Don't Get Mad!I Didn't Do Anything!

256 28 9
                                    

Pietro birden oradan kaybolmuştu.Yerinden fırladığı gibi bir sahile gitti.Sakinleşmesi gerekiyordu.Hırsını kardeşinden ya da kimseden çıkarmak istemiyordu.Her yeri inleten çığlıkla yerinden sıçradı.O sırada kulağındaki minik telsiz görevi gören kulaklık düştü ve çığlık kesildi.Tekrar İntikamcılar Kulesi'ne geri dönmek zorunda kaldı.


Kız yoğun bakım odasında bağırıp duruyordu.Wanda pencereden kıza bakıyordu o sırada.Tony zamanında kapıyı kilitlemişti.Delireceğini biliyordu.


Pietro kız kardeşinin yanında belirdi.Heaven camın karşısında beyaz gecelik ve bembeyaz bir suratla korku filmlerini aratmayan görünüşü ve solgun gözleriyle ellerinden mavi ışıklar çıkararak onlara bakıyordu.Saçları önüne düşmüştü.Karşısındaki ikizlere nefretle bakıyordu."Heav?"deyip elini cama dayadı Pietro.Dayamasıyla inleyerek geri çekmesi bir oldu."Bir daha benimle konuşma.Bana dokunma.Bana Heav deme."dedi kız hırıltılı ve sinirli bir sesle.Pietro şaşkınlıkla ikizine baktı.Wanda büyük ihtimalle Heaven'ın zihnine girmeye çalışıyordu o nedenle odaklanmıştı ve Pietro'yu görmemişti bile.Heaven'ın dudakları hafifçe kıvrıldı ve sinsi bir gülümseme olarak yüzüne oturdu."Zihnime giremezsin.Hiç uğraşma."dedi kız ve hemen gülümsemesi silindi.Ellerini cama doğru doğrulttu ve mavi bir ışık topu gönderdi.Cam birden yok oldu.Yere yıkılan Maximoff'ların sesini duyan İntikamcılar yavaş yavaş onların yanına geldiler.Heaven önce Pietro'ya baktı.Tabiki de Pietro'yu seviyordu ama şu an içinde ona karşı sevgi değil nefret vardı.Kapıdan çıktı kız.Pietro yine şaşkınlıkla kıza baktı."Benim bir canavara dönüşmemi istiyorsunuz!Buna karşı koyamayacağımı düşünüyorsunuz!Daha önceki deneyler yetmedi mi size!Beni hafife alıyorsunuz!"diye bağırdı kız elinden geldiğince.


Mavi ışıklar çıkaran ellerini İntikamcılar'a doğrulttu."Hangi salağın planıyıdı bu?"Tony öne çıkmak zorunda kaldı."Senin yüzünden hepiniz uyuyacaksınız."dedi kız gülerek.Wanda'ya mavi bir ışık gönderdi ve kızın gözleri kapanıp yere düştü.Pietro ikizinin üzerine eğildi."Wanda?"Pietro kızı kucağına alıp ortadan kayboldu."Zaten onların gitmesini istiyordum.Benim işim sizinle."dedi kız."Heaven şu an mantıklı düşünemiyorsun.Bırak bizi."dedi Steve kalkanını kıza doğrulturken."O kalkanı yok edebilirim.Hepininizdeki zaman kavramını sıfırlayarak uyutabilirim.Beni cidden hafife almışsınız."


O sırada Tony farklı düşüncelere dalmıştı.Kayıp olan sonsuzluk taşlarından biri de zaman taşıydı.Herkes o taşın peşinden koşuyordu ve bu kız zaman taşının sağlayabileceği güçlere sahipti.


Kız yaptıklarından pişmanlık duymuştu ama kızgındı da.Koşarak dışarı çıkmadan önce gözlerinden gelen yaşları sildi ve bir çanta aldı.İçine kıyafetler doldurduktan sonra herkesi yere yıktı ve ağlayarak dışarı çıktı.Bir taksi çevirdikten sonra kızarık gözlerle yola çıktı."Nereye?"dedi taksici trafiğin arasında."Bilmiyorum.Mümkünse buradan uzak bir yere."dedi kız titreyen sesiyle.


İntikamcılar kısa süre sonra uyandılar.Pietro kalkıp Tony'e baktı."Hepsi senden mi çıktı?"dedi ne hissettiğini belli edemiyorken."Bak, mecburdum.O kızın durumu iyi değildi ve birkaç deney onu daha iyi duruma getirebilirdi.Benim suçum değildi"dedi Tony kendini savunurken."Yine mi acı çekmesini istiyorsun?Zaten yeteri kadar çekmedi mi?"dedi Pietro."Zaten ölüme çok yakın.Hala onu geliştirebileceğinizi düşünüyorsunuz.Artık yapmayın.Şimdi buradan gitti.Ya gittiği yerde ölürse?"dedi Pietro sakin olmaya çalışırken."O bu kadar çabuk ölemez."dedi Tony."Hayır, o da bizim gibi."Pietro devam etmeye çalışırken Tony sözünü kesti."Hayır bizim gibi değil."


Şehrin uzak bir bölgesinde Heaven "Tamam burası iyi."demeseydi daha çok gidebilirdi taksici."Ne kadar?"diye sorup parayı verdi kız.Arabadan inip bir ağacın altına geçti.Dizlerini göğsüne kadar çekti ve elinden istediği zaman çıkarabildiği mavi ışık toplarını etrafa fırlatmaya başladı."Nereye gitsem beni bulacaklar."diye geçirdi içinden.Derin derin nefes almaya başladı çünkü bu zaman topu işini kontrol etmekte bazen zorlanıyordu.Kendisine dokundurmaması gerekiyordu yoksa ölebilirdi.Ellerini kendi kafasına götürdü ve tam değdirecekken biri önünde belirdi ve ellerini kafasından çekmesini sağladı.


"Beklemiyor muydun,canım?"




Ölümü Görebilen Gözler • QuicksilverHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin