Öncelikle şunu söyleyim ki bu bölüm bildiğiniz aksiyon filmleri gibi :D Ama daha önce JB nin başına geldiğini öğrendim ve ondan esinlenerek yazdım :) iyi okumalar
Tartışmaları devam ederken onları böldüm.
"Çocuklar!". Hepsi bana döndü. "Sorun yok"dedim sakinliğimi koruyarak. "Sadece konuşacağız. Ve hemen geri gidecek". Hepsi geri çekildi. Arka bahçeye çıktım. Ve Niall da gelerek sürgülü kapıyı kapattı. Kollarımı doladım ve ifadesizce ona baktım. Şezlonga oturdum. Niall bana bir paket uzattı. O ana kadar elinde olduğunu fark etmemiştim. Başta tereddüt etsemde paketi elinden aldım.
"Ne bu?"diye sordum kabaca. "Bir hediye yalnızca."dedi Niall. Paketi açtım. Bir albümdü. Sayfalarını gezmeye başladım. Tanrım bu bizdik! Bütün sayfalar bizim fotoğraflarımızla doluydu. Gözlerimin tekrar yaşarmasına engel olamamıştım. Bunları ne ara çekmişti? O anlarda elinde fotoğraf makinesi olduğunu bile bilmiyordum. Ya da telefon. Yanıma oturdu ve bir sayfayı açtı. Üstteki fotoğraflardan birini gösterdi.
"Benim fAvorim bu"diye fısıldadı. Saçlarım kahveydi. Ayaktaydık ve ben Niall ı yanağından öpüyordum. Onun koluda boynuma dolanmıştı. Burnumu çektim. Evet. Cidden güzel bir fotoğraftı.
"Demi bak ben...beni affetmeyeceğini biliyorum. Yani asla benimle tekrar birlikte olmayacaksın. Biliyorum. Ama en azından...arkadaş olmak istiyorum. Yani...küs olmak...beni bitiriyor. Sadece arkadaş. Söz veriyorum". Ona baktım. Arkadaş kalma fikri en az birlikte olma fikri kadar acı veriyordu. Bunu kaldıramayabilirdim."Bilmiyorum Niall."
"Demi lütfen. Küs olmak istemiyorum. Bu acı verici bir şey. Sana söz veriyorum ileri gitmeyeceğim."dedi yalvararak. Yutkundum. Ve başımı salladım.
"Ama yavşamak, sarkmak, dokunmak falan yok! Ayrıca bir daha Zayn ile ilgili o çeşit imalarda bulunma sakın. O benim dostum! "
"Tamam. Özür dilerim. Peki en azından sarılsak. Yani arkadaşlar sarılabilir değil mi?"diye sordu ayağa kalkarak. Bende ayağa kalktım. Ve iyice arkadaş moduna girdim.
"Evet. Yani ben şeyle hep sarılıyorum....aa Zayn"dedim tuhafça. Bu örnek biraz uygunsuz olmuştu ama aklıma erkek olarak ilk Zayn gelmişti. Ve Niall ın beni kavradığını hissettim. Birkaç dAmla göz yaşı tekrar akmıştı. Kollarımı boynuna dolayıp başımı omuzuna göndüm. Kokusu baş döndürücuydü. Hala eskisi kadar yoğundu. Hala çikolata ve çilek karışımı kokuyordu. Hala eskisi kadar mükemmeldi. Lanet olsun! Hala nefes kesiciydi! Geri çekildiğimizde ise elleri hala belimdeydi ve benim ellerimde hala boynundaydı. Onu bırakmak istemiyormuş gibi hissediyordum. Tuhaf olan şey, ikimizde ayrılmıyorduk. Ve ikimizde birbirimize daha da yaklaşıyorduk.
Dudaklarımız birleştiğinde onu ne kadar özlediğimi tekrar tekrar hatırlamıştım. Ama uzun sürmedi. Ben itecek iken zaten biri onu itti. Ve gözlerimi açtığımda Zayn in Niall ı dövdüğünü gördüm. Yere yatırmış onu iyice pataklıyordu. Diğerleri Zayn ş durdurmaya çalışıyorlardı ama işe yaramıyordu. Araya girmeye karar verdim. Zayn i çekiştirmeye başladım. Ama dirseğinin bir şekilde başıma gelmesi ile yere yığılmıştım. Kısa süreliğine bilincimi kaybetmiştim. Göremiyordum. Ama duyabiliyordum. Ve duyduklarımı anlayamıyordum. Sadece uğultular vardı.
***
Anlımda soğuk bir şey hissediyordum. Bir baskı. Ve konuşmalar sonunda anlam kazanmıştı.
"Uyanıyor sanırım"dedi Sel in sesi. Gözlerimi zar zor araladım. Tavana baktım. Evde değildik. Hastahanede miydik? Neden? Alt tarafı başıma darbe yemiştim. Sel yanımda oturuyordu. Diğer yanımda da Zayn vardı. Anlımdaki şey poşetteki buzdu. Tabi ya! Darbeden anlım şişmiş olmalıydı."Sel"diye fısıldadım. Sesim daha fazla çıkmıyordu.
"Niye buradayız?"diye sordum."Zayn başına vurduktan sonra düştün ve fıskiye başının arkasına denk geldi. Dikiş attılar. İyi misin?"diye sordu. Hızla doğruldum. Tanrım! Zayn Niall ı çok kötü dövmüştü. Etrafa bakındım. Görünürde yoktu.
"N-merede o? Niall?"
"Şey o...Zayn onu bıraktığında kötü haldeydi. Senin iyi olduğuna inandırıp gitmesini sağladım. Ama yolda kaza yapmış. Acilde"dedi Sel. Zayn e baktım. Özür dilediğinde ayağa kalktım. Başımdaki poşeti yatağa bıraktım. Üzerimde şu saçma hastahane giysilerinden vardı. Ama neyseki önlüktü. Arkasındaki ipi çözüp açtım ve odadan çıktım. Zayn in seslendiğini duydum.
"Lovato nereye gidiyorsun?"diye sordu. Cevap vermedim. Harry ve Louis koltuklarda oturuyorlardı. Onları geçtim. Acil bölümünü aramYa başladım. Zayn iyi bir şey yapmaya çalışmıştı, beni koruduğu için ona minnettardım ama başta bu tavsiyeyi Zayn vermişti. Dövmek biraz ağır değil miydi? Yalnızca onu itebilirdi ve ya bana bırakabilirdi. Merdivenlerden aşağıya indim ve acil bölümünün kapısından geçtim. İkinci odada yatıyordu Niall. Kapısı açıktı. İçerşye girmedim. Ama buradan göründüğü kadarıyla berbat haldeydi. Her yeri morarmıştı. Serum takılıydı. Aynı zamanda şu kalp ritmine bakan şeyde vardı ki bu şey ciddi durumlarda kullanılır. Yüzünde dikişler vardı. Zayn ve Sel bana yetişti. Sel üzerime bir örtü verdi.
"Durumu çok mu ağır?"diye sordum kısık sesle. "Maalesef evet."dedi Zayn. "Bunun için özür dilerim. Hepsi benim suçum. Kendimi çok kötü hissediyorum"
"Sorun değil Zayn. Sen doğru bir şey yapmaya çalıştım. Hem iyileşicektir."diye ikimizide yeselli etmeye çalıştım. İyileşmek zorundaydı. Beni öpüpte öylece bırakamazdı. Odaya girdim. Gözleri kapalıydı. Elini tuttum. Ve birden kalp ritmini ölçen şey tek notada bir ses çıkarmaya başladı. Tanrım kalbi atmıyordu! Kamera şakası falan değildi bu! Cidden atmıyordu. Bu olamazdı. Bağırmaya başladım.
"Hayır! Hayır Niall! Niall!! Sel! Sel doktor çağırın! Sel!! Niall beni bırakamazsın. Hayır bunu yapma. Sakın hayır!"bağırmaya devam ederken Zayn ve Sel beni çıkarmaya çalıştılar. Durumu o kadar ağır olamazdı! O da beni bırakamazdı! Onu da kaybedemezdin! Bunu kaldıramazdım! Bağırmaya devam ediyordum. İkisi beni odadan çıkarırken odaya bir sürü doktor doluştu. Çığlık atıyordum. Ölemezdi! Beni böyle bırakıp gidemezdi. Bir yandan ağlıyordum. Ve debeleniyordum. Bir hemşirenin koluma iğne yaptığını hissettim. Uyuşmaya başladım. Ve sonunda Niall ın kalp atışlarını duydum. Bir an çok korkmuştum! Beni bırakacağından çok korkmuştum. Sadece anlık bir krizdi. Sakinleşmeye başladım. Ama sebebi kendi iradem değildi. İğney. Ve tekrar gözlerim kapandı.
O KADARDA KÖTÜ DEĞİLDİ BENCE :/ AH ŞU NOTU DÜŞMEDEN EDEMEYECEĞİM DEMİ NİN SÜREKLİ KRİZLER GEÇİRMESİNİN SEBEBİ PSİKOLOJİK HASTALIKLARININ OLMASIDIR. BOL BOL ARAŞTIRMA YAPTIM VE BU ÇOK OLAĞAN BİR ŞEY. HABERİNİZ OLSUN İSTEDİM :)
SİZİ CİDDEN SEVİYORUZ
VE YORUM YAZMANIZI UMUYORUM ÇÜNKÜ BU BÖLÜM PEK İÇİME SİNMİŞ DEĞİL.
İYİ HAFTA SONLARIII
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Without The Love •» diall + zaylena {tamamlandı}
Fanfiction"Baştan başlayabilir miyiz? Yabancılar olarak? Kendimi tanıtabilir miyim? Yeni anılar oluşturabilir miyiz Demi?"diye sordu uzunca. Tek kelime etmedim. O kadar burkulmuştum ki telafisinin imkansız olduğunu düşünüyordum. Niall başını aşağı yukarı sall...