Pizzalarımızı yedikten sonra yapacak bir şeyler bulamamıştık. Ve hayır öpüşmemiştik. Neyseki biz sıkıntıdan patlamadan Sel ve Zayn ziyarete gelmişti. Onlarla sohbet edip biraz eğlenmiştik. Zayn e kollarıyla dik bir çember yapmasını, içinden havuza atlayacağımı söylemiştim. Ve atlıycakmış gibi gelip koşarken Zayn ı havuza itmiştim. Ama o sorada Zayn kolumdan tutmayı başarıp beni de düşürmüştü. Selena ise hortumla Niall ı ıslatmıştı. Yani Sek dışında hepimiz ıslaktık. Bay ve Bayan Horan yemek için gelmeden gitmeleri gerekiyordu. Niall zayn e kendi giysilerinden vermişti. Bende Niall ın üzerinde Texas yazan büyük bulizlerinden birini giymiştim. Kim bilir bay ve bayan Horan beni onun giysileri içinde görünce ne zannedeceklerdi. Ama onlara durumu açıklayacaktım. Biz televizyonda birşeyler izlerken bay ve bayan Horan anahtar ile kapıyı açıp içeriye girdiler. Ayağa dikildim.
"Ah Demi. Şey sizi bekletmek istemedim bu yüzden biraz tako aldım"dedi Bayan Horan. Gülümsedim. "Hiç sorun değil. Ben hazırlayım. Siz lütfen oturun"dedim ve cevap beklemeden poşeti Bay Horan ın elinden kaptım. Mutfağa girdim. Poşetleri tezgaha koyup açtım. Dört tabak çıkardım. Takoları paketlerinden sıyırıp tabaklara yerleştirdim. Hepsini masaya dizdim. Dolaptan herkese biraz kola koydum. Ortaya da birkaç tatlı yerleştirirken Bayan Horan mutfağa girdi.
"Demi bunların hiç birini yapmana gerek yok biliyorsun"dedi kibarca.
"Aslında bu bana keyif veriyor Bayan Horan."
"Bize karşı bu kadar sıcak kanlı olduğun için teşekkürler Demi. Niall, onun sana çok ihtiyacı vardı. Ve sanırım seninde ona. Yanında olduğun için teşekkür ederim. Sana çok şey borçluyuz"
"Doğruyu söylemek gerekirse Bayan Horan bu benim için bir ihtiyaçtı. Masa hazır"
***
Akşam yemeği güzel geçmişti. Bolca sohbet etmiştik. Bay ve Bayan Horan ın beni sevdiğini anlayabilmiştim ki bu benim için çok önemliydi. Sel ile konuşup Niall da kalacağımı söylemiştim. Bizimkilere bir şeyler uydurabileceğinden emindim. Ve ya direkt kelimesi kelimesine doğruyu söyleyebilirdi. Sorun olmazdı. Yemekten sonra Niall ı odasına çıkarmak biraz zor olmuştu. Heryeri ağrıyordu ve o belli etmemek için herşeyi yapıyordu. Onu yatağına yatırdım. Ve kapıya yöneldim.
"Nereye?"diye sordu Niall paniklemişçesine. "Onlara iyigeceler diyeceğim sadece"dedim egom tavan yapmış bir şekilde sırıtarak. Evet bunu kabul ediyorum. Arasıra Egomun tavan yaptığını. Odasından çıkıp aşşağıya indim. Bay Horan televizyon izlerken bayan Horan mutfağı toparlıyordu.
"Bayan Horan. Herşey için teşekkür ederim. İyi geceler"dediğimde Bayan Horan da karşılık verdi. Ve Bay Horan a da iyigeceler dileyip tekrar Niall ın yanına gittim. Odanın kapısını kapattım. Esnedim. Bütün gün hiçbirşey yapmamış olmamıza rağmen uykum gelmişti. Niall ın yanına oturdum. Doğruldu. Omuzuma bir öpücük kondurdu.
"Seni cidden çok sevdiler"dedi sessizce. Gülümsedim. Ayağa kalkıp ışığı kapattım ve tekrar yanına oturdum.
"Harika insanlar Niall. Ailenin kıymetini bilmelisin. Ben hepsini kaybettim"dedim iyice duygusallaşarak. Niall arkadan beni sıkıca kavradı."Şşşhhhh. Ben varım. Bunları düşünmemelisin Demi. Sadece şu anı düşün. Birbirimize sahibiz"diye mırıldandı. Boynumu kavrayan kollarını tuttum. Başımı omuzuna yatırdım. Her ne kadar açtığım konu bir saniyeliğine canımı yaksa da şu an hiç olmadığım kadar mutluydum. Niall soğuk dudaklarını boynuma değdirdiğinde ürpermiştim. Eğilerek bir kerede köprücük kemiğime dudaklarını değdirdi. Ve boynumdan nazikçe tutarak başımı biraz ona döndürmemi sağladığında dudakları dudaklarımla temasa geçti. Dudaklarımı dudaklarından ayırmadan ona döndüm. Bir insanı en fazla ne kadar özleyebilirdiniz ki? Herşeyden çok mu? Bu ondan da öte bir şeydi. Akıl almaz bir özlem.
Birini çok sevebilirsiniz. Ama insanları asla onları özleyeceğiniz kadar sevemezsiniz.
Onu öpmeye devam ederken kucağına oturdum. Ve Niall ın ellerini kalçalarımda hissettim. Saniyeler sonra dudaklarımı geri çektim.
"Annen her an içeri girebilir biliyorsun"diye mırıldandım. Niall başını salladı. Ellerim hala yanaklarındaydı. "Demi sana söylemem gereken şeyler var"dedi ciddileşerek. Merakla ona baktım. Biraz korkmaya başlamış olmam normaldi değil mi?
"Sorun nedir?"diye sordum kucağından kalkarak. Yanına oturdum. Niall elimi tuttu.
"Sana Taylor u kullanarak bize komplo kuran kişiyi bulduğumu söylesem sinirleri bozulur mu?". Şey evet tavan yapmıştı. Taylor şu An duymak istediğim son şeydi. Ama kimin yaptığınıda bilmek istiyordum tabi."Evet. Ama anlat. Bilmeliyim"
"Bundan emin misin?"
"Evet"dedim derin bir nefes aldıktan sonra. "Ariana. Ariana...sanırım...benden hoşlanıyormuş falan işte"dediğinde pek şaşırmamıştım. Ariana. O böyle şeyleri sık yapardı. Yani birini elde edemeyince aralarına girerdi. Ama Taylor u aramıza sokması bir ilkti.
"Ve Liam"dedi Niall gözlerini kaçırarak. Liam mı? Bizim Liam?! Nasıl bu kadar yüzsüz ve pislik olabiliyordu? Nasıl bana herşey normalmiş gibi davranmıştı?
"E-emin misin?""Eminim. Bak Demi onun seni sevdiğini biliyorum. Ve bu durumda artık bir seçim yapmalısın ve bunu ona söylemelisin. Tamam adice şeyler yaptı ama bilmeyi hak ediyor. Bende öyle". Dudaklarımı büzüp sağ elimi ensesine yerleştirdim. Burnumu çektim. Sahtece tebessüm ettim.
"Seni seçiyorum tabi ki."
"Yinede Sel e danışmalısın belki de"
"Hayır. O danışmam gereken son kişi."
"Nedenmiş?"
"Çünkü Liam ı seçiyor. Senin bana durmadan acı çektirdiğini düşünüyor"
"Şey aslında doğru. Yani bu güne kadar sana acı çektirmekten başka bir şey yapmadım.". Baş parmağımı dudağına koydum. "Şşşşhhh. Sakın böyle deme."
"Ama doğru Demi. Bunun için her saniye özür dilemem gerek. Sana çok kötü şeyler yaptım. Yinede şu da varki kimi seçersen seç seni bırakmaya niyetim yok"dedi Niall ve bana sıkıca sarıldı. Kollarımı sırtına doladım.
"Onunla konuşmalısın. Yani Liam ile."
"Emin misin?"
"Evet. Sana güveniyorum"diye fısıldadı. Ve beni yanına çekip ikimizinde yatmasını sağladı. Göğüsüne başımı koydum. Kollarımı ona sardım. Niall ın parmaklarını saçlarımın arasında dolaştırdığını hissettim. Bunu Ariana nın ya da Liam ın yapmış olması umurumda değildi. Bu yüzden küçük tepkiler vermiştim. Şu an umurumda olan tek şey Niall dı. Ona kavuşmuştum. Ve tekrar ayrılmak istemiyordum. Kararlıydım. Liam ile konuşmak bu işi riske atardı. Kararsızdım. Hem onu yanlız bırakmak istemiyordum. Daha doğrusu onsuz kalmak istemiyordum. Başımı kaldırıp ona baktım. Gözlerini kapatmıştı bile. Ama uyumuyordu. Benim gibi düşüncelere dalmıştı. Karnında olan elimi yanağına götürdüm. Kendimi destekleyerek yükseldim ve yanağına bir öpücük kondurduktan sonra başımı tekrar göğüsüne koydum.
AH BÖLÜMLER SONUNDA SAKİNLEŞTİ. AMA İNANIN SAKİN BÖLÜMLER YAZMAK DAHA ZOR.
ŞU NOTU DÜŞMEDEN EDEMEYECEĞİM İKİNCİ KİTABIN OKUNMAYACAĞINDAN KORKUYORUM. SİZE GÜVENİN TAM AMA YÜNEDE KORKUYORUM İŞTE....
GÜZEL BİR PAZARTESİ GEÇİRİN :*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Without The Love •» diall + zaylena {tamamlandı}
Fanfiction"Baştan başlayabilir miyiz? Yabancılar olarak? Kendimi tanıtabilir miyim? Yeni anılar oluşturabilir miyiz Demi?"diye sordu uzunca. Tek kelime etmedim. O kadar burkulmuştum ki telafisinin imkansız olduğunu düşünüyordum. Niall başını aşağı yukarı sall...