2.2. BÖLÜM | ØYUN

8.5K 307 39
                                    

"Ahu, ben. Kurt'un sevgilisi. Sen de onun yeni yatak oyuncağı olmalısın."

Gözlerimi kırpıştırdım. Buraya hakarete uğramak için gelmemiştim.

"Hemcinslerime karşı kibar olmaya çalışsam da sanırım bu saniyeden itibaren böyle bir çaba göstermeme gerek yok." Yunus araya girecek gibi olmuştu ama elimi kaldırarak onu durdurdum. "Fazla bir şey demek istemiyorum. Yalnızca; şu an görünene göre kullanılıp kenara atılan kadın sen olduğuna ve Kurt'un elinden tutup buraya getirdiği kadın ben olduğuma göre, oyuncak sıfatını sana geri takdim etmek isterim."

Kaşlarını kaldırmıştı. Boşta duran kollarını göğsünde topladı ve yüzündeki rahatsız edici tebessümle birlikte Yunus'a kısa bir bakış attı.

"Hanımefendi sanırım benim kim olduğumu bilmiyor Yunus? Ona açıkla ve anlamasını sağla. Yoksa arada Kurt var demem, haberiniz olsun."

Tehditvari bir şekilde arkasını dönüp giderken bakışlarım Yunus'a döndü. Neye dahil olduğumu bilmeden ona attığım anlamsız ifadeden sonra bana açıklama yapması gerektiğini anlamıştı.

"Kendisi aynı zamanda Kurt Bey'in patronunun kızı olur."

"Bana anlatırken bahsettiğin, Kurt'un çıkması gereken şu son basamak da bahsi geçen bu patron oluyor sanırım." dedim dönüp bizden uzaklaşan kadının arkasından bakarken. Onaylayan bir ses çıkardığında parçalar yerine oturmaya başlamıştı.

"Kurt bu yüzden mi takılıyor bununla? Patronu için mi yani?"

Omuz silkti. "Bir fikrim yok ama bunu severek yapmadığına eminim."

Küçük bir kahkaha atarak Yunus'un omzuna dostani bir tavırla vurdum. O da Ahu'dan pek hoşlanmıyor gibiydi.
Birlikte oyun alanından çıktık ve onun adımlarını takip ederek bar tarafına yaklaştım. Benden birkaç adım ötede dursa da birlikte olduğumuz anlaşılıyordu ve çalışanlar onu görünce direkt benimle ilgilenmeye başlamışlardı. İçmek için hafif bir kokteyl söylediğimde gözlerim mekanın içinde dolandı. Kurt'un Rus adamlarla oturduğu masaya dikkat kesildim. Ahu oradaydı. Kurt'un hemen tepesinde ellerini omuzlarına koymuş dönen oyunu seyrediyorken tam da bu ortama aitmiş gibiydi. Benim gibi iğreti durmuyordu. Babası yüzünden olsa gerekti. Yine de Kurt'a olan yakınlığı hiç hoşuma gitmiyordu.

"Bir şey sinirlerini bozmuşa benziyor."

Yanıma yaklaşan adamın tanıdık sesiyle birlikte ilgim yavaşça seyrettiğim masadan ayrıldı. Mesafeli bir şekilde yanımdaki bar taburesine oturan Semih'e baktım. Yunus yanıma gelecek gibi olsa da onu durdurmuştum. "Kendim idare edebilirim Yunus."
Semih'le biraz konuşmak istiyordum. Nasıl biri olduğunu kendim görmeliydim.

"Neden geldin, sen de oynamıyor muydun?"

Yunus'un üzerindeki bakışları bana doğru döndü. Kolunu tezgahın üzerine koyarak önümü kapattığında elimdeki kokteyli tezgahın diğer tarafına bıraktım.

"Kaybeden masadan kalkacaktı ve bende kaybettim."

"Kurt'a karşı kaybetmekten sıkılmıyor musun?"

Alayla güldü. "Aksine bu sefer büyük bir zevkle yenildim. Seni bulmak istiyordum ve bak şimdi tam karşımdasın. Kurt ise bizden epey uzakta." Gözleri masaya kaydı. Oyuncu bir tavırla başını yana yatırıp iç çekti. "Ahu da öyle tabi. Tanıştınız mı?"

KURT DØKUZ  18+Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin