•"Claire"•

1.1K 125 91
                                    

Bölüm müziği: Najoua Belyzel // Au féminin

-Korkak. (...)

Sesi duyunca kendine gelerek gözlerini açtı ve,

-Hûh? (Becky)

ona bakan bir çift soğuk gözle karşılaştı.
Ne zaman gelmişti? Ne zamandan beri karşısında oturuyordu? Geldiğini ruhu bile duymamıştı...

-Korkağın tekisin. (Izana)

Küçük kız tedirginliğini profesyonelce gizledi ve onu cevapsız bırakarak tekrar önüne dönüp tabağındaki köfteyi didiklemeye devam etti.

-Yemedi değil mi iki dakika orada durmak? (Izana)

-... (Becky)

Becky tabağında döndürüp durduğu köfteyi çatalına batırdı. Burnuna götürüp kokladı, evirdi çevirdi, sonra geri bıraktı.

Uzun süredir de olduğu gibi açtı ama yemek içinden gelmiyordu. Kokusu bir tuhaftı sanki...

Izana ise karşısındaki sandalyede kaykılarak oturuyordu. Hâlâ dik bakışlarları onun üzerindeyi. Küçük kız ise ona aldırış etmiyordu...

Becky'nin göz temasından kaçınıyor olması da ufak ufak sinirine dokunmaya başlamıştı.
Aniden masaya ellerini vurunca küçük kız irkildi. Izana ona doğru eğilerek sert ve tehditkâr bir ses tonuyla ekledi.

-Ağzından en ufak bir şey kaçıracak olursan seni bitiririm. Bu sefer acımam, çok pişman olursun "Claire". (Izana)

Ona soyadını bastırarak seslendiği sırada Izana'nın sesi hiç duymadığı kadar soğuk ve ciddiydi... Becky'nin onun için sokaktan geçen birinden farksız olduğunu hissettiriyordu.
Yüzünü kaplayan karanlığın her bir zerresinden zalimlik ve kurnazlık akıyordu.

Tüm bunları görmek bile kendisinin Izana'nın hayatında yeri olmadığını düşünmesine yeterdi.
Onlar asla arkadaş olamazdı... Hatta yan yana bile duramazlardı...
Oysa Becky sadece Izana'nın dostluğunu istemişti...

Tüm bu duydukları dokuz yaşında bir çocuğun korkmasına yeterdi elbet ama...
Becky'nin içinde korkudan ziyade sanki başka rahatsız edici duygular belirmişti.
Biraz hayal kırıklığı, biraz da yorgunluk gibiydi hissettiği.

Birkaç saniye duraksadı, hâlâ gözlerine bakmıyordu. Hissettiği buruklukla daha bir yorgun düşmüştü küçük bedeni.

Her ne kadar bu düşünce saçma gelse de küçük kız bir an için Izana'nın onu yalnız bırakmayacağını zannetmişti.
Sadece bunu istemişti ama görünüşe bakılırsa bu mümkün değildi.
Çünkü Izana şu kısacık süre içerisinde bile onu ne kadar sevmediğini yüzüne vurmuştu.

Fakat en azından... En azından şu her zamankinden güçsüz hissettiği en zor zamanında yanında olsaydı...
Onun yanında olabilecek insanlar olsaydı...

Ama gerçekten! Gerçekten birileri gelip ona her şeyin düzeleceğini söyleseydi kendini toparlayabilirdi. Evet bunu yapabilirdi, o şu küçük yaşında neleri aşmamıştı ki?

Ama hayat her zamanki gibi ona adaletsiz davranmaya devam ediyordu. Ama bu sefer her zamankinden de yanlızdı. Tutunduğu tek dal da kırılmıştı.

-Anladın mı? (Izana)

Onun dediklerini duymak, söylediklerini idrak etmek üstüne biraz daha ağırlık çökmesine neden oluyordu.

Bir yandan da içinden kendine kızıyordu aslında,

"Bişey söylesene, görmüyor musun seni ezikliyor... Topla kendini sorunun ne senin!? Sen hiç böyle yapmazdın... söylesene hadi... 'Gelmeme izin veren sendin' desene..."

I was a child, Izana x reader Tokyo revengers Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin