I Can Feel Your Heartbeat.

436 41 2
                                    

Şarkımız:Ellie Goulding Beating Heart <3

Divergent <3

Biraz romantik bir bölüm olsun istedim inş saçma olmamıştır <3


Gecenin bayağı geç bir saatiydi.Herkes uyumaya çekilmişti.İntikamcılar Kulesi'nin şehri izleyen terasındaki iki koltuktan birinde oturuyordum.Kafamı Pietro'nun göğsüne yaslamıştım.Kalbi sürekli ve çok hızlı atıyordu.


Bir arı kuşunun kanat çırpışı kadar hızlıydı.


Elini sıkıca kavradım.Mutlu hissediyor olabilirdim ama kirliydim.


"Saat çok geç oldu Heav.Uyuman gerek."dedi Pietro sessizce."Uyumak istemiyorum."dedim küçük bir çocuk gibi.Alnıma bir öpücük kondurdu."Yapmak zorundasın."dedi elini saçlarımda gezdirirken."Biraz daha böyle kalalım."der gibi baktım.Gözlerimi kapattım.Uyuyakalmışım.


"Pietro Heaven'ın uyuduğunu görünce gülümsedi.Kızı kucaklayıp odasına götürdü.Odadaki koltuğa oturttu kendisini ve kızı.Eski pozisyona geri getirdi kendilerini.Uyumak için gözlerini kapattı.En azından uyuyabileceği süre için."


Bir kabustan uyanamıyordum.Ölüyordu.Hem de benim yanımda.

Başka seçenek kalmıyordu.Hayaller gerçekleşemeden hayatlar bitiyordu.


Korkarak uyandım.Hızlı hızlı nefes almaya başladım.Yanımdan bir homurdanma duydum.Kafamı çevirip baktığımda karanlıkta zar zor seçebildiğim uykulu göz kapaklarının ardına saklanmış Pietro'yu gördüm.Gözlerini yavaşça aralayıp bana baktı."Sen iyisin değil mi?"diye fısıldadı."İyiyim"dedim gözümden süzülen yaşla birlikte."Ne oldu?"dedi biraz panik bir ses tonuyla fısıldayarak."Korkuyorum."dedim sessizce.Hafifçe yana doğru dönüp bakışlarını gülümseyerek benimkilerle birleştirirken "Ben buradayım korkma."deyişi tüm korkumu alıp tuzla buz etti.Yanağımdaki bir damla gözyaşını sildikten sonra "Keşke..."dermiş gibi baktı."Ağlama."dedi uykulu uykulu gülümserken.Kafamı göğsüne koyup tekrar geri çektim."Kalp atışlarını hissedebiliyorum."dedim fısıldayarak.Gözlerini kapatıp gülümsemesini yüzünden çekmeden "Seni seviyorum Heav."dedi."Ben de seni"dedim uyumak içi gözlerimi kapatırken.Pietro'ya daha da çok sokuldum.Tekrar uyudum.


Sabah kapının deli gibi vurulmasıyla uyandım."Siz ne yapıyorsunuz orada!?!?!"diye bağırıyordu Wanda ince tiz sesiyle.Pietro'ya baktım.Gülmemek için kendini zor tutuyordu.Ayağa kalkıp kapıyı açtım.Wanda içeri daldı.Bir Pietro'ya,bir bana baktı."Bir şey yapmıyormuşsunuz ya."deyince Pietro'yla kahkahalarımızı bastıramadık."Gülmeyin ya sadece merak ettim."dedi Wanda kendisi de gülerken."Ne yapıyorlarmış öğrendin mi?"diye bağırdı arkadan Clint.Gülerek odadan çıktı ikizler.Dolabımı açtığımda içinde süper güzel bir ajan kıyafeti gördüm.Sevinçle ellerimi çırptım.Onu giymecektim ama.Altıma siyah bir kot giydim ve üzerime de mavi bir tişört giydim.Ayağıma da beyaz spor ayakkabılar giyip dışarı çıktım.


İntikamcılar Kulesi'nin açık terasına gittim.Herkes orada oturuyordu.Bir koltuğa oturdum."Biz de dünden konuşuyorduk da."dedi Tony."İttirdiğim içkiyi nasıl kaptığını mı?"dedim tek kaşımı kaldırarak.Herkes gülmeye başladı."Steve senin de bana inat olsun diye içki verdiğini mi?"deyince Steve dışında herkes güldü."Tamam tamam.O dağınıklıkta her şeyi karıştırabilirdim.Hem de her şeyi."dedi Steve sapıkça bir sırıtışla."İğrençsin."dedi Natasha.Pietro kıskanmış gibi bakışlar atıyordu.Aldırmamaya çalışmak imkansızdı.Bir şey söylemek istiyor da söyleyemiyor gibiydi.Yerinde kıpırdanmaya kaşınmaya falan başlamıştı.Belki de bende bir şey farketmişti.Ya da bana bir şey söylemek istiyor gibiydi.Kaçamak bakışlar atıyordu."İzninizle."deyip kalktım.Kalktığım da odama gittim.Birkaç dakikada Pietro yanımda bitti."Neler oluyor?Sen iyi misin?"dedim sessizce."Sana bir şey söylemeliyim ama..."dedi."Ama?"dedim ben de iki elini birden tutarak.Gözlerini kaçırmaya çalışıyordu.Şefkatli bakışımı kullanmaya başladım.Yumuşakça gülümsedim.Ellerini daha sıkı kavradım çünkü titremeye başlamışlardı.


"Korkmanı istemiyorum."

Ölümü Görebilen Gözler • QuicksilverHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin