1.10. BÖLÜM | RİNG

10.5K 337 31
                                    

Üzerimde hissettiğim ağırlık yüzünden uyku sersemiyken yatağımda hareket etmeye çalışıyordum ama bilincim yavaş yavaş açılırken dahi bu ağırlığı yenmek oldukça zordu. Bacaklarımı yana atarak yatakta yüz üstü dönecekken birdenbire yatağın ucunda olduğunu fark etmem ve yere düşecek bir pozisyonda olmam beni sıçratmıştı.
Gözlerimi kocaman açmış düşmeyi beklerken belime sarılan güçlü kol beni son anda yakalamıştı.
Hızla dönüp arkamdaki bedene baktım. Kurt buradaydı. Erkenden kalkıp gitmediğine göre bugün iyi günümde falandım heralde. Ya da bunda pazar günü olmasının etkisi büyüktü.

"Günaydın." dedi, boğuk ve yeni kalktığı belli olan uykulu bir sesle. Aynı zamanda beni oyuncak bir bebekmişim gibi kolayca kendine doğru çeken eli yatağın ucundan uzaklaşmamı sağlamıştı.

"Günaydın." dedim omzumun üzerinden onu süzdükten hemen sonra. Saçları dağılmıştı ve bir erkeğe göre sabahın bu saatlerinde oldukça tatlı görünüyordu. Hemde onun gibi bir adam olmasına rağmen.

Karnımda eli yavaşça yukarıya çıkıp elime uzandığında parmaklarımızı kenetleyip yatakta hafifçe gerindi. Benim kuş yuvası kadar olan yatağım altında ezilirken adeta inliyordu ama ben düşmeyeyim diye çoktan göğsüne çekilmiştim bir kere. Acilen bu tek kişilik yatağımı değiştirmeliydim.

Kenetli olan parmaklarımıza bakıp iri elini diğer elimle de kavradım. İki elimin arasında kalan parmaklarını ve parmaklarının üzerindeki dövmeleri merakla incelerken sakin bir sesle "Neden dokuz?" dedim. Parmaklarının birinde rakam olarak dokuz dövmesi vardı ve diğerlerinde de sırasıyla boş küme ve romen rakamları ile dokuz yazıyordu. İnce ve ufak figürler olsalar da bunların bir anlamı olduğuna inanıyordum. Barlarının adı da dokuzdu sonuçta.

"Adım çünkü."

Gözlerimi kocaman açtım. Başımı çevirip arkamdaki yüzüne baktığımda sabahın ilk saatleri olduğundan olsa gerek gerçekten de adının dokuz olduğunu sanmıştım.

"Adın mı?"

Şaşkınlığımı gördükten sonra gülümsedi. "Lakap gibi bir şey."

Kaşlarımı anlayışla kaldırıp önüme döndüm. Tenindeki izi incelemeye devam ettim. "Mafya adın yani?"

Onu alaya almaya çalışırken aynı zamanda da bu konuda gergin olduğumu gizlemeye çalışıyordum ama bunu fark ettiğinin farkındaydım. Bu yüzden tutuşu sıkılaşmıştı. Beni biraz daha kendine çekip bedenine yasladı ve üzerimdeki siyah tişörtünün açıkta bıraktığı ensemde dudaklarını hissetmeye başladım.

"Hı-hı." Öpüşü tenimde nemli bir iz çizerken usulca boynuma doğru kayıyordu.

"Diğerleri de var mı? Sekiz mesela?"

Duraksadı. "Sekiz nereden çıktı şimdi?"

Sanırım gerçekten öyle biri vardı ve ondan pek hoşlanmıyordu. Oysaki sadece örnek vermek için söylediğim öylesine bir rakamdı. Gerildiğini sertleşen sesinden anlamıştım.

"Yani öylesine. Örnek olarak; sekiz, yedi falan?" diye saçmalamaya başladığımda dudaklarını boynuma bastırdı ve olumsuz bir ses çıkardı. "Unut gitsin diğerlerini, sadece ben varım."

"Benim seçeneklerimi azaltmak için mi böyle diyorsun?" diye alayla güldüğümde beni tutan kolu iyice sıkılaşmıştı. Tuttuğum elini ellerimin arasından kurtararak göğüslerime bastırdı. "Tek seçeneceğin benim Maral, bunu hatırlatmamı ister misin?"

KURT DØKUZ  18+Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin