A Little Bit Of Time,Blood and Dreams.

204 19 11
                                    


Pietro ağzına biraz cips sokuşturdu ve nişanlısının omzuna attığı koluyla onu kendine çekti.Mavi saçlı başın üstüne eğilip biraz cipsi de onun ağzına sokuştururken Heaven'dan tuhaf bir ses çıktı."Pootro,zoton oğzom dolo totlom."Pietro kıkırdayıp elini çekti ve televizyona dönmeden önce hızla Heaven'ın alnına bir öpücük kondurdu.Heaven kıkırdayarak kafasını Pietro'nun göğsüne yasladı.Pietro 'her şeyi' öğrendiğinden beri daha huzurlu ve mutlulardı ama Heaven hiç o kadar masum olamamıştı.Her şeyi öğrendiğini söylediğinde bile bir şeyi bilmediğini biliyordu.Onu kimse bilemezdi.

Cehennemi...

Yavaşça çıplak ayaklarının parmak uçlarına basa basa geldi kardeşinin odasının önüne kadar.Uzun geceliğinin yıpranmış uçları yere sürtünce ses çıkarmasın diye bileklerine kadar kaldırmıştı.Kapı hafif aralanmıştı ve gecenin bir yarısıydı.Yavaşça gözükmemeye çalışarak gecenin karanlığında soğuk ve sevgi yoksunu evde parlayan mavi ve etrafları kızarmış gözlerini yumarak yere oturdu.Bacaklarını kendine toplayarak duvara yaslandı.Koyu kahverengi saçları karışmış ve zavallı kızı dövülmüş gibi gösterecek şekilde kabarmıştı.Başını yavaşça duvara yasladı ve kulak kesildi odanın içine.Oda sıcacıktı,annesinin yumuşak ve güzel sesi geliyordu içeriden.En güzel ninnisini söylüyordu Alexander'a.Yorgun gözleri  etrafı kollamak için açıldı ve belirsiz bir gülümseme oluştu yüzünde.Tekrar başını duvara yasladığında güzel ninniyle ve odadan soğuk eve yayılan yumuşak ve sıcak esintinin verdiği huzurla donmak üzere olan morluklarla kaplı ayakları kıvrıldı.Hafifçe gülümseyerek uykulu uykulu annesinin güzel sesini dinledi.En sonunda ninni bitip annesinin ayağa kalktığını duyduğunda hızlıca doğruldu ve koşmaya çalışarak odasına doğru kaçtı.Ama koridorun ortasında geceliğinin yırtılmış uçlarına takılıp yere kapaklandı.Uykulu gözlerini zorlukla açmaya çalışırken cinnet geçirmekte olan annesinin çığlığı duyuldu ve kız ensesinden tutup kaldırıldı.Uykulu gözlerini açmaya çalışırken annesine baktı yalvarırcasına."Anne,lütfen anne,"diye fısıldadı yalvaran ve ağlayan sesiyle."lütfen anne sadece kabus görmüştüm sesini duymak iyi gelmişti anneciğim."Kadın sert ve kanlanmış gözlerinin öfkesine öfke kattığı bakışlarıyla kızı süzdü ve bir tokat atarak kızı ileri savurdu.Kız ağlayarak karşı koridor duvarına uçtuğunda hıçkırarak kıvrıldı ve kafasından akan sıcak sıvı yanaklarına süzüldü.Ağlaması artarken sesi çıkmıyordu,yerde kıvrıldı ve ağlamaya devam etti.Annesi sinirle üstüne atılıp onu yakasından çekerek en soğuk ve onarılmamış karın içeri yağdığı odaya fırlattı.Kız ağlayarak fırlatıldığı yerde kıvrıldı ve 6 yaşında olmasına rağmen ondan beklenilebilecek en zayıf vücudundaki tüm kemikler kırılıyormuş gibi sarsılarak ağlamaya devam etti.Kadın onun ağlamasına daha çok sinirlendi ve odaya girip küçücük kıza sert tokatlar ve tekmeler savurdu.Kız hıçkırarak ağlarken yalvarmaya devam etti."Anneciğim,lütfen,canımı yakıyorsun anne."Annesi sinirle son tekmesini de savurduğunda kız yere doğru kan öksürdü ve hıçkırarak ağlamaya devam ederken annesi histerik bir kahkaha attı."Hell'im,ölmemeye bak çünkü sana daha çok saldıracağım,"diye mırıldandıktan sonra Alexander görmesin diye sertçe kapıyı kapatıp gitti.Ve arkasında hıçkırarak ağlarken kan kusan zavallı bir beden bıraktı,kızarmış masmavi gözler,çikolata kahvesi dağınık saçlar ve aç,yalnız bir beden.

Gülümseyerek Pietro'ya biraz daha yaslandığında aşık bakışlı Clint'in içeri girdiğini gördü ve kahkahayı basmamak için zor tuttu kendini.Pietro göz devirerek Heaven'ın kulağına mırıldandı:"Nat buna ne yapıyorsa artık?"Heaven gülmemek için dudaklarını birbirine bastırarak yanlarındaki koltuğa kurulan Clint'e baktı."Babalık,yine mi Nat'in gözlerine bakıp sarhoş oldun?"diye sorduğunda Heaven,Pietro derinden gelen ve neşeli bir kahkaha atıp yumruğunu Heaven'a uzattı.Heaven da kıkırdayıp Pietro'yla yumruk tokuşturduğunda Pietro'nun tam alnının ortasına bir vida isabet etti.Pietro inleyip alnını tuttuğunda Heaven kahkahalarla gülüyordu.Uzun süredir böyle gülmemişti.Gülerken Steven Rogers,nam-ı diğer Kaptan Amerika içeri girdiğinde Heaven gülmesini zar zor durdurdu.Pietro eliyle hafifçe  kendini yelleyip sessizce Heaven'ın da kazağının kollarını kıvırmaya çalıştığında Heaven endişeyle yutkundu ve Pietro'ya baktı.Genç adam bir süre kızın gözlerine baktı ve açık mavi kazağın kollarını sıyırdı.Derin morlukları görünce alt dudağını ısırdı.Yavaşça kızın kolundaki morlukları okşadı ve fısıldadı."Hay sikeyim ya,yine mi bunlar?"Steve bunu duymuştu ama ses etmedi çünkü morlukların görünüşleri fazla kötüydü.Titreyen alt dudağını bir süre daha ısırdıktan sonra kızın kollarını kazakla kapayıp kendine çekti.Heaven gözlerini kapayıp Pietro'ya sokulduğunda herkes etraflarına toplanmıştı.Pietro kızın saçlarına bir öpücük kondurup televizyona baktığında kaşları çatıldı.Herkes de aynı şekilde televizyona odaklanmışken Heaven gözlerini aralayıp televizyona baktı.Spikerin söyledikleri tüm dünyada dönüm noktası yaratacak kadar sert etkili cümlelerdi.

"Hükümet,Süper Kahramanların dünyamızı korurken zarar verdiklerini de düşünüyor.Bu yüzden her eyalet başına süper kahramanların atanması ile ilgili bir yasa hükmü çıkarılmıştır.24 Eylül 2016 tarihinden ibareten bu yasa uygulanmaya başlayacaktır.Bu uygulamanın kesinleştirilmesi için her kahramanın kendi kimliklerini açıklayarak isimleriyle eyaleti korumak zorundadırlar.Korudukları eyaletteki olay değişkenliğine bağlı olarak maaşları da sabit olarak verilecektir."

Steve'in kaşları çatıldı."Ne sikim..."

Tony güldü."Sonunda doğru karar alındı."


ANLADINIZ DEĞİL Mİ ANLADINIZ AGGHH ANLADINIZ BİLİYORUM AGGH.




Ölümü Görebilen Gözler • QuicksilverHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin