GÖRÜP GÖREBİLECEĞİNİX EN KLİŞE BÖLÜM
"Sanırım yatmışlar"dedi ses. Elbette ki Selena ya aitti. Tanrım dün...biz..!!! Agh bu hala akıl almazdı. Aynı zamanda da mükemmeldi elbette. Bilincim yerine gelmişti yinede hala gözlerimi açamayacak kadar bitkindim. Sabah olmuştu sanırım. Niall ın elini belimde hissediyordum. Ve soluğu yüzüme çarpıyordu.
"Hadi ya"dedi Zayn alaycı bir tavırla. Sel in soluğunu sesli bir şekilde verdiğini duydum. "O şekilde değil yani baksana...yatmışlar"dedi Selena. Evet. Evet yatmıştık. Zayn ilginç bir ses çıkardı. "Ah onları yalnız bırakalım"diye ekledi ve kapımızın kapanma sesini duydum. Derin bir nefes aldım. Kendimi hiç bu kadar mutlu hissetmemiştim. Gözlerimi zar zor araladım. Tanrım Niall herşeyi ile mükemmel görünüyordu. Herşeyi ile!
Normalde olsa yanına iyice sokulur ve yanaklarını falan okşardım. Ve ya saçıyla oynardım ki bunun çok hoşuna gittiğini biliyordum. Ama bunların hepsinden önce kendimi kontrol ettim. Çarşafın altında hala çıplaktım. Niall da öyleydi. Bu yüzden ayağa kalktım. Üzerime en rahat şeylerimi geçirdim. Pijamalarımı. Niall ın üzerini açılmayacağından emin olduğum bir şekilde örttüm. Çıplak vücudunu tam anlamıyla görmeye henüz hazır değildim.
Tekrar yanına yattım. Derin bir şekilde uyuyordu. Lanet olsun çok seksiydi!!!
Mavi gözlerini yavaşça araladı. Ve bana baktığında yüzüne içten bir gülümseme yayıldı. "Günaydın"diye fısıldadı. Tebessüm ettim. "Günaydın"
"Nasıl hissediyorsun?"diye sordu Niall. Kızarmama engel olamamıştım. Yanaklarım resmen yanıyordu. "Harika"diye yanıtladım. Niall beni kısaca süzdü.
"Üzerini giymişsin"dediğinde elimde olmadan utanmıltım. Yanına çıplak yatmamı falan mı bekliyordu? Amacı beni kalpten götürmek olmalıydı. Bunca zamanın ardından bile ona baktığımda, mavi gözleri benimkileri bulduğunda heyecanlanıyordum.
"Gomzelerin evindeyiz unuttun mu?"diye sorarak bu bahaneye sığındım. Zayn in de evde olması ayrı bir konuydu tabi. Niall sırıttı. "Ah hadi ama Demi. Benden utanmama gerek yok. Artık yok"dedi yüzündeki kocaman gülümseme ile. Evet. Evet bunu biliyordum nede olsa en önemli aşamayı atlatmıştık. Ondan utanmam her şekilde normal değil miydi? Normaldi. Bana dokunduğunda bile utanıp kızarıyordum ve yanaklarım yanmaya başlıyordu.
"Utanmıyorum"derken buldum kendimi. Neden aksini söylemiştim ki? Gururuma kesinlikle yedrememiştim. Niall doğruldu.
"Öyle mi? Kanıtla hadi. Çıkar üstünü"dedi sırıtarak. Gözlerimi kıstım. Ayağa kalktım. Ve iç çamaşırım hariç herşeyimi çıkardım üstündem. Niall bedenimi sözdü ki bu inanılmaz derecede utanmama ve bir yandan da egomun tavan yapmasına sebep olmuştu. Ellerimi çıplak belime koydum.
"Mutlu musun?"diye sordu ukalaca. Niall belimdeki ellerimi tutarak beni kendine çekti. Ve yavaşça üzerine çarşaf olan kucağına oturmamı sağladı. Ah bunca zaman onsuz nasıl dayanmıştım? Kolları beni kavramadan, gözleri bana sevgiyle bak adan ve dudakları dudaklarıma temas etmeden nasıl yaşanıştım ben?! Akıl almazdı. Boynuma minik ve sulu bir öpücük bıraktı.
"Evet"diye mırıldandı. Mavilerine baktım. Hafifçe tebessüm ettim. Ve silkelenip kendime geldim. Ayağa kalktım.
"Artık kahvaltı yapabilir miyiz?"diye sordum yeniden pijamalarımı geçirirken. Niall da üzerine giysilerini giydi. Ve hayır. İnanın bana onu görmemiştim. Ona bakmaya cesaretim yoktu ki. Fena haldeydim. Akşamdan bu yana kasıklarımda şiddetli bir ağrı vardı ama pek umursamıyordum. Beni 'fen' yapan şey Niall ın yanımda olmasıydı. O kadar mıtluydum ki her an bir pislik çıkacağından emindim. Niall ile birlikte kapıya yöneldik. Ve merdivenleri indiğimizde evin kapısının çalması ile duraksadım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Without The Love •» diall + zaylena {tamamlandı}
Fanfiction"Baştan başlayabilir miyiz? Yabancılar olarak? Kendimi tanıtabilir miyim? Yeni anılar oluşturabilir miyiz Demi?"diye sordu uzunca. Tek kelime etmedim. O kadar burkulmuştum ki telafisinin imkansız olduğunu düşünüyordum. Niall başını aşağı yukarı sall...