54

160 36 5
                                    

AH BAŞLAMADAN DİĞER DİALL KURGUMUZU OKUMANIZI İSTEMELİYİM. SİZE İHTİYACIMIZ VAR HENÜZ YAYINLADIK :)

Kulaklıklarımı hızla kulağıma taktım. Ve öylesine bir müzik açtım. Kapıyı duymamış gibi yaptım. Yatağımdan kalkmaya niyetim yoktu. Üstelik sanırım hastalanacaktım. Üşüyordum. Titreyecek raddedeydim. Üstelik yazın bile Londra soğuktu. Dakikalar sonra kapım açıldı ve içeriye Liam girdi. Siyah pantolonu ile beyaz nirvana tişörtünü giymişti. Tamam çekici görünüyordu. Kulaklığımı çıkardım ve doğrulup zorla gülümsedim.

"Ah her istediğimde geldiğin için teşekkür ederim Liam"dedim zar zor. Liam omuz silkti. Ve herhangi bir cevap vermeden yanıma oturdu. "Ne yapalım?"diye sordu. Dudaklarımı büzdüm. Evden çıkmak istemiyordum. Yatağımdan da çıkmak istemiyordum ama aynı zamanda burada sıkılıyordum. Bilgisayarıma uzandım.

"Film izleyebiliriz"dediğimde Liam başını sallayarak bilgisayarımı elimden aldı. Ve film aramaya başladı. Bense bu sırada tamamen Niall ı düşünüyordum. Aklımdan bir saniye bile çıkmıyordu ki! Yine aylar boyu ayrı kalmaktan korkuyordum. Bu kez belki de hiç birşey düzelmeyecekti. Belki de tekrar barışmayacaktık. Liam beni düşüncelerimden çekip çıkardı ve dizlerime koyduğu bilgisayardan bir film başlattı. Jurassic World.

Film in ilerleyen zamanlarındaLiam ın filmden çok beni izliyor olması hem gururumu okşamıştı hem de rahatsız etmişti. Gözlerimi ondan kaçırıyordum ve filme odaklanmam çok zor oluyordu. Chris Pratt in üstsüz sahnelerinde ise ağzımı açtığımda gülmüştü.

"Vay be! Şu vücuda bak"dedim ve bunu birazcık da gıcıklığına söylemiştim. "O kadarda iyi değil"diye karşılık verdi Liam. İçimden kahkahalar atıyordum. Ona döndüm. Tek kaşımı kaldırdım.

"O kadar iyi Liam"

"Pekala birincisi; Abartıyorsun. Ve ikincisi; benim vücudum da o kadar iyi"dedi egosu tavan yapmış bir şekilde. Sırıttım. Omuzunu ovuşturdum. "Tamam Liam"diyerek onu geçiştirdim ve dikkatimi tekrar filme yönelttim. Liam ın gözlerini devirdiğini gördüm. "Sen kaşındın"dedi ve ayağa kalktı. Filmi durdurdum.

"Ne yapıyorsun?"diye sorduğumda Liam beyaz tişörtünü hızla sıyırdı ve vücudunu bana gösterdi. Etkilenmemi falan mı bekliyordu? Tamam müthiş bir vücudu vardı. Hatta Niall bile ona yetişemezdi ama beni etkilemiyordu. Artık etkilemiyordu. Ve Liam gülerek kaslarını oynatmaya başladı. Gülmeme engel olamadım.
"Liam ne yapıyorsun?"

"Kaslarımı oynatıyorum"

"Keser misin şunu?"

"Neden?"diye sordu Liam bu çok normalmiş gibi. Elimle görüş alanımı kapadım. "Filmi izlemek istiyorum"dedim gülmemek için uğraşırken. Liam kahkaha attı.

"Ancak kabul edersen"

"İyi tamam Chris Pratt kadar güzel bir vücudun var. Mutlu musun?"

"Evet"dedi Liam ve sonunda tişörtünü giydi. Bunu kabul ettiğime inanamıyordum. Ama evet vücudu güzeldi. Cidden bu konuda Niall onunla yarışamazdı. Gerçi önemli olan vücutları falan değildi. Her türlü Niall benim için başka olacaktı. Bir daha biraraya gelmesekte onu sevmekten vazgeçemeyeceğimi biliyordum.
Film bittiğinde bilgisayarı kapayıp yerine koydum. Ve yatağa uzandım. Ama Liam hala oturur vaziyetteydi.

"Üşüyorum"diye mırıldandım. Donuyordum. Yorganı gırtlağıma kadar çekmiştim. Kapamış olduğum gözlerimi Liam ın soğuk dudaklarının daha da soğuk olan tenime değmesi ile açtım. Yanaklarımın ardından anlımı öptü ve geri çekildiğinde çok normal bir ifade takındı.

"Evet ateşin var. Terlersen daha da hastalanmazsın"dedi ve örtüyü her yerime sıkıştırdı. Ardından da bana sıkıca sarıldı. Hareket edemiyordum. Hala minik çaplı bir şok yaşıyordum.
"İşe yarıyor mu?"diye sordu Liam. Gülerek ondan biraz olsun uzaklaşmayı başardım. "Tamam sana buz torbası getireyim"diye ekledi ve yataktan kalkıp odadan çıktı. O daha gelmeden telefonum çalmıştı. Zayn arıyordu. Şu an onunla ve sorularıyla uğraşamazdım. Sel e ulaşamıyor olmalıydı ve bende onun nerede olduğunu bilmiyordum. Zayn beni nadiren başka amaçlarla arardı. Yinede telefonu alıp açtım.

"Demi?"

"Ne var Zayn?"diye sordum kabaca. Zayn in iç çekişini duydum. "Olanlardan haberdarım. Ve Niall ile konuşmanı öneriyorum Demi."

"Hayatta olmaz Zayn."

"Hadi ama. Sana dayanamayacağını biliyorsun."

"Senin çıkarın ne peki?"diye sordum. Zayn çıkarı olmadan insanlara yardım etmezdi. Onu tanıyordum. "Ah kırk yılın başı karşılıksız iyilik yapıyorum Demi! Evinde! Git ve sadece birkaç kelime söyle"

"Neden ben gidiyorum?!"

"Çünkü Niall telefonlarımı açmayacak kadar sığ!"diye bağırdı Zayn. Güldüm. Evet. Evet Niall oldukça sığ biriydi. "Bak sadece ona bir görün tamam mı? Bende akşam sana bir bira ısmarlayayım"

"Anlaştık"dedim ve telefonu kapadım. Bir biraya hayır demezdim. Ayrıca Niall a görünmek cidden işime yarayabilirdi. Bana dayanamayacağını hepimiz biliyorduk. O çakma sarışını kendime geri alacaktım. Fark etmiştim ki çok çabuk pes ediyordum. Her seferinde gitmesine kolayca izin veriyordum. Bu kez öyle olmayacaktı. Zayn haklıydı. Yataktan kalktım. Ateşli olmam umurumda değildi. Ben aşağıya indiğimde Liam da mutfaktan elinde buz dolu poşetle çıkıyordu.

"Nereye?"diye sordu Liam. Üzerime ceketimi geçirdim. "Küçük bir işim var Liam. Sen evine git. Herşey için teşekkür ederim."dedim hızla. Liam başta karşı çıkacak gibiydi ama yumuşadı. "Pekala"dedi yere bakarak. "Bir şey olursa...evimdeyim". Başımı sallayıp ona hızla sarıldım. Ve hemen ardından evimden çıktım. Ters yönlere giderken koşmaya başlamıştım.

Niall ın evinin kapısını çalmaya başladım. Açan yoktu. Ama evde olduğunu biliyordum. Arabası dışarıdaydı. Duymuyor olmalıydı. Bir kaç kez daha denedikten sonra arka bahçeye yöneldim. Benden kaçıyor da olabilirdi. Nede olsa mutlu olmam için bir daha karşıma çıkmayacağını söylemişti. Arka kapı açıktı. İçeriye girdim. Bütün evi onun kokusu sarmıştım. Tanrım o gerizekalıyı çok özlüyordum. İlerledikçe alçak sesler kulaklarımı doldurmaya başladı. İnlemeler gibiydi. Merdivenlere yaklaştım. Ah sanırım üst katta Bay ve Bayan Horan işi pişiriyordu.

"Demi!"diye bağırdı biri. Bunlar onlar değildi. Belki de yukarıda Niall a bir şeyler oluyordu. Kafam karışmıştı. Üst kata çıkmaya başladım. Neler oluyordu? "Adım Rachelle!"dedi bir kız! Ardından inlemeler bağırışmalara dönüştü. Korkuyla yukarıya çıktım. Niall ın kapısının önünde durdum. Nefesimi tutmuştum. "Kapa çeneni"dedi Niall. Kapıyı açtım. Ve gördüğüm manzara karşısında oldukça büyük çaplı bir şok geçirdim. Yatakta bir kız vardı. Çıplaktı. Ve Niall üzerindeydi. Niall ın beline kadar örtülü bir örtü vardı. Ama onunda çıplak olduğuna emindim. Niall panikle bana baktı. Buraya tekrar onunla olmak için gelmiştim. Ama o yokluğumda bir kızı altına mı almıştı?! Kızı inceledim. Bana benziyordu. Hayır cidden benziyordu. Sarı saçlarının ucu benimkiler gibi su yeşiliydi. Ayrıca büyük kahve gözleri ve çilleri vardı. Yutkundum. Niall ağızını aralamıştı ama bir şey diyemiyordu. Gözlerim dolmuştu. Kalbimin kırıldığını hissetmiştim.

Bir kızın üstündeydi!!!

YORUM BEKLİYORUM MİLLET :)

Without The Love  •» diall + zaylena {tamamlandı}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin