birkaç saniyenin ardından sırtım yataklardan birini buldu ve Niall dudaklarını geri çekti.

"Ya da bütün gün bunu yapmaya devam edebiliriz"dedi ukalaca sırıtırken. Onu öpmek bir kızı susturmak için en iyi yoldu. Doğruldum. Dibinde durmakta olan Niall ın gömleğinin düğmelerini yavaşça açmaya başladım. Ve ona doğru fısıldadım.
"Ve ya fazlasını". Niall bana gözlerini pörtleterek baktı. Evet evet biliyorum yaşadığımız onca şeyden sonra bu teklif biraz...tuhaf kaçmıştı.

Ama elimde değildi. Üzerime bir sorumluluk gibi yerleşmişti ve ben bundan kurtulmak istiyordum. Bir an önce olup bitmesi ve Niall ile tadını çıkarmak arasında gidio geliyordum. Her türlü kafam karışıktı. Kendime bile anlam veremez durumdaydım.

"Emin misin?"diye sordu herşeye dünden razı olan Nialler. Yutkundum. Dudaklarımı ıslattım ve başımı aşağı yukarı salladım. Niall dudaklarını araladı ama vaz geçip geri kapadı. Bana olabildiğince yaklaştı.
"Bunun geri dönüşü yok Demi biliyorsun"diyerek uyardı beni. Önü açık olan gömleğini  sayırdım.

"Biliyorum"diye mırıldandım gözlerimi vücudunda gezidirirken. Sonra tekrar bana şaşkınlıkla bakan mavi gözlerine baktım. Yutkundum. Niall dediklerime anlam veremiyor gibiydi. Ben bile anlam veremiyordum ki! Ne kadarda karmaşık biriydim. Daha bu sabah ona binlerce kere onu sevmediğimi söylemiştim. Şimdi ise...

Niall derin bir nefes aldı. Bakışlarını vücuduma kenetledikten sonra bulizimi çıkardı. Dudaklarını boynuma gömül yavaş hareketlerle öpmeye ve emmeye başladı. Otomatikman gözlerimi kapayıp başımı geriye yatırdım. Niall beni sıkıca belimden tutuyordu. Boynumu öpmeye devam ederken parmakları sütyenimin kopçasını buldu.

Yutkundum. Niall başta tereddüt etse de devam etti ve kopçayı açtı. Ardından da sütyenimi hızla çıkarıp kenara attı ve sütyenim yerle buluştuğunda...kendimi aşırı tuhaf hissetmiştim. Kızardığımdan kesinlikle emindim. Ve Niall ın beni edepsizce inceliyor olması vücudumu sıcak basmasına sebep olmuştu. Dudaklarını dudaklarıma değdirdi ama öpmedi. Köprücük kemiğimi dudaklarının arasına aldıktan sonra ellerini iç çamaşırıma indirdi. Ondan da tek hareket ile kurtuldu.

Dudakları vücudumda geziniyordu ki ben nefesimi tutmuştum. Islak öpücükler bırakıp aynı zamanda da emiyordu. Beni resmen öldürecekti! Elleri ne zaman avuçlamış olduğunu anlayamadığım göğüslerimden gitti ve pantolonunu buldu. Niall ayağa kalktı. Bu sırada ben tavana bakmakla meşguldüm. Ona bakmaya cesaretim yoktu. Daha önce hiç kalbimin bu kadar hızlı attığını hatırlamıyordum. Çarşafı sıkıca tutuyordum.

Görüş alanıma girmesi ile üstündekilerden kurtulduğunu anlayabilmiştim. Niall ellerimi tuttu. Dudaklarıma minik birkaç öpücük bıraktı. Sıcak öpücükler. Yinede beni sakinleştirmeye yetmiyorlardı. Öylesine hızlı nefes alıp veriyordum ki sırıtmasına engel olamadı.

"Rahatla Demi."diye fısıldadı kulağıma doğru.

Onu hissetmem ile ağzımdan bir inilti çıktı. Başta yavaştı. Ardından şiddetlendi. Ve iniltilerim minik bağırışmalara dönüştü. Hareketleri hızlandıkça kendimi daha da tuhaf hissediyordum. Cabın sa fazla acımıyordu. Ne hissetmem gerektiğini bilmiyordum. Karmakarışıktım. Ama bir yandan bunu yapan kişinin Niall olduğu düşüncesi beni deli ediyordu. Zevk alıp almadığımdan emin değildim. Her şekilde hoşuma gitmiyor değildi.

Niall ellerimi biraz daha sıktıktan sonra tek elini belime indirip belimi kaldırdı ve beni kendine çekti. Ona daha çok yapışmamı aynı zamanda daha...bilirsiniz yaklaşmamı sağladı. Başını boynuma gömdüğünde ise kendimi mükemmel hissediyordum. Gerçekten mükemmel. Bıraktığı sulu öpücükler beni oldukça hoşnut ediyordu.

Kasıklarımda hissettiğim ısı ile Niall ın geri çekilmesi bir oldu. Tabi ben bu durumda ona bakamayacak kadar utangaçtım. Bunu anlamış olmalı ki anında üzerimde bir örtü hissettim. Ve Niall yanındaki yastığa başını koyarak çıplak bedenimi kavradı. Karnımda delicesine uçuşan kelebekler hala dinmemişti.

"Seni seviyorum İrkandalı"diyebildim nefes nefese. Hala gözlerim kapalıydı. Hala onun çikolata ve çiçek karışımı kokusunu buram buram alabiliyordum ve hala kasıklarımda ağrılar vardı. Niall da benim gibi nefes nefese kalmıştı.
"Ben daha çok seviyorum"dedi sessizce. Gözlerim kapalıdı. Yorgundum. Fazlasıyla yprgun. Kollarının arasında olmak beni iyi hissettiriyordu ve yaptığım, yaptığımız şeyden hiç pişman değildim. Sıcak dudaklarını anlımda hissettim ve kendimi uykuya teslim ettim...

PEKALA BU BÖLÜMDE FAZLA AYRINTIYA İNMEDİM. İNEMEZDİM. İNANIN BECEREMİYORUM VE YAZARKEN ÇOK AMA ÇOK ZORLANDIM BU YÜZDEN YORUNLARINIZA İHTİYACIM VAR

KÖTÜ HABER FİNALE ÇOK YAKLAŞTIK :/

Without The Love  •» diall + zaylena {tamamlandı}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin