Şimdiden uyarıyorum; bu bölümü okurken rahatsız olacaklar okumasın, atlasın.
Olaysal olarak bir şey kaybetmeyeceksiniz. Bölümün özeti, Kurt biraz (!) kendini kaybediyor ve adını öğreniyoruz :) hepsi bu kadarcık..."Aksine fazla kendimdeyim Maral. Diğer her şeyi bırakıp tamamen senin için buradayım." Nefesini bıraktı. "Bu gece her bir karışında dolanacağım. Dudaklarımın değmediği tek bir yerin bile kalmayacak. Bundan sonra beni kızdıracağını bildiğin bir şeyi yaparken iki kere düşüneceksin."
Karıncalanmaya başlayan bacaklarım yüzünden titreyecek haldeydim. Sertçe yutkundum. Araya giren asansörün sesiyle birlikte istediğimiz kata çıktığımızı yeni fark ediyordum.
Elimden tutmuştu. Aralanan kapının ardından beni de ardından asansörden çıkardı ve doğruca koridora yöneldi. Hızlıydı. Topuklu ayakkabılarımla ona yetişmeye çalışırken en sonunda dayanamamış her ikisini koridorun farklı köşelerine çıkarmıştım. Bacağımı burkmak istemiyordum.Odanın önüne geldiğimizde hiç vakit kaybetmeden şifreyi girdi. Açılan kapıyı geriye iterek beni içeriye aldığında o kadar hızlı hakaret etmişti ki hangi ara içeriye girdim, hangi ara kapı kapandı ve ben hangi ara kapıya yaslanıp onunla öpüşmeye başladım takip edememiştim.
Elleri omuzlarımda dolanırken dudakları sertçe dudaklarımı kavramıştı. Üzerindeki gömleğe rağmen hissedilen gergin bedeninin üzerinde ellerimi gezdirsem de karşımdaki iri bedenini yatıştırabileceğimi sanmıyordum. Beni tek hamlede kucağına aldığında neredeyse uçmaya başladığımı sanacaktım. Bacaklarımı beline dolayarak ona tutundum ve henüz incelemeye fırsat dahi bulamadığım salonu geçerek yatak odasına girdik.
Bedenimi yatağa bıraktığı an üzerime eğilmişti. Başı göğüs hizamdaydı ve elbisenin neredeyse boşta duran gevşek bağlarını ellerini dahi kullanmadan tenime sürttüğü burnuyla aralayarak göğüs ucuma ulaştı. Elleri bağların omuz kısımlarını kavramış ve omuzlarımdan aşağıya çekerek üzerimi tamamen açmıştı. Dudaklarının arasına aldığı göğsümü öperken hissettiğim diliyle hiç çekinmeden oynuyor ve beni yoldan çıkarmak için yapmadığını bırakmıyordu.
Karanlık odada yalnızca benim inlemelerim duyuluyorken belime kadar inen elbiseyi çekerek üzerimden çıkardı. Bacaklarımı tutup beni kendine çektiğinde ona yaslanmıştım.
"Kurt, bu gece iyi değilsin."
Doğruldu. Göğüs ucum hissizleşmiş sayılırdı artık. Kasıklarım acıyordu ve bunca şeyi hissetmeme rağmen onda hiçbir şey olmamış gibi bana öylece tepeden bakabiliyordu.
"Sadece alacağın zevke odaklan."
Yataktan kalktı ve köşedeki buzdolabını araladı. İçinden çıkardığı içki şişelerini alıp başına dikti ve birkaçını yarılayana dek içtikten sonra yaklaştı. Yattığım yerde doğrulmuş bir şekilde ne yapacağını seyrediyorken yanımızdaki komidinin çekmecesini açıp içinden çıkardığı küçük poşetleri havada sallamıştı. Daha fazla uyuşturucu görmenin şokuyla gözlerim büyürken onun bu tepkimden pek de çekindiği yoktu anlaşılan.
Ufak poşetlerin birkaçını açıp hiç umursamadan bana doğru döktüğünde gözlerimi yumarak kendimi sakınmaya çalıştım ama derdi neydi gerçekten anlamıyordum artık.
"Ne yapıyorsun?!"
Sesler durduğunda gözlerimi araladım. Uyuşturucu tozları resmen bütün bedenime bulaşmıştı artık.
Bakışlarım onu buldu. Kalkacak gibi olduğumda eliyle durmamı işaret etmişti. "Hareket etme. Seni temizleyeceğim."Gözlerimi kırpıştırdım. Kesinlikle kafası yerinde değildi. Aklından geçenler fazla uçuk şeylerdi ve ben bunlara dayanabilir miydim bilmiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KURT DØKUZ 18+
Romance"Yüzüme bak Maral, gözlerime." Dediğini yapmamayı seçtiğimde parmaklarından birini nazikçe kadınlığıma sürttü. "O adamın yanında oturduğun her saniyenin..." Hareketlerini hızlandırdı. Aldığım oksijen yetersiz gelmeye başladığında dudaklarımı aralamı...